‘’Aydınlanma döneminde Avrupa‘da insan …
Düşünen bir varlık olarak…
Çağını ve şartlarını ileriye taşımak zorundadır…
Fikri hakim imiş.
Bu nedenle insanoğlu…
Evrenin sırlarını çözmeye çalışarak…
Ve çağın en büyük korkusu olan “başarısızlığın’’…
Üstüne giderek…
Yeni “rotalar” çizmek zorunda imiş.
Çağın bir parçası olmak isteyen ‘’bilim” dahil olmak üzere …
Tarihten ders alarak ilerlemek zorunda imiş.
Bundan dolayı…
“Liyakatın” “gerekliliği” değeri ve önemi ile…
“Kayırmacılığın” yaratabileceği tahribatın ayrımını yapmanın ve uygulamanın…
Nasıl sonuçlar yaratabileceği üzerinde önemle durulmuş.
İlerleyen süreç içerisinde…
“Profesyonel” eğitim-öğretimin…
Ve “uzmanlık” “ustalık” alanlarının kalitesine ağırlık verilmiş.
Zaman içerisinde elde edilen ilerleme ve genişleme…
“Profesyonel” eğitim-öğretimin…
Çağın ilerleyişi ve insan hayatına kattıklarını ve…
Sürekli daha yüksek aşamalara nasıl taşıdığını da…
Aynı zamanda…
Çağın ilerleyişine ayak uydurarak ve gelişimini devam ettirerek göstermiş olmuş.
Günümüz dünyasında da…
Orta yerde… somut bir gerçek olarak duran ve…
İnsanoğlunun görmezden gelemiyeceği kadar önem-değer taşıyan şeyin…
Aydınlanmanın ve gelişimin devamı için …
“Profesyonel” eğitim -öğretimin ve uzmanlık-ustalık alanlarında ki kalitenin değeridir.