Gelenlerin de öncelik listesinde…
“Gaziantep’ten geldik ve bizdeki kadar renkli, zengin ve lezzetli bir mutfakla karşılaşmaktan dolayı mutluyum” diyen ve alışveriş poşetlerini gösteren yerli bir turistin gündeminde de yapılan restorasyon var! “Biraz fazla modern bir dokunuş olmamış mı?”
“Mutlaka gezilmeli ve yöresel tatlardan, özelikle de salça, peynir, zeytin, zahter, nar ekşisi mutlaka alınmalı. Biraz yorulunca da çarşı içindeki fırından katıklı ekmek alınıp, köşedeki nar suyu, çay satan küçük kahveye çökülmeli, pişman olmamak için. Bu arada aldıklarınızı yanınızda taşımak istemezseniz sorun yok. Hemen her dükkân kargo yapıyor.”
Antakya, Hatay’a gelen turistler için ana adres olmayı sürdürürken, eldeki adresin en popüler mekanı ise şehrin geleneksel hayatının üretim kesimini temsil eden, Uzun Çarşı! Söylenense, gelenlerin notları arasından seçtiklerimizden…
Gelenlerin alışveriş poşetlerini doldurup da gittikleri bu özel çarşı için konuşanlardan biri, Gaziantep’ten geldiğini söyleyen yerli bir turist. Öve öve bitiremediği Antakya için söyledikleri arasında, “Gaziantep’ten geldik ve bizdeki kadar renkli, zengin ve lezzetli bir mutfakla karşılaşmaktan dolayı mutluyum” ifadeleri dikkat çekse de gündeminde, çarşının girişinde yapılan restorasyon çalışması var! “Biraz fazla modern bir dokunuş olmamış mı?”
Hatay’ın, UNESCO tarafından 2017’de Gastronomi Şehri ilan edilerek, yıldızı parlatılan bir şehir olduğuna işaret edenler de bu eleştiride dururken, “Dünyanın ilk ışıklandırılan caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi, tarihte ilk kez ‘Hristiyan’ kelimesinin kullanılması, Roma döneminde dünyanın 3. büyük şehri olması, Anadolu’nun ilk camisine ev sahipliği yapması gibi Hatay’da daha birçok önemli ilkler var. Bu kadar eskiye inen bir şehre yapılan dokunuşları da onla uyumlu yapmak, yapılanın sırıtmamasına dikkat etmek gerekiyor” değerlendirmesinde duruyor.
Tamer Yazar