Donald Trump’un göreve başlaması ile birlikte dünyayı etkileyecek birçok kararlar alındığı, birçok adımlar atıldığı izlenmektedir.
Bunların olumlu yada olumsuz etkileri zaman içerisinde ortaya çıkacak, olumsuz taraflarının belirlenmesi halinde ise belki Trump geri bir adım atabilecektir.
Elbette ki bunları zaman içerisinde görüp anlayacağız.
Ancak Trump’un geçtiğimiz günlerde yedi Müslüman ülke vatandaşları için imzaladığı kararname büyük ses getirmiş, ABD’nin içinde ve dışında önemli tepkilerin oluşmasına neden olmuştur.
Trump’un imzaladığı kararname ile Irak, Suriye, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemen vatandaşlarına ABD ‘ye giriş yasağı konulmuş, hatta ilk aşamada ABD’de oturma ve çalışma izni olanlar bile bu yasak kapsamında ülkeye sokulmamışlardı.
İşte bu kararnamenin yürürlüğe girmesi üzerine Yargı ABD Başkanı Trump’a “DUR” dedi. ABD Federal mahkemesi ile çeşitli eyaletlerin mahkemeleri, Trump’un aldığı kararın durdurulması yönünde birbiri peşi sıra kararlar vermişlerdir. Yargının verdiği bu kararlarda anında yürürlüğe girmiştir.
Buna ek olarakta ABD’nin çeşitli şehirlerinde bu karara karşı gösteriler yapılmış, tepkiler ortaya konulmuştur.
Yine ABD Başkanlık seçimleri sonucu Trump’un kazanması üzerine sanatçılar, ilim ve bilim adamları, çeşitli kurum ve kuruluşlar tepkilerini net bir şekilde dile getirmişlerdir.
Verilen mahkeme kararlarına ve yapılan Trump karşıtı gösterilere hiçbir şekilde karşı çıkılmamış, müdahalede bulunulmamış, yargı kararlarını tanımıyorum yolunda açıklamalar yapılmamış, gösteriye katılanlar, görüşlerini açıklayanlar hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır.
İşte bu demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlediği bir ülkede oluşan tablo. Böylesi ülkelerde herkes düşüncelerini serbestçe ifade edebilmekte, tepkilerini ortaya koyabilmekte, bu konuda yazılı açıklamalarda bulunulabilmekte, gösteriler yapabilmektedir.
Yine demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile egemen olduğu ülkelerde, bağımsız yargının vermiş olduğu kararlar hiçbir itiraza uğramadan yerine getirilmekte ve bu konuda yargıya ağır suçlamalarda bulunulmamaktadır. Yine yönetimin görüşüne ters düşen kararlar verdiği için yargı mensupları töhmet altında bırakılmamakta, yargının yeniden şekillenmesi yolunda arayışlara girilmemektedir.
Demokrasinin özelliği ve fazileti de bu anlayıştan kaynaklanmaktadır.
***
Gelelim Trump’un yedi ülke vatandaşı için koyduğu yasak sonrası oluşan tepkilere.
Dünya çapında bir kahve zincirini olan Starbucks ,beş yıl içerisinde on bin göçmene iş sağlayacağı duyurusunda bulunmuştur. Starbucks yönetimi çalışanlarına hitaben yaptığı açıklamada da şu görüşlere yer vermiştir: “ Size bugün derin bir endişe, buruk bir kalp ve azimli bir vaatle yazıyorum. Eşi benzeri görülmemiş bir zamanda yaşıyoruz. Ülkemizin, vicdanının Amerikan rüyasının sorgulandığına tanık oluyoruz.”
Starbuck’dan sonra Airbnb Sitesi “kalacak yeri olmayan kişilere yer temin
edeceğini” açıklamıştır.
Yine internet arama motoru Google’da 4 milyon dolarlık bir fon oluşturduğunu duyurmuştur. Buna ek olarakta Lyft Seyahat şirketi de ABD sivil özgürlükler birliğine bir milyon dolar bağışda bulunmuştur.
Bunları daha birçok örgütün yapacağı bağışların ve desteklerin izleyeceği gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Tüm bunlar olurken, iktidarda bulunan Trump yönetimi: “ Neden bana karşı geliyorsunuz. Neden aldığım kararları etkisizleştirmeye çalışıyorsunuz.Nasıl olurda benim uygulamalarıma karşı çıkıyor ve yardımlarda bulunmaya kalkışıyorsunuz.Beni eleştiriyorsunuz, benim kararlarını etkisiz hale getirmeye çalışıyorsunuz” tarzında bir söylemde bulunmamış, bir tepki ortaya koymamıştır.
İşte demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, çoğulcu demokratik anlayışın uygulandığı ülkelerdeki durum bundan ibarettir.
Trump’un aldığı kararların lehinde yada aleyhinde düşünenler olabilir. Bu karar, dünya çapında tepkilerin oluşmasına neden olmuş olabilir. Bu karara karşı herkes tepkisini serbestçe ortaya koyabilmekte, görüşünü açıklayabilmekte, tavrını serbestçe belli edebilmektedir. Demokrasinin erdemliliği de bu anlayışta yatmaktadır. Gerçek demokrasi ile şekli demokrasi arasındaki fark da budur.
nabiinal@hotmail.com