Sevgili Sinan Seyfittinoğlu’na.
İnsanlık tarihi insanlaşma tarihidir. İnsanlaşamamanın tarihi. Kabul edilmiyor ama insanlaşma erdeme, ahlaka, eşitliğe, özgürlüğe, gerçek barışa yolculuktur.
Her kesimiyle Batı başlangıçta Doğudan çok geridedir. Avrupa kabile ortamında yaşarken, Sümer, Hatti, Hitit, Mısır, Babil, Çin, Japon, İon, Frig, Troy, Moğol, Altay, Türk, Osmanlı, giderek Türkiye Cumhuriyeti… İpek Yolu, Türkiye’den geçer Asya’ya, Çin’e uzanırdı.
Batı sömürgecilik, insan düşmanlığıyla anıldı. Afrika’da kaçırılıp satılmayan, köle edilmeyen insan kalmadı. Teknolojik yenilikler sömürü içindir. Buhar gücü, makine, demiryolu, denizyolu, endüstri sömürü, üretim, verimlilik içindi. Ne ki bir çelişki, çatışma, sınıf savaşımı, eytiiimsel (diyalektik) dönüşüm işledi. Denizcilik gelişip Ümit Burnu yolu dolaşıma girince İpek Yolu önemimi, dolayısıyla Doğu ticari ve genel varsıllığını yitirdi. Doğu felsefesi gelişme olanağı bulamamışken, Batı diyalektiği felsefeye de yansıdı, alabildiğine geliştirdi. Amerikan Devrimi, Fransız Devrimi, Rus Devrimi, Türk Devrimi, Çin Devrimi.
1492 yılında bilmeden keşfedilen Amerika Anakarasında İspanyol sömürgeciler İnka, Aztek, Maya uygarlıklarını yok ettiler. Kılıçtan geçiremediklerini mikropla kıyıma uğrattılar. Devlet olarak iç savaş sonrasında oluşan ABD Avrupa’dan göçen yoksullarca, yasa kaçaklarıyla, altın hırsıyla gözü dönmüşlerce kuruldu, ABD Kızılderilileri yok etti, siyahları köleleştirmeyi sürdürdü. Batının kaç yüzü var bilmem ama ahlaksız bir yapı olduğu kesindir. Bu tabii işin teknik olmayan yanı. Yani insanlık, ahlak, derinlik.
Günümüzde de bir gelişme, zerre uygarlık yok. Göremiyoruz. Alışılmadık kötülük kalmadı. İsrail, ABD ile Avrupa devletlerinin desteğinde Filistin’de her gün kıyım yapıyor. Gazze’de insan bırakmadı. Ya öncesi? Yugoslavya, Libya, Irak, Afganistan, Yemen… Ve şimdi Suriye. Kıyım üstüne kıyım.
Dünyanın en ünlü ahlaksızlarından, eski ABD dışişleri bakanı Henry Kissinger’şu sözü yeterince açık değil mi? Her aydın duvarına asmalı:
“Biz ABD olarak neden güçlüyüz biliyor musunuz? Bizler aramızdaki vatan hainlerini öldürürüz. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini ise, birer ‘kahramana’ dönüştürüp, ülkelerinde önemli yerlere getiririz.” (Henry Kissinger, New York, Rockefeller toplantısı).
Soysuz siyonist daha ne desin? Bu gerçeğe karşın ne oluyor? Solun her yanını b.ka batıranlar bu ABD ile iş tutuyor, Kürdistan talimleri yapıyor, ona ordu olmakta sakınca görmüyor, yurt sevgisinden söz edene faşist, postalcı yaftasını asıyor. Troya Atı… Yalnızca abd’yle mi? AB devletleri de dünyanın tüm çöplerine, kıyımcılarına kucak açıp, zamanını kollar, bir güzel kullanırlar. Sana soykırımcı, diktatör, demokrasisiz nitemlerini yakıştıran yurttaşın, Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, İsviçre’de gıkını çıkarmaz. Anadili sözcüğünün a’sını ağzına almaz. Ama orada yurduna sövme özgürlüğü sonuna kadar açıktır.
Bu kullanışlılık iğrençtir ve her boyda vardır. Cilalı adlarla emperyalistliklerini gizlerler. Sosyal demokrat, sosyalist, liberal, enternasyonal, yeşil, çevre, barış, kızıl, giderek komünist! Kimin kimi davet ettiğini anlayamazsınız. Bir bakarsınız ne kadar sollama, sallama varsa doluşmuş. Aynı emperyalizmle hükümetlerin de iş tutmaktadır. Kissinger pek çok söz söyler. Açıksözdür:
“Abd’nin düşmanı olmak kötüdür ama dostu olmak daha tehlikelidir!”
Bu yazıyla kaş kiii eklenir anlayanlara? Bilinmez. Anlamak için halk sevgisi, vicdan dilerim.
YORUMLAR