Zaman su gibi akıp geçtiği için, bir de bakmışız 2019 yılı gelip çatmış. Eğer erken bir seçim kararı alınmazsa, 2019 yılında Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak.
Sonucu halen tartışma konusu yapılan, YSK’nın kanuna aykırı olarak aldığı öne sürülen karar sonucu referandumda kabul edildiği açıklanan anayasa değişiklik paketi yürürlüğe girmiş durumda. Bu nedenle de 2019 yılında sandık başına gidilerek Cumhurbaşkanı seçilecek.
AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı şimdiden bellidir. Ancak muhalefet kanadının Cumhurbaşkanı aday yada aylarının kimler olacağı şuan belli değildir. Başka bir anlatımla belirsizliğini korumaktadır.
16 Nisan referandum sonrası anayasa değişiklik paketinin yürürlüğe girmesi nedeniyle yazdığımız birçok yazıda, 2017 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetin hangi ilkeleri ortaya koyarak bir aday belirlemesi ve belirleyeceği adayın da kamuoyuna 16 Nisanda referanduma sunulan anayasa değişiklik paketindeki parlamenter rejimi sonlandıran, tek kişi egemenliğini yürürlüğe koyan maddelerin mecliste çoğunluk sağlandığı takdirde değiştirileceği yolunda söz vermesi gerektiğini belirtmiş ve bunun yararlarını da ortaya koymuş idik. Geçtiğimiz günlerde anamuhalafet partisi CHP’nin çeşitli vesilelerle yaptığı açıklamalarda, 2019 yılında desteklenmesi gereken Cumhurbaşkanı adayının hangi niteliklere sahip olması gerektiğini belirttiği görülmektedir.
CHP’nin yetkili ağzı tarafından yapılan açıklamada: “ Cumhurbaşkanının partili olmaması (bu koşula bir açıklık getirmek gerekir. Zira kamuoyunun destekleyeceği partisiz bir adayın bulunmasının oldukça zor hatta imkansız olacağı kanısındayız. Partili değil partizan olmayan, kamuoyunun her kesimi ve her görüşü kucaklayacağına inananacağı bir isim olması daha doğru olur kanısındayız) , bağımsız ve tarafsız bir anlayış sahibi olması parlamenter rejimi güçlendirecek yasa değişikliklerin yapılacağı vaadinde bulunması. Yargının tarafsız ve bağımsızlığının yeniden sağlanması. 16 Nisanda yapılan referandumda yürürlüğe giren değişiklik paketi ile bu ilkelere aykırı olan maddelerin değiştirilmesi yoluna gidilmesi suretiyle Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan güçlü parlamentonun yeniden yaşama geçirileceği sözünü vermesi” gerektiği belirtilmiştir.
İşte desteklenmesi gereken Cumhurbaşkanının bu nitelikleri taşıyan, bir aday olması önde gelen koşullardan biridir.
Beklenti cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalacağı yolundadır. Eğer ikinci tura kalır ise, muhalefet partileri bir araya gelerek en çok oy alan ve ikinci tura kalan adayı destekleme yolunda gerekli kararları alacak ve adımları atacaklardır.
İşte muhalefetin böyle bir konsensüs içine girebilmesi, ikinci turda bir aday etrafında birleşebilmesi için gösterilecek adaylardaki nitelikler büyük önem taşıyacaktır.
Muhalefetin destekleyeceği adayın bağımsız ve tarafsız bir konumda bulunması çok önemlidir. Böyle bir aday etrafında bütün muhalefet partileri ile muhalefeti destekleyen seçmenlerin rahatlıkla bir araya gelip birleşmeleri ve tıpkı 16 nisan referandumunda olduğu gibi ortak bir yol izlemeleri çok rahat, çok kolay ve çok da verimli sonuç çıkaracak nitelikte olacaktır.
Nasıl ki “adalet yürüyüşünde” partiler üssü bir tutum izlenerek adalet arayan herkes bu ilke etrafında parti farkı ,siyasi görüş ayrılığı düşünmeden birleşti ise, 2019 yolunda yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçiminde de aynı birleşme ve kenetlenme söz konusu olabilecek ve bunda da başarı ihtimali çok yüksek orana çıkabilecektir. Yeter ki; parti faktörü ön plana çıkartılmasın. Siyasi görüşler ve farklılıklar yaşama geçirilmesin, sadece ve sadece ortaya konulan ilkeler etrafında birleşme sağlanabilsin.
Bu yapıldığı, birleşme sağlanabildiği takdirde, aynı zamanda yapılacak olan milletvekili seçiminde de muhalefetin başarılı sonuç alması mümkün olabilecektir.
Esasen ufukta muhalefetin başarılı olma ihtimali belirdiği ve bu olasılığın giderek güçlendiği görülüp anlaşıldığı için, erken seçim senaryoları da ortaya atılmaya başlamıştır.
Eğer bu ilkeler etrafında birleşilir, hiçbir art niyet ve kişisel hesap ortaya konulmazsa, ister erken seçim, ister ise 2019’da zamanında bir seçim olsun, sonuç muhalefet partileri açısından olumlu ve başarılı olabilecektir.
Umut ediyoruz ki bu anlayış belleklere iyice yer eder ve kişisel beklenti ve hesaplar yerine ülke yararı ve geleceği ön plana çıkartılır…..
nabiinal@hotmail.com