Yer yer sıvasız, boyası dökülmüş, isim tabelası paslanmış, çatısındaki inşaat demirleri ile de gelenlere ‘eldeki bu’ dercesine hoş geldin demiş, demeye de devam etmiş Antakya Belediyesi “Balıkçılar Çarşısı” için de “proje” beklentisinde olanlar, “Artık sıra bize de gelsin” diyor.
5 Milyon TL tutarındaki Kurtuluş Caddesi Restorasyon Projesi çalışmaları, belirlenen alandaki binalar özelinde devam ederken, sık sık gündeme gelse de, bir türlü belediyelerin ilgi alanına giremeyen Antakya Belediyesi “Balıkçılar Çarşısı” da eksiklikleri için ‘proje’ beklentisinde olan adreslerden bir tanesi.
Antakya’daki balıkçı esnafına ev sahipliği yapan binanın harabe haldeki görselinde duranlar, ilgili belediyeden, burası için de proje geliştirmesini istiyor. Binanın boyanması, dükkanlarının elden geçirilmesi, çatısındaki eksikliklerin giderilmesi ve bu alanın turistik bir mekana çevrilmesi konusunda taleplerini ortaya koyanlar, çarşı içindeki küçük lokantaları ile de dikkat çeken alanın değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bu konuda konuşan bir turizmci, şunları söyledi:
“Antakya kent merkezi, aslında Hatay turizminin amiral gemisi, ama bunun farkında olmak gerek! Bizler, EXPO diyoruz, Gastronomi de! Bunlar güzel başlıklar, getirisi de olacak şeyler. Tamam da, getirisi adına ne yapıyoruz, bunu sormak lazım, sorgulamak lazım, cevap istemek lazım. Söylenecek o kadar şey var ki! Balık Pazarı, köşede kalmış, unutulmuş bir yer açıkçası. Yıllardır da aynı durumda. Terk edilmiş bir bina gibi. Tepesinde, hala orada mı bilmiyorum, paslı bir isim tabelası var. Burasının ne olduğuna dair… Bir de, buradaki yetkili belediyenin ismi. Ben olsam, o paslı tabelada kurumsal ismin bu şartlarda bulunmasından rahatsızlık duyardım. Aslında, keşke Sayın Vali buraları da gelip görse, gezse, yerinde tespitini yapsa, bu alanın aslında hem balık satışının hem de balık pişiriminin yapılabildiği çok turistik de bir alan olduğunu kendisi tespit etse, ki ondan sonra emin olun çok şey değişirdi. Net olan şu ki… Burası da projelendirilmeli, hem de bir an önce.” -Tamer Yazar-