Tamamlandı, Tamamlanmadı…
Tamamlandı, Tamamlanmadı…
Konu Papatya falına döndü. Hani bildiğimiz özellikle gençlerin baktığı bir papatya falı vardı. Papatya çiçeği yaprakları, seviyor, sevmiyor diye.Teker teker kopartılarak, niyet edilen kişinin sevdiği yada sevmediği sonucuna varılırdı.
İşte tıpkı bu papatya falı gibi CHP’de de olağanüstü kurultayın toplanması için imzaların tamamlandığı yada tamamlanmadığı yolunda karşılıklı söylemler havalarda uçuşmakta, başta iktidar kanadı olmak üzere CHP karşıtları bu duruma kıs kıs gülmektedirler.
24 Haziran seçimlerinin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçti. Elbette ki; seçim sonuçları, alınan oylar, milletvekili çıkartılan yerler ile çıkartılmayan yerler, seçim sürecinde yönetim kadrosunda bulunanların gösterdikleri performans, attıkları adımlar, söyledikleri sözler, tutum ve davranışlar, masaya yatırılarak enine boyuna tartışılma ve varılacak sonuca göre partinin varsa hatalarını gün ışığına çıkarmak, gerekirse yeniden şekillenmesine yol açacak kararlar almak, uygulamalara başlamak için delegelerin görüşlerinin alınması yoluna gidilebilirdi.
Bu yapılmadı. Tabi ki bunda bir eksiklik olup olmadığını zaman gösterecektir.
Belki hemen seçim sonrası olağanüstü kurultay çağrıları yapılmasa, bu yolda imza toplanmaya başlanmasa, değişimin gerekliliği yerine gereksiz söylemlerde bulunulmasa idi, şimdiye kadar yapılması gerekenler yapılırdı denilebilir.
Ama olan olmuş, yapılan yapılmış, zaman ise su gibi akıp gitmek suretiyle geriye dönüşün tüm yollarının kapanmasına neden olmuştur.
Bakınız tek partili yaşam ile çok partili yaşamdaki sürece?
Çok partili yaşama geçildikten sonra bugüne kadar onlarca parti kurulmuş, içlerinden bir kısmı iktidar olmuş. Hatta bir kısmı uzun süre tek başına ülkeyi yönetme olanaklarına kavuşmuştu.
Ancak şuanda hiçbirinin esamisi okunmuyor. Yani hepsi tarihe gömülmüş durumdalar.
Tek parti dönemi dahil Genç Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her zaman bir çınar ağacı gibi dimdik ayakta kalan, ülkenin en sıkışık günlerinde düzlüğe çıkabilmek için kurtarıcı olarak, sığınılacak bir liman, tutulacak bir dal olarak aranan ve görünen parti sadece ve sadece CHP olmuştur.
Dün olduğu gibi bugünde, yarında ve Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece bu durum böylece devam edecektir.
CHP’nin iktidar olması veya muhalefette kalması, bu algının değişmesine hiçbir şekilde neden olmamıştır, olmayacaktır.
Durum böyle iken, CHP içinde bir kavga varmış, bir bölünme sinyalleri söz konusu imiş gibi bir hava yaratılması, hiçte doğru ve hoş bir davranış değildir.
Bu nedenle bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Herkes sağduyu ile hareket etsin. Herkes ülke geleceğini düşünerek konuşsun, buna göre adımlarını atsın. Herkes kişisel beklentilerini, hırslarını, ihtiraslarını ötelesin, hatta tamamen unutsun. Sadece ve sadece ülke yararı, Cumhuriyetin geleceği, Atatürk ilke ve devrimlerinin varlığını sürdürebilmesi için kendine düşeni yapsın.
Şu veya bu şekilde, önümüzdeki günlerde, CHP’nin bir kurultaya veya benzeri geniş çaplı bir özeleştiri toplantısına gideceğini umut ediyoruz.
Dileğimiz köprülerin atılmaması, bir daha yüzyüze bakılacağının unutulmaması suretiyle, doğru, yararlı adımlar atılması, ülke geleceğinin düşünülmesi, gelecek kuşaklara yüz akı ile hesap verilebilmesi için, herkesin sağduyu ile hareket ederek kendine düşeni yapmaktan çekinmemesidir.
Eğer bu asırlık ağacın, eğilmesine veya bazı dallarının kurumasına sebebiyet verilirse, buna sebep olanlar tarih önünde hiçbir şekilde hesap veremeyeceklerdir…
nabiinal@hotmail.com