Kabul Etmedi!
Uzun yıllar Hatay’da öğretmenlik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulunduktan sonra, Yozgat ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlükleri görevlerini yürüten, daha sonra Bakanlık bünyesinde Genel Müdür olarak emekliye ayrılan değerli eğitimci Ömer Balıbey, geçtiğimiz hafta görevinden ayrılan eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile ilgili bir anısını aktarırken, kendisine “Bakan Yardımcısı” teklifinde bulunulduğunu hatırlattı. Ömer Balıbey’in dikkat çekici paylaşımı şöyle:
“Güle güle Ziya Selçuk Bakanım ve dostum. 2003 Yılında, Erkan Mumcu’nun Bakanlığı sırasında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına atandığınızdan beri tanırım ve o günden beri de dostluğumuz ve çalışma arkadaşlığımız devam etti ve edecektir.
10 Temmuz 2018 yılında Milli Eğitim Bakanı olduğunuzda, Milliyet Gazetesi Eğitimci Köşe Yazarı olan Abbas Güçlü beni aradı ve Ziya Bey’in Bakanlığı ile ilgili görüşlerimi sordu. O röportajımda, ‘Meclisin dışında, gelebilecek en iyi eğitimci geldi. Çünkü Bakanlığı ve eğitimi çok iyi biliyor, kendim olmuş gibi çok sevindim’ demiştim.
Bir hafta sonra da, Bakanlığın ağabeyleri sayılan ve daha önce de Bakanlıkta beraber çalıştığımız, yeni emekli olan iki arkadaşımızla ‘hayırlı olsun’a gittik. Çıkarken, Ömer Ağabeyim, -İstanbul’a gidiş uçağını biraz geç saatlere alırsan, sizinle saat akşam 9 gibi özel görüşeceğim- deyince, ben de ‘olur’ dedim. Görüşmemizde bana, -Sizin gibi, Türkiye’de çok sevilen ve eğitim camiasını iyi tanıyan tecrübeli bir ağabeye ihtiyacım var. Bakan Yardımcısı olur musun?- deyince, hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Ben de kendisine, -Çok teşekkür ederim, ama beni bağışla. Çünkü evim İstanbul’da ve artık dinlenmek istiyorum. Ankara-İstanbul arası her hafta uçakla gidip gelmekten, ben de ailem de çok yorulduk. Ama sana her konuda yardımcı olurum’ dedim. ‘Durumlar nasıl’ dedim… Çok özel konuştuk, ama bir tek şey söyledi o da! ‘Bakanlığın bütçesi çok yetersiz. Geçen yılın ancak yarısı kadar. Yani ödenekler yok. Ne yaparız, bilmiyorum’ demişti.
Bakan Bey’in şansızlığı, bir yıl sonra da Kovid-19 illeti tüm dünyaya musallat oldu. Türkiye de bundan ziyadesiyle etkilendi. Karar alıcılar başka, uygulayıcılar başka oldu. Davul Bakan’ın, tokmaklar başkalarının elinde oldu. Bu süreçte, okulda idareci ve öğretmenler mutsuz, öğrenciler uzaktan eğitimden mutsuz! Üç milyon civarında öğrencinin tableti ve internet bağlantısı yok, bu yüzden anne ve babalar da, çocukları iyi bir eğitim alamadıkları için mutsuz! Bakanlık, İl ve İlçe Müdürleri ile Okul Müdürleri ödenek yetmediği için mutsuz! Hülasa, imkanı olanı olmayanı, zengini fakiri, resmisi özeli, herkes, bu salgın döneminde mutsuz. Okullar, bir açılıyor, ‘aman hemen kapatın’ deniliyor, kapatılıyor. Hani bir söz vardır; ‘Horozu çok olan bir yerde, sabah zor olur!’ Ülke olarak, tüm eğitim camiasının ve insanlarımızın çok güzel icraat beklediği Bakan Selçuk’un çok sıkıntılar yaşadığını tahmin ediyordum.
Değerli dostlarım, sevgili öğretmen ve öğrencilerimiz… Bu yazıyı şunun için yazdım; genel olarak her yerde kötü bir adet vardır. Gidenin arkasından hemen karalama ve iftira başlar, hatta bunları bilenler ve bilmeyenler de maalesef konuşur ve yazar, ama yanlış ve günahtır. Ziya Selçuk, üç yıl Bakanlık yapmıştır. Şanssız bir döneme denk gelmiştir. Başarılı olmuştur veya olmamıştır, takdir milletimizindir. Gelen yeni Bakanı da tanıyorum, yolu ve şansı iyi olsun.
Yalnız bir eleştirimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir milyondan fazla öğretmenin bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’nda Bakan Yardımcılığı yapacak hiç mi bir öğretmen, idareci, il ve ilçe müdürü, müfettişler ve genel müdürler yok mu ki, yeni atanan bakan yardımcılarının üçü de bakanlık dışından atanmıştır. Bu konuda takdir sizindir.
Çok teşekkür ediyorum, değerli Bakanım. Bir teşekkürüm de, Kızım Neşe’nin İstanbul’daki nikah törenine katılarak nikah şahitliği yaptınız ve bizi mutlu ettiniz. Allah, yolunuzu ve şansınızı açık etsin.”
-Cemil Yıldız-