Antakya’nın eskilerinden!

Peki, Bu Lavabo Ne? Çok az şehir vardır, kendi dilinde meramını anlatan, anlatırken de, bunu çeşmeleri ile dile getiren… Antakya’yı adımlayanları sık sık karşılayanlardan bir tanesi, trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin eski Antakya evlerine giden bir sokağının başındadır. Kaç yüzyıl yaşındadır, bilinmez! Üzerindeki yazılar eskidir, ama bakımsızlıktan ‘okunmaz’… Son gördüğü restorasyon uzun yıllar öncesidir, ama kimse […]

Peki, Bu Lavabo Ne?

Çok az şehir vardır, kendi dilinde meramını anlatan, anlatırken de, bunu çeşmeleri ile dile getiren… Antakya’yı adımlayanları sık sık karşılayanlardan bir tanesi, trafiğe kapalı Saray Caddesi’nin eski Antakya evlerine giden bir sokağının başındadır. Kaç yüzyıl yaşındadır, bilinmez! Üzerindeki yazılar eskidir, ama bakımsızlıktan ‘okunmaz’… Son gördüğü restorasyon uzun yıllar öncesidir, ama kimse şu an ne haldedir, umursamaz! Ona dair son eklenti de bu yüzden mi?
Buna dair söylenen mi?
“Çeşmenin üzerinde hicri bir tarih var, ki hesapladığınız zaman çeşmeye dair hayli eski bir tarihe gidiyorsunuz. Ama yazılar o kadar kötü durumda ki, uzun zamandır doğru dürüst tek bir yetkili buraya gelip de ‘çeşme ne halde’ diye sormamış, bunu anlıyorsunuz. Anladığınız başka bir şey daha var. Aslında her gün yanı başından geçenlerin ‘başka yer kalmadı mı’ diye sordukları bir şey… Çeşmenin hemen yanı başına bir lavabo eklenmiş! İhtiyaçtır, ki buna kimse itiraz etmez, ama… Yeri burası mı? Değil! Herkes birbirine bakıp ‘yanlış’ diye fısıldıyor aslında. Sonuç mu? Ortada değil mi?” -Tamer Yazar-

Exit mobile version