Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından, Asi Nehri’ne karışan atık suların yerinde önlenmesi ve kirliliğin önüne geçilmesine yönelik gerçekleşen tesis yatırımları aralıksız sürerken, “Bu konuda yapılanlar önemli, ama yerel idarecilerin sorumluluğu o tesislerin hayata geçmesiyle bitmiyor” diyenlerin eleştirisi oldukça net. Evinin, Asi Nehri kıyısında olduğunu söyleyen ve alışveriş merkezinin yapılmasıyla beraber bölgedeki insan trafiğinin hiç olmadığı kadar arttığını söyleyen bir vatandaşın söyledikleri de buna dair:
“Bazıları, ‘Suriyeliler geldi, böyle oldu’ diyor ama, dürüst olmak gerekirse, bu kent hep böyle kirliydi. Ama bugün, dünden çok daha da kirli bir hale geldi! Belediyeye ne kadar teşekkür etsek azdır. Eskiden yürüyemezdik buralarda. Şimdi keyif için buraya gelenler var. Hatta sinek az olsa, sabah-akşam koşularını burada yapana da rastlıyorsunuz. Ama her yer, içilen su şişelerinin petleriyle, yenen yemeklerin kağıtları, poşetleriyle dolu. İnsan üzülüyor. Bu kadar rahat yere çöp atan bir şehir olduğumuz için üzülmek yetmiyor ama! Avrupa’da bu konuda oldukça katı bir sistem var. Kamuya açık alanları kirletenlere, vatandaş bile olsa ceza sistemi var. Aslında bizde de var, ama uygulanmıyor. Sonuç mu? Etrafınıza bakın! Geçen gün köpeği ile birine denk geldim. Köpek, büyük tuvaletini yolun orta yerine yapıverdi. O kadar rahattı ki köpeğin sahibi. Göz göze geldik, ama ‘oralı’ bile olmadı. Uyaracaktım, ama vazgeçtim! Bu örneklerimiz çoğaldı maalesef. Kenti yönetenler bu gibi insanlara fırsat vermeye devam ettiği sürece de örneklerimiz azalmayacak.”
-Tamer Yazar-