ADIM ADIM

Adım adım geriye gidiyoruz. Oysaki bize cumhuriyeti armağan edenler; yüzünüz daima ileri dönük olacak, hiçbir zaman geriye dönük adımlar atmayacaksınız diye öğütte bulunmuşlardı. Ama ne yazık ki bu öğüt tutulmadı ve geriye gidişin ayak sesleri giderek daha hızlı duyulmaya başladı. Genel seçimlerden sonra parlamento aritmetiğinde değişimler meydana geldi. Eğitimde de geriye gidiş istekleri daha yüksek […]

Adım adım geriye gidiyoruz. Oysaki bize cumhuriyeti armağan edenler; yüzünüz daima ileri dönük olacak, hiçbir zaman geriye dönük adımlar atmayacaksınız diye öğütte bulunmuşlardı.

Ama ne yazık ki bu öğüt tutulmadı ve geriye gidişin ayak sesleri giderek daha hızlı duyulmaya başladı.

Genel seçimlerden sonra parlamento aritmetiğinde değişimler meydana geldi.

Eğitimde de geriye gidiş istekleri daha yüksek sesle dillendirilir oldu.

Eğitim birliği yasasına rağmen çağın gerisine gidilmesi için istekler, beklentiler söylenir oldu.

Bu arada kız-erkek ayrımı yapılması yolunda istekler söylenmeye başlandı.

İsteyen karma eğitimin olduğu okullara çocuğunu gönderebilir; isteyen ise kız ya da erkek okullarına.

Bunun ilk adımları atılmıştır. Belki bu yıl olmaz ama önümüzdeki yıllarda bu doğrultuda uygulamanın başlatılacağı büyük bir olasılıktır.

Laik Türkiye’de kız-erkek ayrımı! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Eğitimde geriye dönük istekler yapılırken, bu kez İstanbul’dan bazı yasaklar duyulmaya başladı.

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada; umuma açık yerlerde içki içilmesi yasaklandı.

Genelgeye göre; deniz kıyıları, piknik alanları gibi yerler dahil halka açık alanlarda içki içilmesi yasaklanıyor, içenler ise cezalandırılıyor.

Hani Türkiye laik bir cumhuriyet idi?

Hani; anayasamızda, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek ilk 4 madde vardı?

Hani; Türkiye Cumhuriyeti çağdaş bir ülke idi?

Görünen o ki; adım adım geriye gidişin ayak sesleri daha yüksek sesle duyulmaya başlıyor.

İçki yasağı; şimdilik İstanbul’da başladı.

Okullarda kız-erkek ayrımı istekleri yüksek sesle duyulmaya başladı.

İleriki günlerde bu istekleri daha başkaları takip edecek.

Anayasanın ilk 4 maddesi varmış…

Türkiye laik bir cumhuriyetmiş…

Bunlar, boş sözler olarak havalarda uçuşabilecektir.

Oysa ki; tehlike görünür bir şekilde geliyor.

Buna karşı ne yapmalı?

Görmeyenlere göstermek,

Uyumakta olanları uyandırmak,

Temel sağlam, bir şey olmaz diyenleri; görüşlerinin yanlış olduğuna inandırmak,

Böylece olası tehlikeyi gözler önüne sermek suretiyle konuşmak gerek.

Suskun kalmakla bir yere varılamaz.

Konuşmak, olası tehlikeyi gözler önüne sermek için yurttaşlık görevini yerine getirmek gerekir.

Yarın, çok geç oldu demeden, olası tehlikeyi gözler önüne sermek için gerekenler yapılmalıdır diyoruz.

Bizden uyarması…

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version