Abay, mültecilerin bize kazandırdığının,

Doğurganlık oranlarının çok yüksek oluşundan dolayı genç nüfusları olduğuna vurgu yaptı Dünyada Reyhanlı’dan Başka Kendi Nüfusundan Fazla Mülteciyi Barındıran İkinci Bir İlçe Yok Hatay Kent Konseyi Yürütme Kurul Üyesi, Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi, Genel Kurul Delegesi Ahmet Hüseyin Abay, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ile Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen “Güncel […]

Doğurganlık oranlarının çok yüksek oluşundan dolayı genç nüfusları olduğuna vurgu yaptı

Dünyada Reyhanlı’dan Başka Kendi Nüfusundan Fazla Mülteciyi Barındıran İkinci Bir İlçe Yok

Hatay Kent Konseyi Yürütme Kurul Üyesi, Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi, Genel Kurul Delegesi Ahmet Hüseyin Abay, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ile Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen “Güncel Jeopolitik ve Toplumsal Meseleleri ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”nda, Suriye’den Türkiye’ye kapital ve işgücü akışı, ekonomik fırsatlar ve riskler ile ilgili değerlendirmeler yaptı. Abay, açıklamasında mültecilerin bizlerden aldıklarının yanında, bizlere kazandırdıklarının sadece doğurganlık oranlarının çok yüksek oluşundan dolayı genç nüfusları olduğunu söyledi, ve “Fakat bizim genç nüfusumuz ne olacak en çok düşünülmesi gereken sorun bu olmalı, bunu çok iyi irdelememiz gerekir. Dünyada kendi nüfusundan fazla mülteciyi barındıran Reyhanlı’dan başka ikinci bir ilçe yoktur, bunun ekonomik ve sosyal yönden sorunları her geçen gün artmaktadır” dedi.

-Sayıları gün geçtikçe arttı ve ilçede yerleşik düzene geçtiler-
Komşu ülke Suriye’de 15 Mart 2011 tarihinde başlayan sivil halk ayaklanmasının, geçen süre zarfında iç savaşa dönüştüğünü ve ortaya çıkan istikrarsızlığın Suriye halkının zorunlu göçe maruz kalmasına neden olduğunu söyleyen Abay, Hatay ilimize ilk göçmen kafilesinin 29 nisan 2011 tarihinde giriş yapmaya başladığın, can havliyle kaçan insanların ilk etapta çadır kentlere yerleştirildiğini, fakat gelen sayının her geçen gün arttığını, ilçede boş olan evleri kiralamak suretiyle yerleştiklerini, zaman ilerledikçe gelen sayının artmaya ve ilçede yerleşik düzene geçmeye başladıklarını ifade etti.
Reyhanlı ilçesine ilk etapta Suriye’den gelen mülteciler tarafından sıcak para girişi olduğunu ve ilçe esnafı ve halkının bu işten memnun olduğunu ama zamanla bu hale gelineceği görünebilseydi, belki de bu kadar müsamaha gösterilmeyebileceğini söyleyen Abay açıklamasında şunlara yer verdi:
“Reyhanlı Ticaret ve Sanayi odası ve şahsım yetkili kurumlara ilçenin gelen mülteciyi kaldıramayacağını ve ileriki tarihlerde ilçenin sosyal ve ekonomik yönden mültecilerin kontrolüne geçeceğini belirttik, gelen sığınmacıların açtıkları işyerlerinin kayıt altına alınmasını istememize rağmen aradan geçen bu kadar sürenin sonunda yeni yeni kayıt altına alındıkların fakat sigortalı olmadıklarını görmekteyiz.
Çok ucuz ürün satarak esnafımızı mağdur ettiler-
İşin çarpıcı boyutu ilçe nüfusu 98.534 iken Suriyeli sığınmacı sayısı 129.354 yani ilçe nüfusumuzdan fazla sığınmacıyla beraber yaşamaktayız. Mülteci olup ta vatandaş olan dokuz bin civarında Suriyeli bulunmakta, çoğu da vatandaş olmak istemiyor gelen yardımların kesileceğinden ve iş yeri açtığında vergi mükellefi olup sigorta ödeyeceğinden dolayı Türk vatandaşı olmak istemiyorlar. Dünyada kendi nüfusundan fazla mülteciyi barındıran ikinci bir ilçe
yoktur, bunun ekonomik ve sosyal yönden sorunları her geçen gün artmaktadır. Ayrıca ilk etapta gelen ve doktor, mühendis ve kendi alanında deneyimli olanlar Avrupa Birliği üye ülkeleri tarafından özellikle Almanya tarafından kontrollü bir şekilde o ülkelere gitmeleri sağlandı. Bizlere ise esnaf kesimi ve günlük çalışarak evlerinin geçimini sağlayan mülteciler kaldı. Haliyle gelen yardımların yanı sıra günlük çalışıp kazandıklarıyla evlerini geçindirmektedirler. Açtıkları iş yerleri ile kendi esnafımızdan fazla iş yerleri oldu. Dışarıdan gelmenin psikolojisi ile birbirlerine daha çok kenetlendiler ve haklarını savunma yönünden örgütlenmeleri çok çabuk oluştu. İlk etapta vergi ve sigorta ödemediklerinden dolayı esnafımızdan daha ucuza ürünleri sattılar ve zamanla kendi esnafımız rekabet edemediği için işyerlerini kapatmak zorunda kaldılar.
-Gerekli önlemler alınmadı-
İlk etapta ucuz iş gücü ile çalıştıkları için ilçe halkı kendi işlerini mültecilere kaptırdı ve ilçede iş bulamaz konuma geldikleri için başka illere çalışmak amacıyla göç etmek zorunda kaldılar.
Reyhanlı Ticaret ve Sanayi odasının toplam üye sayısı 1486 olup faal olan üyesi 897 dir, bunların 485’i Suriyelilerin kurdukları ve faal olarak çalıştıkları firmalardır. Yani bizden daha fazla faal olan firmaları bulunmaktadır. Odanın geçen dönem seçimlerinde yapılan yasal düzenlemeyle oy kullanmalarının önü açılmış olup aday olmaları engellenmişti. Ama ilerde nasıl bir durumla karşılaşırız bilemiyoruz.
Bu gibi durumlarda ülke olarak hemen bir mülteciler ile ilgili merkez oluşturulup gidişata göre önlemlerin alınması gerekirdi. İlçemiz açısından bir göç kriz merkezi oluşturulup planlamaların yapılması sağlatılabilirdi. Bu merkezde ilçeyi iyi tanıyan ilçe insanının yanında işin uzmanlarından oluşan bilim insanları duruma göre bir plan yapabilirlerdi, Avrupa Birliği fonları ile gelen mültecilerin çalıştıkları iş kollarından mesleklerini geliştirip, üretime dönük işyerleri ve fabrikalar açılıp Suriyeli mülteciler ile yerli halkımıza çalışma imkanı sağlatılabilirdi.
Ama maalesef bunlar yapılmadı, mültecilerin bizlerden aldıklarının yanında bizlere kazandırdıkları sadece doğurganlık oranlarının çok yüksek oluşundan dolayı genç nüfusları oldu. Fakat bizim genç nüfusumuz ne olacak en çok düşünülmesi gereken sorun bu olmalı, bunu çok iyi irdelememiz gerekir.” -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version