Bir ödül töreninde konuşma yapan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: Atatürkçü düşüncenin iki temel nedeni var; akıl ve bilim. Bu iki ilkeden uzaklaşan toplumların ne duruma düştüğünü hepimiz biliyoruz demiştir.
Bu konuşma bize birçok şeyi yeniden hatırlamamıza ve beyin süzgecinden bir kez daha geçirmemize vesile olmuştur.
Esasen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in zaman zaman bazı konuları dile getirmesi, bazı konularla ilgili açıklamalar yapması istenmekte ve beklenmekte idi. Bu nedenle ödül törenindeki konuşması bizim açımızdan çok önemli ve üzerinde durulması, düşünülmesi gereken bir söylemdir.
Uzunca bir süredir hemen hemen her konuda liyakate önem verilmediğini, akıl ve bilimden uzaklaşmak suretiyle kararlar alındığı, adımlar atıldığı görülmekte ve bunun da sakıncalı sonuçlar vereceği açıklanmakta idi.
Ama ne yazık ki bu uyarılar fazlaca dikkate alınmamıştır. Böyle olunca da akıl ve bilimden uzak, liyakate önem verilmeyen tutum ve davranışlarla karşı karşıya kalınıyor ve bunun sonucu olarakta olumsuz gelişmelere tanık olunuyordu.
Özellikle demokrasinin var olduğu rejimlerde liyakatin ön planda tutulması ve buna göre hareket edilmesi gerekir.
Eğer akıl ve bilimden uzak bir tutum ve davranış içine girilirse, zaman içinde istenmeyen olumsuz sonuçlar meydana gelir ve böyle olunca da ileriye gidişin değil, geriye gidişin ayak sesleri duyulmaya başlanır.
Bunun içindir ki sadece bu asrın değil, gelmiş geçmiş bütün zamanların yetiştirdiği en büyük insan olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yoldan ayrılmamak gerekliliği sık sık dile getirilir ve hatırlatma gereği duyulur.
Atatürk ilke ve devrimleri ülkemizin daima ileriye, çağdaşlığa ve aydınlığa doğru yol alabilmesi için bir rehber, bir yol göstericidir.
Bu nedenle de Ahmet Necdet Sezer’in ödül törenindeki hatırlatmasını önemsiyor ve çok değerli buluyoruz.
Atatürkçü düşünceden hiçbir zaman sapmamak ve bu düşünceden geriye gidilmesi için atılmak istenen adımlara, alınmak istenen kararlara suskun kalmamak gerekir.
Zira Atatürkçü düşünce daima iyiyi, doğruyu, güzeli, çağdaşlığı, aydınlığı, akıl ve bilimi ön planda tutmak suretiyle bizlere yol ve yöntem gösterir.
Bu gerçeği hatırdan çıkartmadan hareket eder ve adımlarımızı atarsak, ülkemizin üzerinde hiçbir zaman karanlık bulutlar dolaşmaz, ülkemizi çağın gerisine götürmek isteyen karanlık zihniyetkendine yer ve imkân bulamaz.
Bu uyarıları göz ardı etmeyerek ve bu uyarılar doğrultusunda hareket ederek çağdaşlığın, aydınlığın, akıl ve bilimin tüm gereklerini yerine getirmek suretiyle mutlu ve huzurlu olma imkânına erişebileceğimizi unutmamak gerekir.
Bu nedenle bir kez daha hatırlatmak gereğini duyuyoruz:
Atatürkçü düşünceden ve Atatürk ilke ve devrimlerinden ödün verilmesine asla müsaade edilmemelidir.
Liyakate önem verilmelidir.
Aklın ve bilimin gösterdiği yolda hareket etmek suretiyle çağdaşlık dikkatle takip edilmelidir.
Bunlar yapıldığı takdirde huzur, sevgi, barış ve mutluluk ülkemizde var olmaya devam edecek ve böylece de ülkeyi çağın gerisine götürmek isteyenler başarısızlığa ulaşacaklardır….
nabiinal@hotmail.com