Ateş bacayı sardı…

      Mutfaktaki ateş bacayı sardı. Mutfakta başlayan yangın evin her tarafına sıçradı. Böylece her yer yangın alanına dönüşmüş oldu.       İşte ekonomideki sıkıntılı durum da bunun tipik bir göstergesidir.       Ekonomideki yangın her tarafa sıçradığı için, yarın ne olacağını bırakın bir saat sonra neyin ne olacağı belli değil.       Döviz kurları başını almış yukarıya doğru […]

      Mutfaktaki ateş bacayı sardı. Mutfakta başlayan yangın evin her tarafına sıçradı. Böylece her yer yangın alanına dönüşmüş oldu.

      İşte ekonomideki sıkıntılı durum da bunun tipik bir göstergesidir.

      Ekonomideki yangın her tarafa sıçradığı için, yarın ne olacağını bırakın bir saat sonra neyin ne olacağı belli değil.

      Döviz kurları başını almış yukarıya doğru hızlı bir şekilde gidiyor.

      Nerede ve nasıl istikrar bulacağı, bu yükselişin hangi noktada durmak suretiyle hızını keseceği meçhul.

      Döviz kurlarındaki bu yükselişe karşı Türk lirasındaki değer kaybıda aynı hızla devam ediyor.

      Kısa bir süre önce alınan bir malın değeri kısa bir süre sonra yukarı doğru değişiyor.

      Bu nedenle de herkes düşünceli, gergin, tedirgin ve üzgün.

      Bir zamanlar kendilerini orta sınıf olarak görenler bugün yoksulluk sınırı içindeler.

      Bir zamanlar kendilerini yoksulluk sınırı içinde görenler ise açlık sınırı içine girmiş bulunuyorlar.

      Böylece açlık ve yoksulluk sınırı içinde olanların sayısı giderek hızla artıyor.

      Yaşanan ekonomik sorunun çözülebilmesi için, ekonomi kurallarının yaşama geçirilmesi ve radikal tedbirlerin biran evvel alınması gerekliliği kendini net bir şekilde gösteriyor.

      Yaşanan ekonomik sıkıntının daha da artması ve yurttaşların nefes alma imkânının daha da azalmaması için, ekonomideki doğru adımların bulunup atılması zamanının gelip geçmekte olduğu görülüyor, anlaşılıyor.

      Yanlışı yanlışla düzeltme yerine, ekonominin denenmiş ve başarıya ulaşmış kurallarının yaşama geçirilmesi suretiyle ekonomik sıkıntının üstesinden gelinebileceği gerçeği biran evvel görülüp anlaşılmalıdır.

      Bunun içinde her türlü gelecek beklentisi bir yana bırakılarak, ülke çapında birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilerek gereken kararlar alınmalı, adımlar atılmalıdır.

      Eğer böyle bir yola gidilmez ise sorunun daha da karmaşık bir hale geleceği bilinmelidir.

      Bir husus hatırdan uzak tutulmamalıdır. Makamlar gelip geçidir. Özellikle demokrasilerde verilen görevler, bir süre sonra seçmen önüne konulacak olan sandıktan çıkacak sonuca göre geri alınabilir.

      Demokrasilerde görevler siyasi partilere verilir. Bugün bir siyasi parti tek başına iktidar olur, yarın birkaç siyasi partinin bir araya gelmesi suretiyle iktidar olunabilir. Yani koalisyon dönemleri de başlayabilir.

      Ama hiçbir zaman verilen bir görev sonuna kadar aynı partide kalmayabilir.

      Bu gerçeği hatırdan uzak tutmamak gerekir.

      Aslolan ülkenin geleceği, birlik ve bütünlüğüdür.

      Demokrasilerde, bu kural unutulmaz ve sorunların çözümünde de göz önünde tutulmak suretiyle hareket etme yoluna gidilir.

      Bugün dünyanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar göz önünde tutulduğunda, eğer doğru kararlar alınır, doğru adımlar atılırsa, ülkemizinde içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan enaz zararla çıkabileceği bilinmelidir.

      Bu gerçekler unutulmadan ve bu gerçekler göz önünde tutulmak suretiyle hareket edilmeli, kararlar alınmalı, adımlar atılmalıdır.

      Zaman hızla ilerliyor. Yarın çok geç kalındı denilmeden, başta TÜSİAD olmak üzere iş çevrelerinin uyarıları da göz önünde tutularak demokrasinin kuralları içerisinde kararlar alınıp yürürlüğe sokulmak suretiyle, ekonomik sıkıntıdan kurtulabilmenin yolları aranmalı, bulunmalı ve uygulamaya konulmalıdır…                  

                                                                                                                              nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version