ABD’nin Tuzağı ve Ermenistan

ABD İstihbarat Örgütü CIA (Central Intelligence Agency-Merkezi Haber Alma Örgütü), 1950’lerde Irak’ta ülkenin siyasi ve askeri liderlerine silah ve para sağlıyor, karşılığında komünizm karşıtı bir cephe oluşturmaya çalışıyordu. Ancak, 14 Temmuz 1958 gecesi, Amerikan yanlısı olan Irak yönetimi silahlı kuvvetler darbesiyle devrildi, General Kasım devletin başına geçti ve kapıları Sovyet Rusya yönetimine açtı. CIA, zaman […]

ABD İstihbarat Örgütü CIA (Central Intelligence Agency-Merkezi Haber Alma Örgütü), 1950’lerde Irak’ta ülkenin siyasi ve askeri liderlerine silah ve para sağlıyor, karşılığında komünizm karşıtı bir cephe oluşturmaya çalışıyordu. Ancak, 14 Temmuz 1958 gecesi, Amerikan yanlısı olan Irak yönetimi silahlı kuvvetler darbesiyle devrildi, General Kasım devletin başına geçti ve kapıları Sovyet Rusya yönetimine açtı. CIA, zaman kaybetmeden Baas partisine sızmaya başladı. General Kasım’a iki suikast düzenlendi, fakat başarısızlıkla sonuçlandı. Beş yıl sonra, CIA destekli bir darbe yapıldı ve Irak’ta ABD etkisi yeniden güç kazandı.

1960’larda Irak’ın İçişleri Bakanlığını yapan Ali Salih Sadi: “Biz iş başına CIA treniyle geldik” dedi.(1) O trenin içinde, geleceği parlak bir diktatör de bulunuyordu. Bu diktatör, CIA desteği ile yıldızı parlayan Saddam Hüseyin’di. 1980-1988 yılları arasında, sekiz yıl süren İran-Irak Savaşı sırasında, ABD Saddam’ın yanında yer almış ve istihbarat desteği sağlamıştı. Ayrıca, Bağdat’ı teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarmış, Saddam hakkında olumlu raporlar vermişti.(2)

1980-1988 İran-Irak savaşında, aynı ABD, İsrail üzerinden Irak’a karşı kullanılmak üzere İran’a da silah veriyordu. Devrim Muhafızları Ordusu kurucularından ve İran istihbaratının önemli isimlerinden din adamı Mehdi Haşimi, İran ile ABD (İsrail) arasında o süreçte yapılan silah alışverişini deşifre ettiği için, geçmişte işlediği bir suçtan yargılanarak idam edildi. Humeyni’den sonra ülkenin başına geçmesi beklenen Muntazeri İsrail’den silah alışına karşı çıktığı için vekillikten azledildi. 1997’den öldüğü 2009 yılına kadar ev hapsinde tutuldu.

Muntazeri, İsrail’den İran’a silah satışını şöyle anlatır:

“Ronald Reagan’ın temsilcileri, gizlice Tahran’a geldi ve İran’la silah pazarlığı yaptı. Ben buna itiraz ettim ve ‘İsrail’den aldığımız silahlarla mı Irak’a karşı savaşacağız? Bu yanlıştır’ dedim. Çünkü ABD, İran’a İsrail üzerinden silah satıyordu. ‘Müslümanların düşmanı İsrail’den silah alıp, Irak’taki Müslümanlara karşı savaşmak yanlış bir şeydir’ dedim. Humeyni’nin evinde olduğumuz bir akşam da İsrail’den silah almanın yanlış olduğunu dile getirdim. Bu haber, Lübnan’daki bir gazetede çıktı ve yöneticiler bundan çok rahatsız oldu. Bu yüzden Mehdi Haşimi’yi yargılayıp idam ettiler.”(3)

ABD, kendisine tehdit olacak iki Müslüman ülkeyi, liderleriyle işbirliği yaparak kırdırıyordu. İran-Irak savaşında, bir milyon insan yaşamını kaybetti. Savaş, 150 milyar dolarlık ekonomik zarara neden oldu. Galibi olmayan savaş, sekiz yılda ülkenin askeri ve ekonomik kaynaklarını ABD’nin istediği şekilde yıprattı. ABD, İsrail üzerinden hem silah satmış hem de iki Müslüman ülkeyi kendisine tehdit olmaktan çıkarmıştı. Bu savaşta, Humeyni ve Saddam Hüseyin ABD’nin hedefine hizmet etmişti.

2003 yılında, Irak’ı parçalamak ve Saddam’ı yok etmek için aynı ABD, Irak’ı kitle imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle işgal etti. İşgalden bir yıl sonra, CIA Şefi Jim Pavitt: “Irak içinde fazlaca bilgi kaynağımız yoktu. Bir gram istihbarattan bir ton varsayım üretildi.” itirafında bulunarak, önceki raporları yalanladı. Yapılan soruşturmada, Irak’ın silahları konusunda CIA’nın söylediklerinin hayal ürünü olduğu ortaya çıktı.(4)

2003’te Irak’ın işgaline verdiği destekle savaşın kilit isimlerinden biri olan dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair de Irak’ı işgal gerekçesinin yalan olduğunu itiraf ediyordu. Blair,  Edindiğimiz istihbaratın yanlış olduğu gerçeğinden dolayı özür diliyorum. Ayrıca (savaşın) planlanması aşamasında yapılan bazı hatalar ile rejimin devrilmesiyle birlikte neler yaşanacağını yanlış kavrayışımızdan dolayı da özür diliyorum dedi.(5) Ancak, Irak parçalanmış, bir buçuk milyon insan ölmüş ve yıllar sürecek bir karışıklık döneminin tohumları atılmıştı. Bölge, El Kaide ve IŞİD türevi terör örgütlerinin üretme çiftliğine dönüşmüştü. Ardından, 2011 sözde “Arap Baharı”, gerçekte “Kanlı Sonbahar” fırtınasıyla Libya ve Suriye parçalandı. ABD, maşa ülkeler ve liderler vasıtasıyla bir taşla birkaç kuş vurmuştu. İsrail ve ABD’ye karşı varlık gösterebilen Irak, Libya ve Suriye’yi parçalamıştı.

Yıl 2022… Ukrayna’nın NATO ve AB üyeliği Rusya’nın kırmızı çizgisiydi. ABD, Ukrayna’nın NATO üyesi olacağı kışkırtmalarını sürekli yineledi. Rusya, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başladı. Ukrayna’nın işgal hazırlıkları aşamasında, ABD ve Batı Ukrayna’ya hava savunma sistemi ve işgali önleyebilecek silah sistemleri desteğini sağlamadı. İşgalin ardından, savaşı uzatacak şekilde desteği yoğunlaştırdı. Olan Ukrayna’ya oldu. Ukrayna, harabeye dönüşen kentler ve alt yapısı çökmüş bir ülke haline geldi. ABD, yine benzer senaryoyu uyguluyordu. Ukrayna üzerinden Rusya’yı askeri ve ekonomik açıdan çökertmek; böylece Rusya’yı ABD’ye tehdit olmaktan çıkarmak. Fakat ABD, umduğunu bulamadı. Rusya çökmedi…

Yıl 2023… ABD’nin değişmeyen senaryosu yine devrede. Bu kez, Ermenistan üzerinden Rusya’yı kışkırtmak… Güney Kafkasya’da NATO’nun varlığı, Rusya’nın kırmızı çizgisi. NATO Genişleme Komitesi Başkanı, Ermenistan’ın NATO’ya katılımı için başvuru yapmasını istedi.(6) NATO’yu bilen herkes, bu çağrının Rusya’yı kışkırtma amaçlı yapıldığını bilir. Çünkü, mevcut koşullarda Ermenistan’ın NATO üyesi olması mümkün değil. En az yirmi yıl alır. Amaç belli: Rusya’yı, Ermenistan’a askeri müdahaleye zorlamak. Böylece, Rusya’nın Ukrayna dışında Güney Kafkasya’da ikinci bir cepheyi açmasını sağlamak. Ve Ukrayna’da elde edilemeyen, Rusya’nın askeri ve ekonomik açıdan çökertilmesi hedefini gerçekleştirmek. ABD, yine bir taşla birkaç kuş vurma hedefinde… Rusya’nın Güney Kafkasya’da ikinci bir cepheyi açmasıyla; İran’ı Azerbaycan’la, Türkiye’yi İran’la kapıştırmak. Sonuçta, Rusya ve İran’ın askeri gücünü zayıflatmak, bu arada Türkiye ve Azerbaycan’ı da mümkün olduğunca yıpratmak.

Türkiye, İran ve Rusya; ABD’nin bu tuzağına düşmeyeceklerdir…

Tarih ulusların tarlasıdır, ne ekerseniz onu biçersiniz. Rüzgârın fırtınaya, fırtınanın depreme dönüştüğü bir tarla…

Kaynakça:

(1) Tim Weiner, Legacy of Ashes-The History of the CIA (Enkaz Devralmak-CIA Tarihi), Bölüm II, 2007.

(2) Tim Weiner, Legacy of Ashes-The History of the CIA (Enkaz Devralmak-CIA Tarihi), Bölüm V, 2007.

(3) https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iran-ile-irak-arasindaki-kanli-ve-galipsiz-savas-39uncu-yilinda-/1590515

(4) Tim Weiner, Legacy of Ashes-The History of the CIA (Enkaz Devralmak-CIA Tarihi), Bölüm V, 2007.

(5) https://www.aa.com.tr/tr/dunya/tony-blairden-irak-ozru/455834 (Erişim, 5 Eylül 2022, 16.44)

(6) https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/nato-ermenistani-ittifaka-katilmaya-cagirdi-2115893

 

Exit mobile version