Atatürk ve Ayaktopu

Günün güncel konusu öyle bir sonuçlandı ki Türk ulusunun Atatürk duyarlığı yeniden doruğa çıktı. Bundan daha doğal bir nen olamaz. Yaptıkları işlerde gerçeği hesaba katmayanlar aldanırlar. Hesapları boşa çıkar. Ulusun, Türkiye’nin değişmeyecek gerçeği. Anlamamaktan gelmek içtenliksiz kesimlerin mesleği oldu. Yalnızca içtensizlik mi? Çıkarcılık, halkı birbirine karşı kin duymaya yöneltmek, din bezirgânlığı, hukuk işliyormuş görüntüsü vermek […]

Günün güncel konusu öyle bir sonuçlandı ki Türk ulusunun Atatürk duyarlığı yeniden doruğa çıktı. Bundan daha doğal bir nen olamaz. Yaptıkları işlerde gerçeği hesaba katmayanlar aldanırlar. Hesapları boşa çıkar. Ulusun, Türkiye’nin değişmeyecek gerçeği. Anlamamaktan gelmek içtenliksiz kesimlerin mesleği oldu. Yalnızca içtensizlik mi? Çıkarcılık, halkı birbirine karşı kin duymaya yöneltmek, din bezirgânlığı, hukuk işliyormuş görüntüsü vermek amaçlı hükümlülüğe dönüştüğünü görmediğimiz operasyonlar. Operasyon manyağı olduk, seçim manyağı yapılmamız yetmezmiş gibi.

Aslında hiçbir konuda anlaşılmaz nen yok. Anlıyor ve acı duyuyoruz. Olan biten anlağımızın (zekâ) düzeyinin çok altında olaylar. O denli ilkel, düşük, basit, ahlaksız.

Birkaç soru soralım. Bilirsiniz, sormayı severiz. Yurdunda bunca stat yaptırmışken, adlarıyla bile dilediğince oynamışken elin yerinde neden maça gidersin?

Takımları buna zorlamak vesayet değil de nedir?

Bağımsızlık, cumhuriyet, laiklik değerimiz Mustafa Kemal Atatürk hangi yönetim, devlet, düşmanca yaklaşım tarafından pazarlık konusu edilebilir? Buna kimin hakkı Var?

Suudiler ve genelde Araplar 21 yıllık Anadolu yönetimince birden kanka sayıldılar. Ülkemizde toprak “kapatmadık” yer bırakmadı bu devletler. Devlet dediysek kabile anlayın. Canları ister adam asitler, canları ister üç yüz kadınlık harem, canları ister dört yüz çocuk… Bizim “milli irade”ciler Arap devletlerinde acayip milli irade bulurlar. Hele demokrasi?.. Ganimet. Ayrımında mısınız? Bizim parlamento, bakanlar kurulu falan (öncesinde de muhteşem değilse de) dizilerdeki, filmlerdeki, içki kadehleri gibi puslanırken giderek onlara benzedik. Bir petrolümüzle usa dolarlarımız eksik. Hazine tamtakır. Uçan sineklerin başı yarılmakta. Çok şükür şehit vermeye de alıştırdılar “millet”i. Tek yardım gelsin de zararı yok. Ordu ne güne var? Yan gelip yatma yeri mi?..

Atatürk’le ayaktopunu aynı tümcede bir araya getir deseler epey zorlanırdım ama geldi. Gelmesine geldi ya ulusal onurumuzu dolar karşılığı paspasa çevirenler sanki Atatürkçülermiş gibi adalet değil adelet bakanı bay kibir bu konudaki paylaşımlara soruşturma açmakla tehdit edebiliyor. O hâlâ korktukları Gezi Direnişinin de nedeni buydu. Haysiyetli insanlardı, gençlerdi. Ellerinde yalnızca Türk bayrağı ve Atatürk portresi vardı. Günümüzde her tekme yiyen Gezici oldu. Bakmayın siz bu görüntüye.

15 Temmuzlarda korkudan titrerken Atatürk portresine sarıl, tehlike geçtiğini düşündüğünde Atatürk karşıtlığından nemalanmaya devam. Atatürk’ün Bursa Söylevinde belirlediği koşulların tam göbeğindeyiz.

Ayıptır, yazıktır. Halkı bütünlük içinde birleştirerek kardeşlik bağlarını güçlendirmekle sorumlu olanların tam tersini, günde yirmi beş saat uygulayarak gerilimden gerilime sürüklemeleri kibarcası ayıptır, aymazlıktır.

Şunu da vurgulamadan edemeyeceğiz; olup bitenlere tepki oya baskın şekilde dönüşebilse, hile bu tepki çağlayanına yetişemez. Bu da açık gerçeklerden. Nedenleri konusundaki hesap ortada. Şu sayıda yardıma gereksinim duyan. Çarp yaklaşık üçle. Etti mi milyonlar… Çık içinden çıkabilirsen.

Exit mobile version