Altay maçı, her 2 takım için de sıkıntılıydı.
Altay, son dokuz maçta sadece 3 beraberlik ile 3 puan alabilmiş, Atakaş Hatayspor ise, son 2 maçını ağır sayılacak mağlubiyetle kapatmıştı.
Yeni stadın açılışı ve stadı dolduran taraftarlar Altay’ın avantajıydı. Her iki tarafta da, eksik oyuncular vardı. Altay’ın başındaki Mustafa Denizli’nin tecrübesi de ayrıca vurgulanması gereken bir husustu.
Doğrusu ben sonuçtan endişeliydim.
Maç başlayınca, Atakaş Hatayspor, klasik oyunu ve etkili futboluyla oldukça ümit verdi. Ne var ki, yüzde yüz faul olan pozisyon sonrası, 10. dakikada yediğimiz muhteşem bir gol ile herşey değişebilir diye korktuk.
Kaptan Diouf ve Ribeiro inisiyatif alarak, takımı hemen eski formatına çekti. Çalışılmış bir duran top organizasyonuyla, usta kaptan, muhteşem bir golle beraberliği sağladı. Maç biraz sertleşince, bu defa, kart veya sakatlık sebebiyle oyuncu kaybetme korkumuz oldu.
Neyse ki, ikinci yarı oyuncular sakinleşti. Galibiyet golü, Saba’nın olağanüstü performansıyla geldi. Penaltı kaçtı, pozisyonlar kaçtı. Sonuç olarak, galibiyetle stres bitti. Normale döndük.
Bu sadece bir galibiyet değil, daha fazlası.
Yedek kulübesi neredeyse yarım. O yüzden, Saba dışında maç bitene kadar başka değişiklik yapamadı Ömer hoca. Kadromuz dar. Traore sakat, Mehdi sakat. Geride, şu girse farklı olur diyebileceğimiz bir isim yok.
İnşallah devre arasına kadar böyle idare edebiliriz.
Oyunculara gelince ;
– Ribeiro vazgeçilemez, eksikliği çok ağır sonuçlar doğuruyor. Allah nazardan saklasın. İlk golde katkısı çok fazla.
– Burak tekrar hoş geldin. Hep böyle devam et. İnşallah senin gelişimini hep beraber izleyelim.
– Sackey elinden geleni yaptı. Çok çalıştı. Yetenekleri, Traore’ye göre daha kısıtlı olsa da, bence iyi bir alternatif.
– Kamara biraz “efendi” oynasa, maçı ve oyunculuğu daha ciddiye alsa, çok farklı olacak. Biraz tozunun silkelenmesi lazım bence. Oyundan çıkarken atar yapıyor. Sanki “Messi” havası var.
– Saba, oyunu değiştiren faktör oldu. Gol ona yazar, bir de penaltı yaptırdı. Daha ne yapsın? Ama, bunu istikrarlı yapması durumunda hem kendi hem de takım çok farklı olur. Sadece yarım devre bu şekilde, sürekli oynasa, Barcelona’da oynar.
– St. Lois’in güçlenmesi gerek görüşündeyim.
– Adekugbe Sackey gibi.
– Fatih, Kamil Ahmet belli standartta oynamaya devam ediyor. Bizi şaşırtmıyor. Takımın topladığı puanlarda hepsinin katkısı var. Hepsini alkışlıyoruz.
– Diouf ve Münir (atan ve tutan) için ayrı şeyler söylemek şart. Bu oyunculara, her takım sahip olmak ister.
Diouf bize Allah’ın özel bir lütfu. Saha içinde, ikinci teknik direktör, abi, usta ve daha ne denirse…
Tabii ki, Ömer Erdoğan.
Peri masalı devam etsin. Futbol ve Atakaş Hatayspor’dan keyif almaya devam.
Hiç olmazsa, moralimizi iyi tutacak bir Atakaş Hatayspor’umuz var.
İyi ki var.