Doç. Dr. Serhat Başdoğan, TTV genel müdürü olarak yaptığı konuşmada, afet sonrası şehrin nasıl iyileştirilmesi gerektiğine dair bir sunum gerçekleştirdi. Hatay’ın mimarisini restore etme ve kent iyileştirme projelerinde insanı merkeze alan bir yaklaşım benimsediklerini vurgulayan Başdoğan, Planlanan Hatay master planında, vakıf yerine insanın öncelikli olduğunu belirtti. Kentin yerel değerlerini ve sosyolojisini koruyarak, eksik parçaları tekrar bir araya getirmenin önemine dikkat çekti.
Fiziki yapıların yeniden inşasıyla sorunların çözülemeyeceğini vurgulayan Başdoğan, yaşanacak afetlerde kent iyileştirmesinin nasıl olması gerektiği üzerinde düşündüklerini dile getirdi. Yüzde 80’i kaybolmuş bir şehrin tekrar ayağa kalkması için anıların eksikliği, konuşulan sohbetlerin eksikliği ve kayıpların telafi edilmesi gerektiğini belirtti. Hızlı bir şekilde iyileştirme yapmanın doğru olmadığına dair eleştirilere rağmen, hem hızlı olunması hem de yeterince hızlı olunmaması eleştirileri arasında kaldıklarını ifade etti.
En zorlandıkları yerlerden birinin, aşağıdan yukarıya bir strateji belirlemek olduğunu belirten Başdoğan, yerel halkın da söz sahibi olduğu bir yaklaşımı benimsediklerini söyledi. Depremin ilk haftalarında tasarım konusuna müdahil olmaya çalıştıklarını ve Ağustos ayında ilk toplantıyı Antakya’da gerçekleştirdiklerini belirtti. Kentin ana hafızasının korunduğunu ve yerel nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştıklarını dile getirdi.
Başdoğan, kentin yeniden ayağa kalkması için umut verici adımların atıldığını belirterek, küçük çaplı iyileştirme projelerinin bile önemli olduğunu vurguladı. Sonuç olarak, Hatay’ın iyileştirilmesi sürecinde, sadece fiziksel yapıların restore edilmesi değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dokunun korunması ve yerel halkın katılımının sağlanması gerektiğini vurguladı.
(Duygu Ertaş)