Antakya’nın orta yerindeyiz…

Yoksulluğumuzun son karesinde! Mutfağının tüp parasını, mahalle pazarının boş filesini, markete giderken ki çaresizliğini, her gün yediği ekmeğin artan hesabını bir kenara koyup, ‘nasıl doyarım’ı liste başı yapan son fotoğraf karesi, Antakya’dan! 55-60 yaşlarında bir kadın… Antakya TOKİ Camisi yakınlarında bir çöp konteynerinin yanında durdu önce! Ardından, kazak kolunu yukarıya sıyırdı az biraz! Yakınlarda bir […]

Yoksulluğumuzun son karesinde!

Mutfağının tüp parasını, mahalle pazarının boş filesini, markete giderken ki çaresizliğini, her gün yediği ekmeğin artan hesabını bir kenara koyup, ‘nasıl doyarım’ı liste başı yapan son fotoğraf karesi, Antakya’dan!

55-60 yaşlarında bir kadın… Antakya TOKİ Camisi yakınlarında bir çöp konteynerinin yanında durdu önce! Ardından, kazak kolunu yukarıya sıyırdı az biraz! Yakınlarda bir market tarafından “işe yaramaz, satılmaz” denilerek çöpe atılan sebzeleri çıkartmaya başladı, tek tek! Taze soğanları ve ardından da diğerlerini… Topladıklarını, büyük bir poşetin içerisine doldurdu ve yavaş adımlarla, geldiği gibi gitti.

Hatay’da da sık sık gündem olan hayat pahalılığının bu son karesinde duran bir vatandaş, izlediği çaresizliğe isyan ederken, Antakya Gazetesi’ne şunları söyledi:

“Ben hep diyorum, kötünün kötüsü var, açın daha açı! İşte size en büyük örnek! Bazen ‘yardım edelim…’ diyorum da! O kadar çok ki bu durum! Ve her geçen gün de artıyor! Sanırım tek çaremiz, o çöplerin içinde aramak yerine yaşamı, birbirimizde olan umudu paylaşmak. Ne dememi istiyorsunuz daha? İnsanlarımızı bu duruma düşürenler utansın!”

Tamer Yazar

Exit mobile version