Fenerbahçe tribünleri, tıklım tıklım dolu. Bu coşkulu taraftar, takımını da ateşliyor. Hatay Stadyumu’nda ise Hatayspor maçları boş tribünlere oynanıyor. Gelen az sayıdaki taraftarın desteği ise çok yetersiz.
Hatayspor, kendi sahasındaki maçlarda arzu edilen seyirci potansiyelini yakalayamıyor, taraftar desteğini alamıyor. Dolayısıyla tribünler boş olunca da hakemler de rakip takımlar da üzerlerinde hiçbir baskı hissetmedikleri için rahat oluyorlar.
Son Giresunspor maçında tribünlerdeki biletli seyirci sayısı 4000 civarındaydı. Stat, 26 bin kapasiteli. Yani tribünler %15 kapasiteyle dolu, %85’i boş. Giresunspor maçına gelenlerin, özellikle maraton bölümdekilerin desteği dikkat çekici. Ancak koca sahada tribünler bomboş olunca, etkisi de cılız kalıyor.
Hatayspor, 1-0 öne geçtikten sonra, taraftar desteğini dolu tribünlerle alabilse, rakip ve hakemler etki altında kalabilse, skor belki de 1-1 olmayabilecekti. Ancak taraftar desteğini arkasında göremeyen Hatayspor, ikinci golü de atamadı, kaza golü ile de 6 puanlık maçtan 1 puanla ayrılabildi.
Hatayspor’un bugünkü maçtaki rakibi ise Fenerbahçe. Türkiye’nin üç büyüklerinden. Tribünleri, her maçta tıklım tıklım dolu. Bugünkü Hatayspor maçında, Ülker Stadyumu’nda 45 bin seyirciyi görebilmek mümkün. Böyle bir atmosferde, böyle bir taraftar desteğiyle, Sarı-Lacivertli futbolcular, maça çıkarken elde edecekleri özgüvenle bir kere maç başlamadan rakibe karşı 1-0 galip oyuna başlıyor. Düzenlenen her atak, kaçan her gol fırsatı, yapılan her iyi harekette Ülker Stadyumu’ndaki hareketlenmeler, ayağa kalkışlar, alkışlar, hakemin işini zora sokan hareketler ile rakibi demorolize etme çabaları yan yana geldiğinde, Sarı-Lacivertlilerin kazanması daha kola oluyor.
İşte, sahasında seyirci avantajını kullanan ve kullanamayan takımların durumu böyle!