Babaevinin kapılarını açmayı vadediyorum

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, “Bizim örgütümüzü madden ve manen güçlendirecek önerilerimiz var. Genel Başkanımızın kullandığı ifadeler arasında ‘Kurultaydan sonra konuşanı kapının önüne koyacağım’ dedi. Birincisi kurultaydan sonra kimin genel başkan olacağına CHP’nin üyelerinin yetkilendirdiği delegeler karar verecek. Yapılmamış kurultaydan kurultay sonrası kapı önüne koymaları değil, ben baba evinin kapılarını açmaları vadediyorum” […]

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, “Bizim örgütümüzü madden ve manen güçlendirecek önerilerimiz var. Genel Başkanımızın kullandığı ifadeler arasında ‘Kurultaydan sonra konuşanı kapının önüne koyacağım’ dedi. Birincisi kurultaydan sonra kimin genel başkan olacağına CHP’nin üyelerinin yetkilendirdiği delegeler karar verecek. Yapılmamış kurultaydan kurultay sonrası kapı önüne koymaları değil, ben baba evinin kapılarını açmaları vadediyorum” dedi.

Özel, Eskişehir İl Başkanlığında yaptığı basın toplantısında, “Eskişehir, Cumhuriyet Halk Partililerin en rahat ettiği illerden bir tanesi. Vatandaştan şikayet değil memnuniyet duyuyorsunuz sokakta. Yılmaz Büyükerşen’den, Kazım Ağabey’den, Ahmet Ataç’tan ve 3 milletvekilinden memnuniyet duyuyorsunuz” dedi. Özel, “Eskişehir İl Kongresi, Manisa İl Kongremizle aynı tarihe çakıştığı için burada bulunmamıştık. Genç başkanımızı ve pırıl pırıl yönetimini ziyaret ettik. Bundan sonraki süreçte örgütümüzle uyumumuzun artarak devam edeceğine olan inancımız tamdır. Cumhuriyet Halk Partisi, genel başkanına rakip çıkabilen parlamentodaki tek partidir. Bu, CHP için bir eksiklik değil, hem CHP hem de Türkiye için bir övünç kaynağıdır. Yönetene, rakibin çıkmadığı rejimlere demokrasi demiyoruz. Onlar sultanlıklardır, krallıklardır. Yönetene rakip çıkmasının ihanet olarak ifade edildiği rejimler, gücünü halktan alan rejimler değildir. Biz, daha iyi yöneteceğine ikna edenin aday olabildiği rejime demokrasi diyoruz” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

“Cumhuriyetin 100’üncü yılında çok önemli seçimi kaybettik. Bir özeleştiri yapmanın ve partide yapılan yanlışları terk etmenin gerektiği bir süreci önerdik. Genel Başkanımızın ekibindeki deneyimli arkadaşlar, genel başkan da biz de devam edecek diyorlar. Bizim ekibimizdeki deneyimli arkadaşlar ise, hiçbir göreve talip değiliz diyorlar. Dünden itibaren bir tartışma var. Tüzük değişikliği ne olacak? Tüzük meselesine nasıl bakıyorsunuz? Elimdeki tutum belgesi, partinin ve Türkiye’nin sorunlarına nasıl baktığımızı ifade ediyor. Burada tüzük değişikliği önerilerimiz de var. Eylül ayının 15’inde önerilerimizi açıkladık. Dün genel başkanımız bazı ifadeler kullandı. Yüzde 80’i bu belgenin içinde var. Ama biz kimseye bunun içinden bir şey kopyaladınız demeyiz çünkü biz bizim olsun diye değil, örgütün olsun, partinin olsun daha iyisi olsun diye önerdik. Genel Başkan seçildiğim takdirde bu genel başkanın üyeler tarafından seçilmediği son seçim olacak. Burada birinci madde bu. Bizim örgütümüzü madden ve manen güçlendirecek önerilerimiz var. Genel Başkanımızın kullandığı ifadeler arasında ‘Kurultaydan sonra konuşanı kapının önüne koyacağım’ dedi. Birincisi kurultaydan sonra kimin genel başkan olacağına CHP’nin üyelerinin yetkilendirdiği delegeler karar verecek. Yapılmamış kurultaydan kurultay sonrası kapı önüne koymaları değil, ben baba evinin kapılarını açmaları vadediyorum. Parti müfettişleri görevlendirme konusunda ise, bugünlerde örgütümüzün tehdit edilmeye değil, yüreklendirmeye, cesaretlendirilmeye, teşvik edilmeye ihtiyacı var. Seçilir seçilmez tüzük önerilerimizi hayata geçireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle bir bütündür. Toplumun bütününü sahiplenen sosyal demokrat, eşitlikçi, herkesi kavrayan politikalarla bu partiyi iktidar yapmanın zamanıdır. Genç ve dinamik kadrolarımızla bir kez daha başaracağımıza inanıyoruz.” (Sami Gökçe)

 

Exit mobile version