Muharrem ayındayız, 9 Eylül (10 Muharrem) Aşure Günüydü. Bir haber ilişti gözüme:
Eski TYS Genel Sekreteri Şair Tevfik Taş, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle diyordu: “Dün annemle konuştum; ‘Aşure günleri geldi’ dedi, ‘bana aşurelik malzeme al, on iki çeşit olacak unutma e mi’ diye tembih etti.”
Anlamışsınızdır Alevi benim annem, Alevilerin Muharrem Ayı bu günler… Bunu şu nedenle yazıyorum: Biz Türkiye’de yaşayan devrimciler, ilericiler Sünnilerin her kutsal gününü biliriz; kandilini, kurban bayramını, ramazanını… Ama bilmeyiz Alevi’nin, Ermeni’nin, Rum’un, Süryani’nin, Laz’ın kutsal günlerini, bayramlarını….
Evet Muharrem ayındayız. 9 Eylül, 10 Muharrem, Aşure Günü.
Hep tartışılır; Aleviler oruç tutar mı, tutmaz mı? diye. Bu Aleviler, ibadetlerini nasıl yaparlar?
Musevi ve Hıristiyan kardeşlerim de yılın belli günlerinde belli şeyleri yememe, şeklinde gerçekleştirdiği orucun, güneşin doğmasından batmasına kadar geçen sürede yememek, içmemek gibi kuralları vardır.
Oruç tutmak İslam dininin beş temel kuralından biridir. Kameri yılın ramazan ayında olmak üzere her yıl bir ay tutulur. Kuran-ı Kerim de ramazan ayı için indirilmiştir.
Anadolu Alevileri Ramazan ayı boyunca oruç tutmazlar. Ramazan ayının 19, 20 ve 21. günleri yas günü olarak kabul edilip, o günlerde oruç tutarlar. Bunun nedeni Hz. Ali 19’nda yaralandıktan sonra 21’nde Hakk’a yürümüştür.
Fakat Anadolu Alevileri için asıl olan Muharrem ayında 12 gün süreyle tutulan oruçtur. Bu, bazen 15 güne çıkabilmektedir. 14 Masumlar adına üç günlük karşılama orucu da tutulmaktadır. (14 Masumlar: 12 İmam soyundan ve henüz çocuk yaşta iken şehit edilen 14 kişi. Bunlar, Muhammed Ekber, Abdullah b. İmam Hasan, Abdullah b. İmam Hüseyin, Kasım Zeynelab, Kasım b. Zeynelabidin, Ali Eftar, Abdullah b. İmam Cafer-i Sadık, Yahya el Hadi, Salih, Tayyib, Cafer b. Muhammed Taki, Cafer b. Hasan el- Askeri, Kasım b. Muhammed Taki)
Muharrem ayı, Anadolu Alevileri için matem ayıdır. Bunun nedeni, Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin’in 10 Muharrem 680’de Yezit orduları tarafından Kerbela’da önce susuz bırakılıp daha sonra başı kesilerek şehit edilmesidir. Aleviler o günün yasını tutarlar.
Caferiler 10 Muharrem gününe kadar oruç tuttuktan sonra 10 muharrem günü dövünürler, vücutlarına zincirlerle vurarak kanlarını akıtırlar. Her yıl televizyonlarda bu görüntüleri izleriz.
Hz. Peygamber, yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde de oruç tutulması tavsiye eder.
Bölgemizde yaşayan Arap Alevileri, Muharrem orucu tutmazlar. Genelde Ramazan ayında 30 gün oruç tutmaktadırlar. 10 Muharrem günü 12 İmam için dua edilip, Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e salavat getirilir, adaklar kesilir, yoksullar doyurulur.
Arap Aleviler 10 Muharrem’i matem günü olarak kabul etmezler. Çünkü o gün Hz. Hüseyin’in cennetle müjdelendiğine inanırlar. Bir başka neden, o gün Hz. Hüseyin cennete yürümüş, oğlu Ali Zeynelabidin kerbela’da sağ kurtulmuş ve 12 İmam soyunu sürdürmüştür. Gerek Arap Alevileri, gerekse Anadolu Alevileri dövünmeyi kabul etmezler. Hatta günah sayarlar bir insanın kendi vücduna işkence yapmasını
Muharrem orucu süresince şu davranışlardan kaçınılır:
Su içilmez,çamaşır yıkanmaz, banyo yapılmaz,sigara, içki içilmez, hayvan, bitki kesilmez, kokulu maddeler koklanmaz, türkü söylenmez, düğün olmaz…
Bir arada yaşadığımız, hangi inanca mensup olursa olsun, tüm kardeşlerimizin kutsal günlerini bilmemiz, sormamız, birlikte paylaşmamız gerekir.