Dünyada her yıl; 150 milyon kız, 73 milyon erkek ile 40 milyon çocuk:
Ya tecavüz, ya istismar mağduru
Hatay Mustafa kemal Üniversitesinde “Çocuk İhmal ve İstismarı” adlı panel düzenlendi. Panelde Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yapılan açıklamalarda her yıl 150 milyon kız, 73 milyon erkek ile 40 milyon çocuğun ya tecavüze uğradığı yada istismara uğradığı kaydedildi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Gönüllü Genç Sağlık Liderleri topluluğu ve İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde Atatürk Konferans salonunda “Çocuk İhmal ve İstismarı” adlı panelin başkanlığını Yrd. Doç. Dr. İdris Kaya yaparken Yrd. Doç. Dr. Sezai Demir, sosyal hizmet uzmanı Cihan Eryılmaz, psikolog Feride Altay, avukat Burcu Zarifgil ve avukat Hatice Özaydın panele konuşmacı olarak katıldılar.
Rakamlarla İhmal ve İstismar…
İstismar hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Kaya, Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanmış olan verilere dayanarak her yıl yaklaşık 150 Milyon kadın ve 73 Milyon erkeğin tecavüz veya istismara uğradığını, çocuklarda ise bu sayının 40 milyon olduğunu belirterek, istismarın sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda duygusal olarak da yapılabildiğini vurguladı.
Benzer verilerin Türkiye’deki sonucuna yönelik konuşan Kaya ”Henüz ülkemizde bununla ilgili kapsamlı bir çalışmanın yapılmadığını görüyoruz, çalışmalar genellikle dar alanlarda ve küçük bir örneklem grubu üzerinde uygulanıyor bundan elde edilecek rakamlarda bizi yanıltmaya oldukça müsait bir haldedir” diyerek ülkemizdeki çalışmalara yönelik bilgi verdi.
Sadece Fiziksel ve Cinsel İstismar …
İstismar türleri içerisinde ilk olarak fiziksel istismardan bahseden Kaya ”çocuğun bedenine yönelik her türlü vurma, incitme, darp etme veya bir nesneyle cezalandırma gibi eylemler fiziksel istismar olarak kabul edilir.” diyerek tanımladı.
Sonrasında bir diğer istismar türü olan duygusal istismarı açıklayan Kaya, şöyle devam etti:
” Duygusal istismar ise çocuğu incitmek, aşağılamak, lakap takmak, korkutmak, utandırmak ve onu küçük düşürmektir. Genellikle birçok birey bununla karşı karşıya kalmaktadır ve oranı çok yüksektir” ifadelerini kullandı. Cinsel istismar hakkında da bilgi veren Kaya ”Çocuğa söylenen her türlü cinsel içerikli sözün ve cinsel içerikli eylemler cinsel istismara dahildir ve daha kapsamlı bir kavramdır.”
İstismar Çocukları Her Yönden Olumsuz Etkiliyor…
İhmal ve istismarın çocukların ruh sağlığı üzerindeki etkileri hakkında konuşan Uzman Psikolog Feride Altay’ın anlatımları da şöyle:
” İhmal durumunun istismar durumuna göre daha zor teşhis edildiğini görüyoruz, bu durum bireyin psikolojik ve kişilik gelişimini büyük oranda olumsuz etkiliyor. İhmal durumuna maruz kalan bireylerin, içe dönük, yalnızlığı seven, kendilerini soyutlayan, yardım talep etmekten çekinen, başkalarıyla yakın ilişki kurmaktan çekinen kişiler olduğunu görüyoruz. İstismarın ise çocuğun gelişimini fiziksel ve duygusal olarak olumsuz etkileyen her türlü eylem ve davranış olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde istismarda çocuğun ruh sağlığı üzerinde yıkıcı ve travmatik etkilere sahiptir. Fiziksel İstismara maruz kalmış çocuklarda akademik başarısızlık, nörolojik bozukluklar, saldırgan ve suça yönelik davranışlar, karşı olma ve karşı gelme durumu, intihar düşünceleri, dikkat eksikliği ve kaygı bozukluğu gibi davranışlar gözlemlenmektedir.”
Her Çocuk Sevgiye ve Korumaya Muhtaçtır…
İstismarın aile boyutu hakkında konuşan, Sağlık Hizmetleri Uzmanı Cihan ERYILMAZ sunumunda şunları kaydetti:
”İhmal her zaman istenmeyen riskleri içerisinde barındırarak bizleri istenmeyen sorun ve sonuçlarla karşı karşıya bırakabilir. Hangi kesimden, hangi tabakadan olursa olsun her çocuk sevgiye ve korumaya muhtaçtır. Aileler çocuk ihmal ve istismarda birincil sorumlu kişilerdir. Ailelerin uyguladığı duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalan çocuklarda ilerleyen dönemlerde toplumu yaralayan farklı bir sağlık problemi ile karşılaşabiliyoruz. Cinsel istismar bireyi, aileyi, toplumu ilgilendiren bir konudur çünkü bu bir halk sağlığı sorunudur. Aile içi olaylarda bireyler daha da çekingen ve ürkek olabiliyorlar. Bu tür olaylarda çocuğu susturmak yerine çocuğu ailesi ile birlikte tedavi altına almak gerekir.”
En Önemli Önleyici Grup Ailedir…
Yrd. Doç. Dr. Sezai DEMİR de, çocuk ihmal ve istismarının nasıl engellenebileceği hakkındaki konuşmasında ‘İstismarın ilk önleneceği ana birimin aile olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:
“ En yararlı engelleyici yaklaşımlar ise Gelişimsel Ve Önleyici Rehberliktir. İstismarda temel olan iki öge vardır birincisi istismarcı ikincisi ise istismara maruz kalan kişidir. ‘’
İstismarcıları tanımlayan Demir, bu kişilerin sosyal ilişkilerinin zayıf olduğunu, empati yeteneğinden yoksun olduklarını, düşünemeyen ve otokontrolünü sağlayamayan bireyler olduklarını vurguladı. Bu tür şahısların her statüden her kesimden çıkabileceğini de sözlerine ekledi.
Önleyici çalışmalara değinen Demir’in anlatımları şöyle:
“Bu çalışmalar üç aşamadan meydana gelmektedir ve ilk aşaması toplumu eğitmektir. İkinci basamak ise yüksek risk altındaki ailelerin belirlenmesidir. Üçüncü basamak ise resmi olarak tespit edilmiş ailelerdir. Çocuğun eğitiminin ailede başladığı unutulmamalıdır. Onlara hassas yaklaşılıp bu konularda gerekli duyarlılığı ve eğitimi sağlamak gereklidir .” -Cemil Yıldız-