Hazırlayan: Mehmet Karasu
Antakya Kitaplığı: Çılgın ve Özgür/ Hıfzı Topuz/Remzi Kitabevi
“Neyzen Tevfik’in romanı…”
“Hıfzı Topuz, bu kez inişli çıkışlı ömrü birbirinden renkli serüvenlerle geçen, Türk aydınları arasında kendine özgü duruşuyla dikkat çeken Neyzen Tevfik’in yaşamını romanlaştırdı.
İstibdat ve ardından gelen Cumhuriyet döneminin ilginç kişiliklerinden biri olan Neyzen Tevfik’in tüm yaşamı, ney üflemesiyle, özgür yaşam mücadelesiyle, yergileriyle ve hatta sinema oyunculuğuyla bu biyografik romanda öne çıkıyor.
Çılgın ve Özgür’de Neyzen Tevfik’in dönemin sanatçılarıyla yakın ilişkileri de ele alınıyor. Bunlar arasında özellikle Ahmet Rasim, Şair Eşref, Mehmet Akif, Arif ve Abidin Dino, Fikret Adil, Fikret Mualla, Mesut Cemil, Necip Fazıl, Cahit Irgat tanıklıkları ve anekdotlarıyla romana renk katıyor.
Konuk Yazar: İnsana inanmak/ Ahmet SAY
27 Eylül, dört yıl önce yaşamını yitiren şair dostumuz Metin Demirtaş’ın ölüm günüydü. Cumhuriyet gazetesinde o gün, Demirtaş üzerine A. Kadir Paksoy’un sağlam bir yazısı yayımlandı. Paksoy, yazısının başlığını Aslolan İnsan olarak belirlemişti. Yerinde bir seçim! Ve bu seçimini şöyle savunuyordu: “Her ozanın şiirlerinde başat bir öğe vardır. Kimi ozanda bu iç sıkıntılarıdır. Kimi ozanda yaşam ve ölüm ikilemi. Kimi ozanda aşk. Kimi ozanda ironi… Metin Demirtaş’ta ise insana inandır başat öğe. Ama bu insana inan, toplumsallıktan soyutlanmış soyut bir insanseverlik/insancıllık değildir. Metin Demirtaş’ın insana inanı, çok yönlü, çok boyutlu bir insana inandır.”
1967-68 yıllarında şairimiz Demirtaş, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Fizik Atölyesi’nin yapımında usta olarak çalışıyordu. ODTÜ’lü öğrenci arkadaşlarımız onu, haftalık Türkiye Solu dergisinin yönetim yerine getirerek benimle tanıştırmıştı. Açık söyleyeyim: Ben, yurdumuzda hem işçi hem de “aydın” olan bir insanla ilk kez tanışıyordum. Metin’in konuşmaları, ODTÜ’lü arkadaşları kadar düzgün ve düzeyliydi. İşte o günlerde Che’nin öldürülmesi üzerine yazdığı bir şiir nedeniyle tutuklanmıştı. Evli ve çoluk çocuk sahibi bir insanın hapse atılması kolay, ama hapislikten sonra işsiz kalması çok daha zordu. O günlerde yazdığı bir şiirde bunu apaçık anlatıyordu:
Günün dolar bir gün sen de / Özgürlüğü bir gelin gibi takıp koluna / Çıkarsın. / Başlar yeni maceran güneşte / Başlar işsizlik / O en büyük hapishane.
Neyse ki birkaç ay sonra tutukluluk sona erdi ve Metin yine aramıza katıldı. Şimdi asıl önemli olan, onun iş bulmasıydı. Kolay olmadı, ama bir süre sonra Ankara Fen Fakültesi’nde başlayan onarım işine girdi. İzleyen yıllar içinde, Çelikel Atölyesi, Köy-Koop, Antalya Belediyesi gibi işyerlerinde çalıştı. 1980 yılına geldiğimizde, kötü huylu o lânet hastalık yüzünden sol bacağı bir ameliyatla alındı. Hastaneye gittiğimde, yine işsiz kalacağından yakınıyordu. Oysa ondaki inanç, her zorluğu yenecek güçteydi. Zorlukları aşma başarısında, Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı köyünde onu sarmalayan eski dostları da vardı. Sonunda, Antalya Belediyesi’nde bir işte çalışmaya başladı. Bu dönemde epeyce şiir üretti ve şiir kitaplarının sayısı dörde ulaştı: Görüşme Yeri, Hazırol Kalbim, Hançer ve Lirik, Bir Mendil Gökyüzü. Düzyazılarını ise Çocuklar Kediler Uskumrular ve Dağınık Satırlar başlıkları altında topladı. Özellikle belirtmeliyim ki, Metin’in şiirleri, çeşitli yabancı dillere çevrilerek yayımlanmıştır. Toplu şiirlerini ise Can Yayınları’nın sahibi ve yönetmeni olan dostum Erdal Öz (1935-2006), “Hazırol Kalbim” başlığı altında yayımlamıştır. İşte size Metin’in kısa yaşam öyküsü…
Haftanın Şiiri: Aydınlık Neyin Oluyor/ Attila İlhan
Aydınlık neyin oluyor senin
Gökyüzü akraban filan mı
Beni bulur bulmaz gözlerin
Şimşek çakıyorum yalan mı
Yüzünde yalazını gezdirdiğin
Saçlarından tutuşmuş orman mı
Akla ziyan bir şey elektriğin
Ayışığı mavisi dudaklarından mı
O ışık zenginliği mi giyindiğin
Uzay tozları mı yıldızlardan mı
Elime dokunduğu an elin
Güneşler açıyorum sahi ondan mı
Aydınlık neyin oluyor senin
Haftanın Sanat Gündemi
Dursun Akçam anıldı
Gazeteci, yazar ve eğitimci Dursun Akçam, Kültür ve Sanat Vakfı ve Ardahan Kültür Sanat Platformu ortaklığında Ardahan Dursun Akçam Kültürevi’de düzenlenen etkinliklerle anıldı.
Kadir Sinan Onay’ın sunuculuğunu yaptığı gecede, salonu dolduran izleyicilere anma toplantısı için gelen iletiler okundu. Daha sonra Oğuz Makal’ın hazırladığı “Kaf Dağının Ardındaki Dursun Akçam” belgeselinin gösterimi yapıldı. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Alper Akçam, yaptığı konuşmada babası Dursun Akçam’ı anlattı. Akçam’ın konuşmasının ardından Ardahanlı ressam Onur Aras sahneye çağrılarak Dursun Akçam portresi izleyicilere gösterildi. Vakıf Başkanı Alper Akçam, vakfın yıllardır gönüllü olarak müdürlüğünü yapan Metin Onay’a vakıf adına bir plaket sundu. Anma gecesinin ilerleyen bölümlerinde Reis Çelik’in yaptığı Âşık Şenlik belgeseli izlendi. Daha sonra Ardahanlı âşıklar ve ses sanatçısı Turgay Demir sahne aldı. Gecenin son etkinliği yapımcı Reis Çelik’in Dursun Akçam’ın Ölü Ekmeği adlı öyküsü, Kanlıderenin Kurtları adlı romanlarından esin alarak çekmekte olduğu Ölü Ekmeği adlı filmle ilgili bilgi vermesi oldu. (Cumhuriyet)
Ruhi Su 2018 Şiir Ödülü’nün sahibi belli oldu
Ruhi Su 2018 Şiir Ödülü, Türkiye P.E.N Merkezinde basına duyuruldu…
Ruhi Su Kültür ve Sanat derneği öncülüğünde, Cevat Çapan’ın Seçici Kurul başkanlığında; Ahmet Telli, Hüseyin Ferhad, Haydar Ergülen, Asuman Susam, İsmail Mert Başat ve Mehmet Gözen’den oluşan seçici kurul üyeleri Ruhi Su ödülünün sahibini belirledi.
2016 yılında; Asuman Susam’ın “Kemik İnadına”, 2017 yılında; İsmail Mert Başat’ın; “Külde Kor İzleri’ne verilen Ruhi Su ödülü, bu yıl; Betül Dünder’in ‘Unutmanın Kısa Tarihi’ adlı esere verildi.
Ödül seçici kurul başkanı Cevat Çapan basın açıklamasında şu İfadelere yer verdi:
“Yaşadığımız çağda karşılaştığımız sorunların bize neleri unutturduğunu, bizi nelerden yoksun ve yoksul bırakarak yabancılaştırdığını somut örneklerle bir bir sıralarken, yitirdiğimiz değerlerin bizi nasıl köklerimizden ve çevremizden kopardığını nedenleriyle açıkladığı ve şiirsel dilin yaratıcı gücüyle unutulan her şeyin büsbütün yok olup gitmediğini de ustalıkla yansıttığı için, Betül Dünder’in ‘Unutmanın Kısa Tarihi’ adlı kitabı, 2018 Ruhi Su Şiir Ödülüne değer görmüştür.”
2018 Ruhi Su Barış ve Dostluk Ödülü ise Cumartesi Anneleri’ne verildi.
Türkiye P.E.N Merkezi Başkanı Zeynep Oral, 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan, P.E.N Yönetim Kurulu üyeleri, Tulin Dursun, Şen Çakır, Zeynep Aliye, P.E.N Yönetim kurulu üyesi ve Ruhi Su Şiir ödülü seçici kurul üyesi Haydar Ergülen, Sevin Okay, Cumhuriyet Kitap’tan Turhan Günay, Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği başkanı Ilgın Su, İnsan Hakları ve Cumartesi annelerini temsilen, Leman Yurtsever, Sevin, Ali Özgür Özkarcı ve İstanbul Kültür Sanat Edebiyat Derneği Kurucu üyesi, Nazan Aksöz, Ruhi Su Şiir Ödülü Seçici Kurul üyesi ve Ödül sekreteryası Mehmet Gözen’in olduğu basın duyurusu Türkiye P.E.N Merkezinde yapıldı. (Odatv.com)
Şiir tutkunları 3. Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nde buluşacak
Bursa Nilüfer Belediyesi’nin 11-14 Ekim tarihleri arasında düzenleyeceği 3’üncü Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nde 6 ülkeden şairler, şiir tutkunları ile buluşacak. Başkan Mustafa Bozbey, adalete özlemi olan ve şiire yaşamında yer veren herkesi festivale davet etti.
Nilüfer Belediyesi, Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nin üçüncüsünü şiirseverler ile buluşturmaya hazırlanıyor. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 11-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 3’üncü Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nin programını basın toplantısında açıkladı. Toplantıda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman ile organizasyon sorumlusu Meltem Öztürk de yer aldı. Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nin 3’üncüsünde, kenti daha kapsamlı, daha doyurucu bir programla buluşturacaklarını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Şiir Festivali, şiir çevrelerinde de benimsendi, katılımlar konusunda aylar öncesinden talepler geldi ve son şekli, titiz bir değerlendirme sonucunda verildi” dedi. Festivale, 6 ülkeden 14 şairin katılacağını açıklayan Başkan Bozbey şöyle devam etti:
“Bu şairlerden 5’i Hollanda, Hindistan, Hırvatistan, Makedonya ve Ukrayna’daki kardeş kentimiz Mykolaiv’den. Türkiye’den sevilen şairler Lale Müldür, Aba Müslim Çelik, Betül Dünder, Cevat Çağan, Duygu Kankaytsın, Çiğdem Sezer, Gülümser Çankaya, Onur Sakarya ve Selahattin Yolgiden de festival boyunca bizlerle birlikte olacak. Nâzım Hikmet Kültürevi, Konak Kültürevi, Üç Fidan Parkı ve Misi Edebiyat Müzesi’nde, dört gün boyunca şiir sesleri yankılanacak.”( Aydınlık)
Attilâ İlhan, 13’üncü ölüm yıldönümü vesilesiyle 10 Ekim 2018 Çarşamba akşamı Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) saat 20.00’de başlayacak etkinlikle anılacak…
10 Ekim 2005 tarihinde aramızdan ayrılan şair, romancı, deneme yazarı, senarist, düşünür Attilâ İlhan, Kadıköy Belediyesi ve Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı iş birliğiyle, 10 Ekim 2018 Çarşamba akşamı 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenecek etkinlikle anılacak.
Şair, romancı, deneme yazarı, senarist ve düşünür Attilâ İlhan, 13’üncü ölüm yıldönümü vesilesiyle 10 Ekim 2018 Çarşamba akşamı Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) saat 20.00’de başlayacak etkinlikle anılacak. Kadıköy Belediyesi ve Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı iş birliğiyle düzenlenecek anma etkinliğinde Attilâ İlhan okurlarını çok yönlü bir program bekliyor.
Gecede Attilâ İlhan’ın şiir evreni şair Adnan Özer, roman dünyası Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emel Koşar, aydın yönü ise Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aça tarafından anlatılacak.
İlhan’ın çok yönlülüğüne, fikir yapısına ve sanat anlayışına dair arşiv görüntülerinin de gösterileceği etkinlikte; yeğeni, tiyatro ve sinema sanatçısı Kerem Alışık ve sanatçı Devrim Nas Attilâ İlhan’ın en sevilen şiirlerinin yer aldığı bir dinleti sunacaklar. Gece, tiyatro ve sinema sanatçısı Hatice Aslan’ın sesinden şarkılarla son bulacak. Etkinliğe katılım ücretsiz.
ATTİLÂ İLHAN BİLİM, SANAT VE KÜLTÜR VAKFI HAKKINDA
Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı’nın amacı, bilim, sanat ve kültür konularında faaliyetlerde bulunmak, evrensel ve ulusal bilim, sanat ve kültüre katkıda bulunmak suretiyle ülkemizin bilim, sanat ve kültür alanında gelişmesine yardımcı olmak ve Attilâ İlhan’ın sanatının, eserlerinin ve fikirlerinin gelecek kuşaklara yaygın bir biçimde aktarılması için çaba sarf etmekti. (Odatv)
Adana ’da bu yıl ikinci kez gerçekleşecek, 2. Yaşar Kemal Sanat Günleri 16 Kasım’a dek sürecek.
Adana ’da bu yıl ikinci kez gerçekleşecek, “ Yaşar Kemal Sanat Günleri” bugün başlıyor. Çeşitli etkinliklerin yer aldığı sanat günlerinde röportaj, kısa film ve kapak tasarım atölyeleri, sergiler düzenlenecek. 16 Kasım’a dek sürecek etkinliklerin son gününde Kardeş Türküler konser verecek.
Adana önemli bir etkinliğe daha ikinci kez ev sahipliği yapacak. Kitapları birçok dile çevrilen, dünyaya Çukurova’yı ve Adana ’yı en iyi ve en güzel anlatan ünlü yazar Yaşar Kemal doğup büyüdüğü topraklarda çok sayıda yazar ve sanatçının, “Hemşeri” buluşmasına katkı koyacağı etkinliklerle anılacak.
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli’nin katıldığı dünkü bilgilendirme toplantısı sonrasında, Prof. Dr. Hatice Çubukçu moderatörlüğünde, “Hüyükteki Nar Ağacı’na Yolculuk “isimli panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan Güven Turan, Dr. Seza Yılancıoğlu, Ahmet Güneştekin, Ferhat Boratav ve Nebil Özgentürk, Yaşar Kemal ile olan anılarından kısa bölümler aktardı, sanat günleri etkinlikleriyle ilgili bilgi aktardı.
Bu yıl 2. kez düzenlenen ve 16 Kasım tarihine kadar birçok sanat etkinliğine sahne olacak, “ Yaşar Kemal Sanat Günleri”, Seyhan Belediyesi, Yaşar Kemal Vakfı ve Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Çok sayıdaki etkinliklerde röportaj, kısa film ve kapak tasarım atölyeleri kurulacak sergiler açılacak. Sanat günlerinde ayrıca; atölyelere katılanlar ile birlikte 15 Kasım’da Yaşar Kemal’in köyü olan Hemite Köyü ziyaret edilecek. 16 Kasım’da ise Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde Kardeş Türküler konser verecek
Bir Portre: Nuri Taner
29 Şubat 1952’de doğdu. Çeşitli eğitim kurumlarında öğretmen ve yönetici olarak görev yaptı. l997 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.
Görev yaptığı il ve ilçelerin, yerel gazete ve dergilerinde yazılar yayımladı. İlk şiiri 1968 yılında yayımlandı.1970 yılında Öğretmen Okulları arasında açılan bir öykü yarışmasında aldığı birincilikle yazı yaşamına başladı.
Halk Kültürü araştırmalarına yöneldi. Görev yaptığı yörelerin Halk Kültürü örneklerini derledi. Yazılarını Bizden Size, Türk Folklor Araştırmaları ,Türk Folkloru, Halkbilimi, Folklor, Halay, Halk Kültürü, Folklor ve Etnoğrafya Araştırmaları 1984, Folklor ve Etnoğrafya Araştırmaları 1985, Varlık, Damar, İnsancıl, Bakış, Çağdaş Türk Dili, Cem, Çalı, Akdeniz, Erciyes, Şiirden, Martı, Cumhuriyet, Sabah, Günaydın ,Yalova Ekspres, Haberci, Hakimiyet, Yalova, Folklor ve Edebiyat, Öteki-Siz, Motif , Yalova 2000,Yeni Çizgi, Şiir Bülteni, Yalova Kaymakamı, Masal Araştırmaları, Folklor Araştırmaları, Yalova Araştırmaları gibi dergi , yıllık ve gazetelerde yayımladı.
Folklor, Halk Edebiyatı ve El Sanatları konularında ulusal ve uluslararası toplantı seminer ve sempozyumlara katıldı, bildiriler sundu. Bildirileri bu sempozyumlar sonucunda yayımlanan kitaplarda yer aldı.
Bazı ansiklopedilerin el sanatları ve halk kültürü ile ilgili maddelerini yazdı. Kimi masalları Japonca ve Almanca ‘ya çevrilerek yayımlandı. Şiirleri ve masalları Japonca’ya çevrildi.
Masalları ilkokul ve ortaokul ders kitaplarında yer aldı.
1992 yılında folklorla ilgili çalışmalarından ötürü Ankara’da Folklor Araştırmaları Kurumu tarafından verilen Türk Folkloruna Hizmet Ödülü ile ödüllendirildi.
Yayımlanmış kitaplarının sayısı 99 ‘dur.( Şubat 2018’e kadar).Yalova ile ilgili kitaplarının sayısı 22 adettir.
Halk kültürü ve masal alanında verdiği ürünlerini , Masal Araştırmaları / FolktaleStudies’de, Folklor Araştırmaları’nda, daha sonra da Yalova Araştırmaları adlı süreli yayınlar ve Şiir Bülteni adlı şiir dergisi ile Yalova Kaymakamı adlı karikatür ve mizah dergisiyle halen sürdürmektedir.
1998 yılından 2003 yılına kadar Yalova’da “ Yalova Uluslararası Şiir Akşamları” nı,2003 yılından günümüze de “Yalova Şiir Akşamları” organize etmiştir.2014 yılında Yalova Şairler ve Yazarlar Derneği’nin kuruculuğunu yaptı, halen Derneğin başkanlığını sürdürmektedir.(2018).
Evli, iki çocuk babası ve iki torun dedesidir.
Nuri Taner’in Yayımlanmış Kitapları
Romanlar
1-Güneşe Yürüyen Kar,Yalova,2014
2-Nemli Toprak,Yalova,2015
3-Ateşin Emzirdiği Dağ,Yalova,2016
Çocuklar İçin Romanlar
4-Yavru Bulut -Roman-(Ortipa Yayıncılık,Yaylım Matbaası,İstanbul,1997)
5-Robotlar,Roman,(Özer Yayınları,İstanbul,1989)
Şiirler
6-Sevgice –Şiirler- (Ortipayayıncılık,Yaylım Matbaası,İstanbul,1999)
7-Cennete Gün Dökülünce-Şiirler- (Ortipa Yayıncılık,İstanbul,2000)
8-Güneşi Sarkıt Saçlarından Denize Değsin-Şiirler-(Ortipa Yayıncılık,2001)
9-Işığın Sesle Öpüşmesi-Şiirler-(Ortipa Yayıncılık, 2003)
10-Genç Kızların Başaklarla Saç Yarıştırması,-Şiirler, -(Ortipa Yayıncılık,2003)
11-1000 Sözcük 1000 Şiir, 2014,Yalova
12- Mavi Gamzeli Hüznü Buruk Su,2013,Yalova.
13-Ukrayna Çiçekleri, Ortipa Yayıncılık,2013,(Ortipa Yayıncılık)
14-Aşk Ek Gözlerime Yıldızlar Yeşersin,Bütün Şiirler-1,2013 Yalova.
15-Hüzün Yaralı Bir Yürek Arıyor,Bütün Şiirler-2,Yalova 2015.
16- Alfabetik Dizinde (1967-2017) 50 Yılda Nuri Taner Şiirleri,Yalova 2016
17- Karanlık Büyütüyorum Adım Gece,Yalova,2018
Okuma Önerileri
1.Luka Benim Adım/Necdet Özkaya/ Goa Yayıncılık
2.Şiire Bakma Durağı/ Sabit Kemal Bayıldıran/ Yasak Meyve
3.Aslında/ Ercan Kesal/ İletişim