Covid ile ülke olarak çok ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Evlere kapandık, işimizi bir kenara bıraktık. Tamamen hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bu yazıyı Pazar günü kaleme aldım. Son iki gündür veriler olumlu. “Ne zaman işler rayına oturur” konuşmaları yapılıyor.
Şu hemen belirtmeliyim ki, sürecin en kritik noktalarındayız. Bu tedbirleri aynı kararlılıkla yürütmeye devam edebilirsek, güzel günler yakındır. Ama bu verileri görüp gevşer ve “zaten sıkıldık” da dersek, her şey iyi giderken bir anda vaka sayıları artar ve iş çığrından çıkar. Bu demoralize ile de kaos oluşur. Onun için, AMAN DİKKAT DİYORUM, TEDBİRLERİ BIRAKMAYALIM, KAOSA İZİN VERMEYELİM.
Somut olarak neler yapmalıyız?
Öncelikle, sosyal mesafe kuralına dikkat edilmediğini görüyorum. Pazarlarda, PTT ve banka önlerinde insanlar iç içe. Bu çok yanlış. 30-40 kişinin yaptığı hatanın bedelini bir şehir, bir ülke ödüyor. O yüzden yetkililere sesleniyorum. Bu gibi yerlerde radikal tedbirler alınmalıdır. Bunun dışında, eğer böyle bir durum var ise, orada bulunan vatandaşların bu kurala uymayanları uyarması gerekir. Sadece maske takmanız nedeniyle insanlarla iç içe gezmemelisiniz.
Kişisel temizliğe çok önem verilmeli. İnsanlar, her gün duş almalı. Çok sık bir şekilde, eller sabun ile en 20 saniye boyunca yıkanmalıdır. Ve çevreyi kirletmemeli, kirletenleri de uyarmalıyız.
Ülkemizde, maalesef ciddi bir sigara tüketicisi bulunmaktadır. Araştırmalar, sigara içenlerin bu hastalığa daha sık yakalandığını ve kurtulma oranlarının düştüğünü göstermektedir. Sigaranın, gerek koku anlamında ve gerekse kimyasal anlamda ne kadar pis bir illet olduğunu yazmaya dahi gerek yok. Dişleri sarartan, üstü başı kokutan, insanın cildinde ve sağlığında türlü türlü tahribatlar yaratan bir illettir. Bu vesileyle, mantık ve irade ile sigara tiryakileri bunu derhal bırakacak adımlar atmalıdırlar.
Özellikle tuvalet gibi ortak kullanım alanlarının titiz bir şekilde kullanılmasına dikkat edilmeli. Buralar, “sadece gösteriş olsun” diye üstünkörü değil, ciddi olarak temizlenmeli ve antihijyenik bir ortam oluşmaması sağlanmalıdır.
Aynı şekilde işyerlerinin temizliğine de önem verilmeli, işyerlerinde çalışanlar, çalışma ortamlarını sahiplenmeli ve oranın temiz tutulmasına katkı sağlamalıdırlar. Hijyen kurallarına aykırı hareket edenler uyarılmalıdır.
“Çin’de bir virüs çıkacak, bu virüs tüm dünyaya yayılacak ve herkesi kırıp geçirecek” deselerdi, bize buna asla ihtimal vermezdik. Fakat gelinen nokta, bu işi çok başka yerlere götürdü.
Bu virüsü önlemek bizim elimizde. Bireysel ve bencil hareke edip kurallara uymazsak, gemiyi batırırız. Fakat el ele verip kurallara uyarsak, güzel günler yakındır.