Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kimseye el pençe divan durmadık

Solğun, sendikalarının kuruluşunun 26.

Solğun, sendikalarının kuruluşunun 26. yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşadıklarını vurguladı

Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, sendikalarının 26. Kuruluş yıldönümünün kutlamanın gururunu yaşadıklarını vurguladı. Solğun, kutlu davasından asla taviz vermeyen, ilkeleri, duruşu, inandığı değerleri, söylemleri ile Türk memur sendikacılığına yön veren, eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini gözeten, çalışma barışını önceleyen, mutlu ve huzurlu kamu çalışanları hedefleyen, aynı zamanda milli ve manevi değerlere sahip çıkan Türk Eğitim-Sen 26 yaşında olduğunu bildirdi.
Türk eğitim-Sen’in şahsiyetli bir yaşam isteyenlerin sendikası olduğunu, onurundan taviz vermeyenlerin, doğruluğu, dürüstlüğü şiar edinenlerin, hak ve hukuk yolundan sapmayanların sendikası olduğunu belirten Solğun, üyelerimiz Türk Eğitim-Sen rozetini yakalarında gururla taşıdığını ifade etti ve açıklamasında şunlara yer verdi: “Çünkü; onların başını öne eğdirmedik. Sendikal mücadelemizin temelini siyasi hesaplar ya da siyasi iktidarlar değil, kamu çalışanlarının talep ve beklentileri oluşturdu. Denge hesaplarına kapımızı sonuna kadar kapattık. Demokratik ve meşru haklarımız için kâh diyalog yolunu açık tuttuk, kâh meydanları eylem alanına çevirdik. Yanlış uygulamaları, hak ihlallerini her zaman yargıya taşıdık. Bu anlamda hukuk her zaman baş ucumuzda oldu. Kamu çalışanlarını toplu sözleşme masalarında satmadık, onları hiçbir zaman kandırmadık. Her türlü ikbali elimizin tersiyle ittik, ahlaklı olmayı sendikacılığımızın merkezine yerleştirdik. Kamu çalışanlarının emeklerini, alın terini çaldırmadık. Bugün A dediğimize yarın B demedik. Kimseye el pençe divan durmadık. Gelen ağam giden paşam demedik. Biat kültürü ile beslenmedik. İktidar yandaşlığının sendikal düsturumuzda asla yeri olmadı. Makam, mevki vaat etmedik. Yalana dolana, talana başvurmadık. Her durum ve koşulda doğru bildiğimiz ne ise sadece onu söyledik. İşte biz bu şekilde büyüdük. Üyelerimiz bize güvendi, arkamızda kale gibi durdu. Biz de onların güvenlerini, sendikamıza olan inancını hiç sarsmadık. Tek istediğimiz kamu çalışanları için, bu ülkenin evlatları için onurlu bir yaşamdı. Bugüne kadar dik duruşuyla sadece üyelerinin değil, sevmeyenlerinin bile takdirini alan Türk Eğitim-Sen’in parçası olmaktan şeref duyuyoruz.”
Mücadelemizden asla taviz vermeyiz …
Solğun, açıklamasında ayrıca şunlara yer verdi: “Herkes bilsin ki; gerek eğitim çalışanları gerekse milletimiz söz konusu olduğunda Türk Eğitim-Sen asla mücadelesinden taviz vermez. Türk Eğitim-Sen ‘İlkemiz Önce Ülkemiz’ düsturuyla yola çıktı. Dolayısıyla tarafız. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünden, milletimizin birlik ve beraberliğinden, ay yıldızlı al bayrağımızdan yana tarafız. Bağımsızlığımızın ne kadar zor kazanıldığını çok iyi bilen sendikamız, varlığını Türk milletine adamıştır. Büyük bir teşkilatız. Büyüklüğü sadece üye sayısı olarak görmüyoruz. Toplumsal kitlelere etki edebilmek, her zaman görüşlerine başvurulan bir sendika olabilmek, marka haline gelmek en değerli büyüklüktür. Bu minvalde bütün teşkilatlarımıza, sendikamızın kurulmasında ve bugünlere ulaşmasında emeği geçen tüm Genel Merkez, Şube, İl ve İlçe Yönetim Kurulu Üyelerimize, Türk Eğitim-Sen’i tercih eden cesur yürekli üyelerimize ve sendikamıza bir tuğla koyarak bizlere güç veren herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Geçmişte Türk Eğitim-Sen’in mücadelesine omuz vermiş ve sonsuzluğa uğurladığımız arkadaşlarımızı da rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Gücümüze güç katan yol arkadaşlarımızla sendikamızı daha da yukarılara taşıyacağız. Türk Eğitim-Sen, Türk memur sendikacılığının kutup yıldızı olmaya devam edecektir.” -Mehmet ÖZGÜN-