Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cep, Baz, Mikrodalga, Elektrikli Ev Aletleri!

Lösemi Nedeni… Hatay Mustafa

Lösemi Nedeni…

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nin (MKÜ) ev sahipliğindeki bir panelde, alanında uzman kişilerin ve akademisyenlerin anlatımına göre; cep telefonları, elektrikli ev aletleri, mikrodalga, fön gibi aletler lösemi hastalığına neden olabiliyor.

“Radyasyon ve Biz” konulu Sempozyum, Hatay MKÜ’de, Şua Topluluğu’nun katkılarıyla geçtiğimiz hafta düzenlendi. Etkinlik, Atatürk Konferans Salonu’nda, Dünya Radyoloji Günü kapsamında yapıldı. Sempozyum’a; Üniversite Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Önlen ile Prof. Dr. Mehmet Kılınç, Hatay Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muhammed Enes Altuğ, üniversitede görev yapmakta olan öğretim elemanları, öğrenciler, hastane çalışanları, şehir içi ve şehir dışı hastanelerinden çalışanlar ve Antakya Fen Lisesi öğrencileri katıldı.
Sempozyum’un açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Önlen, günlük hayatımıza giren radyasyon yayan cihazların günden güne artması sebebiyle, bu sempozyumun, sağlık çalışanı olan veya olmayan herkesi ilgilendirdiğini ifade etti.
Sempozyum oturum başkanlarından Prof. Dr. Sinem Karazincir, yaptığı konuşmada, 8 Kasım 1895 tarihinde Alman Fizikçi Prof. Dr. Wilhelm Conrad’ın Roentgen x-ışınlarını keşfettiği ve insanlığın hizmetine sunduğunu belirtti. Bu anlamlı günün anısına, tüm radyoloji çalışanlarının Dünya Radyoloji Günü’nü kutlayarak, günün anlam ve önemine değindi.
Hatay MKÜ Hatay Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğr. Üyesi Süreyya Nur, hayatımıza giren radyasyon kavramları ve birimleri hakkında bilgi verdi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ayşe Gülnihal Canseven ‘Kurşun’ ve Öğr. Gör. Gaye Umurhan da ‘cep telefonları, baz istasyonları, mikrodalga fırınlar, elektrikli ev aletleri’ gibi non-iyonize radyasyon kaynakları ve bu kaynakların biyolojik etkileri olduğuna, özellikle de lösemiye neden olduğuna vurgu yaparak, korunmaya yönelik önerilerde bulundular.
Üniversite Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sinem Karazincir ve Dr. Öğr. Üyesi Alperen Kayalı, Radyoloji Bölümü’nde röntgen, mamografi, bilgisayarlı tomografi ve anjiyoda da iyonize radyasyon kullanıldığını belirtip, kullanılan doz oranlarına değindiler. Karazincir ve Kayalı, hamilelik durumunda ise gerekmedikçe uygulama yapılmamasının önemini vurgulayarak, ultrasonografi ve MR’da iyonize olmayan radyasyon kullanıldığının altını çizdiler.
Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Hasan İkbal Atılgan da, nükleer tıpta kullanılan iyonize radyasyonun hastada olduğunu ve hastadan korunulması gerektiğini belirtti. Hamilelik ve emzirme durumunda olan hastalar için farklı uygulamalar yapıldığını ifade etti.
Radyasyon onkolojisinde kullanılan radyasyon ve biyolojik etkilerine değinen, MKÜ Kırıkhan Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Turan Şahmaran ise radyasyonu farklı bir bakış açısı ile ele aldı.