Acılar ve Katliamlar Son Bulsun

Eğitim-Sen Hatay Şube yönetimi açıklamasında, Mart ayında yaşanan katliamların unutulmadığı, unutturulmayacağı vurgulandı       Başkanlığını Özgür Tıraş’ın yaptığı Eğitim-Sen Hatay Şubesi açıklamasında, Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan ve hepimizin yüreğinde derin yaralar açan kitlesel katliamlar nedeniyle her yıl Mart ayının, hafızalarda hep ‘acılar ve katliamlar ayı’ olarak bilindiğine vurgu yapıldı, 1978 Beyazıt, 1988 Halepçe, 1995 Gazi katliamının […]

Eğitim-Sen Hatay Şube yönetimi açıklamasında, Mart ayında yaşanan katliamların unutulmadığı, unutturulmayacağı vurgulandı

      Başkanlığını Özgür Tıraş’ın yaptığı Eğitim-Sen Hatay Şubesi açıklamasında, Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan ve hepimizin yüreğinde derin yaralar açan kitlesel katliamlar nedeniyle her yıl Mart ayının, hafızalarda hep ‘acılar ve katliamlar ayı’ olarak bilindiğine vurgu yapıldı, 1978 Beyazıt, 1988 Halepçe, 1995 Gazi katliamının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, kaybedilen canlar ve yaşanan acıların hiçbir zaman unutulmadığı ifade edildi.

Halepçe katliamı insanlık dramı olarak tarihe geçti …

      16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi öğrencisi yedi gencin, güvenlik güçlerinin gözleri önünde kontra güçler tarafından katledildiğini, onlarcasının yaralandığını belirtildiği açıklamada, günler öncesinde katliam hazırlığı yapıldığı yönündeki istihbaratlara rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı, göz göre göre gelen katliama açıkça göz yumulduğu savunuldu.

      Açıklamada, konu ile ilgili şunlara yer verildi: “16 Mart 1988 tarihinde gerçekleşen Halepçe katliamı ise başlı başına bir insanlık dramı olarak tarihe geçmiştir. Saddam Hüseyin rejiminin Kürtleri, Asurîleri ve Halepçe’de yaşayan diğer milletlerden halkların hedef alındığı katliamda, tüm dünyanın gözleri önünde, 5 binden fazla çocuk, kadın ve erkek kimyasal silahlarla acımasızca katledilmiştir.

      12 Mart 1995 tarihinde, karanlık güçlerin Alevilerin gittiği kahvehaneleri ve cem evini hedef alması sonucu yaşanan silahlı saldırılarda bir Alevi yurttaş hayatını kaybetmiştir. Saldırıları protesto etmek için toplanan halkın üzerine  ateş açılmış ve 22 kişi kontra güçler tarafından katledilmiştir. Gazi katliamının gerçek faillerinin değil, sadece birkaç tetikçinin göstermelik olarak yargılandığı davada, katiller ve arkalarındaki güçler görmezden gelinmiştir. Gazi katliamını gerçekleştirenler ve onların siyasi uzantıları, suçları sabit olduğu halde her zaman korunmuş ve zaman içinde birer birer aklanmıştır.

Ölümün karşısında yaşam savunulmalı …

      Yıllardır toplumun vicdanında ve hafızasında derin izler bırakan acıların ve katliamların son bulması gerekmektedir. Hiç kimsenin insanlığa karşı suç niteliğinde olan hiçbir saldırı ya da katliamların hedefi haline gelmediği, ölümün karşısında yaşamın savunulduğu bir ülkede barış içinde bir arada yaşama mücadelesini güçlendirmek başta emek örgütleri olmak üzere, tüm emek ve demokrasi güçlerinin öncelikli hedefi olmalıdır.

Her fırsatta savaş çığırtkanlığı yapan, sürekli ölümü ve öldürmeyi kutsayanlara karşı yaşamı ve yaşatmayı savunmaya devam etmek zorundayız. Eğitim Sen olarak sadece Mart ayında yaşananları değil, bugüne kadar gerçekleşen bütün katliamları lanetliyor, kaybettiklerimizi saygıyla ve özlemle anıyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız.”

      Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version