2019’un son raporuna göre; 2019 yılında 474 kadın öldürüldü. En az 166 kadın cinsel saldırıya uğradı. Kadına şiddetin son örneğinde, 19 yaşındaki Berfin Özek için Hatay’daki davadan çıkan karar ise ne adalet arayanları mutlu etti, ne de şiddete karşı duruşta beklenen kamu duruşunu karşıladı. Tepki ise Hatay Vekili Suzan Şahin’den geldi…
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in de içinde olduğu TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarafından verilen son bilgi, ‘kadına şiddet’ fotoğrafında, Türkiye’nin geride bıraktığı fotoğrafın dramatik, trajik ve kanlı karelerini paylaştı, paylaşırken de düşündürdü.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı tarafından hazırlanan “Türkiye’de Kadın Cinayetleri, Cinsel Saldırılar ve Çocuk İstismarı Raporu”, 1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2019 tarihlerini kapsayan süreçte kadınların yaşadığı şiddeti tüm gerçekliğiyle ortaya koydu.
Necati Tığlı’nın, “cinayet, tecavüz ve şiddet verilerini günlük araştırarak, kadın hakları üzerine faaliyet gösteren örgütlerin dokümantasyonlarını inceleyerek ve basında yer alan haberleri derleyerek” hazırladığı raporda, kadına yönelik şiddet, tecavüz, cinayet ve çocuk istismarları mercek altına alındı. Raporda, kadına yönelik şiddette gelinen korkunç boyut gözler önüne serildi ve 4 yılda bin 652 kadının katledildiği belirtildi.
“Türkiye’de kadınlar, erkekler tarafından öldürülmeye, katledilmeye devam ediyor” diyen CHP Giresun Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı, “2019 yılında 474 kadın öldürüldü. En az 166 kadın 
-471 ARTIŞ-
2003 yılında kadın cinayeti sayısının 83 olduğunun belirtildiği raporda, 16 yıldaki dehşet verici artışın yüzde 471 olduğuna vurgu yapıldı.
Rapora göre; 2016 yılında 329 kadın öldürüldü, 110 kadın cinsel saldırıya uğradı. 2017 yılında 409 kadın öldürüldü, 320 kadın cinsel şiddete, 154 kadın da tecavüze maruz kaldı. 2018 yılında 440 kadın öldürüldü, 296 kadın cinsel şiddete, 140 kadın da cinsel saldırıya uğradı. 2019 yılında toplam 474 kadın öldürüldü, 166 kadın cinsel saldırıya uğradı, 96 çocuk da istismar edildi.
-UNUTMAYALIM-
Hem altışar aylık, hem de yıllık dönemler halinde incelenen grafiklerde, tablonun korkunç ve ürpertici boyutlara ulaştığını ifade eden Tığlı, “Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ sözünü, 10 yaşındaki kızının ‘Anne lütfen ölme’ feryadını kimse unutmasın. Eskişehir’de öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın, Savcılığa yaptığı 23 suç duyurusunu dikkate almayanları kimse unutmasın. Aydın’da Zeliha Erdemir’in, savcılığa yaptığı 46 suç duyurusuna rağmen koruma almadığını kimse unutmasın. Şule Çet’i, Ceren Damar’ı, Nadire Kadirova’yı, Ceren Özdemir’i kimse unutmasın” dedi.
-UYGULANMIYOR-
Raporda, kadına karşı şiddetle ilgili dünyanın en önemli sözleşmesi olan “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bununla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, yani kısaca İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkenin Türkiye olmasına rağmen, bunun uygulanmadığına da dikkat çekildi.
-SON ÖRNEK!-
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı’nın hazırladığı rapor, kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini ve bu konuda yapılan açıklamaların dışında, kadın cinayetlerini, istismar ve tacizleri önlemeye yönelik ciddi çalışmaların yapılmadığını ortaya koyarken, ‘kadına yönelik şiddetin’ son örneğinde duran ve ‘adalet’ arayanlar, Hatay’dan, İskenderun’dan seslendi.
19 yaşındaki Berfin Özek’in yüzüne asit dökerek sağ gözünü kaybetmesine ve yüzünün bir kısmının yanmasına neden olan sanığın, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davadan, 12 yıl 18 ay hapis cezası kararı çıktı. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın ardından yapılan açıklamalar ise, kararın protestosunda durdu, cezaya itiraz edeceklerinin altını çizdi.
Çıkan kararın, kamu vicdanını karşılamadığını söyleyen isim, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin oldu.
“Bugün gerçekten, hepimiz, ben de, kamu da, kamu vicdanı da sızladı. Şiddetin karşısında duracaksak, şiddete karşı en ağır şekilde bir duruş sergilememiz gerekir. Kadına şiddet, artık toplumumuzda çok görünen bir hadise haline geldi. Kadın/erkek, şiddetin her türlüsüne karşı bir duruş sergileyeceksek eğer, cezaların da, yaptırımların da en ağır şekilde olması gerekir.
Bugün maalesef, şiddet konusunda samimi bir duruş görmedik. Maalesef görmedik. Umarız, bundan sonraki yargı sürecinde bu hatadan dönülür. Yani bir sonraki mahkemede itirazlarımız sükut bulur ve dönülür diye düşünüyoruz. Öyle umut ediyoruz.
Mücadelemiz devam edecek. Berfin’in ölmesini mi bekliyorlardı acaba; Yaralama değil de, öldürmeye teşebbüsten ceza vermeleri için? Berfin, kendisi ifade etti, ‘Benim kalbim atıyor, ama yaşamım sonlandı’ dedi. Çok önemli bir şey tekrar altını çiziyorum… Evet, Berfin’in kalbi atıyor, ama toplum içindeki yaşamı ne kadar zor, sizler de görüyorsunuz.”
-Tamer Yazar-