İmza atanlar arasında Hatay Barosu da var
Türkiye Barolar Birliği (TBB) üyesi çok sayıda Baro, ortak bir açılama yaparak, İstanbul Sözleşmesi’nin mutlaka uygulanması gerektiğine vurgu yaptı. Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez’in de imza attığı ortak metin şöyle:
“İstanbul Sözleşmesi, şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunması için devletlere yol haritası çizen ve atılması gereken somut adımlar konusunda kılavuzluk eden uluslararası bir sözleşmedir. Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve bugüne kadar 45 ülke ve Avrupa Birliği’nin imzaladığı sözleşmeyi, ülkemiz, ilk imzalayan ve onaylayan ülkedir.
Son yıllarda kadına karşı şiddet katlanarak artmışken ve biz, alanda çalışan Barolar ve Kadın Hakları Merkezler/ Komisyonları olarak, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Kanun’un etkin olarak uygulanması için taleplerimizi ifade ederken, ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi aleyhine algı oluşturularak, İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilme hususunun tartışılmasını büyük bir kaygıyla izlemekteyiz.
İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi söylemi bile şiddeti arttırıcı bir etki yaratmakta, kadınları şiddete karşı korumasız kılmaktadır. Sözleşmeden imzanın çekilmesi, kadınları ve çocukları şiddete açık hale getirecek, devlete başvuranların önü kesilecek, bundan da kadınlar ve çocuklar olumsuz etkilendiği kadar, ülkemizin dış dünyadaki itibarı da zedelenecektir.
Kadın kazanımlarını geri götürecek, kadının insan haklarının ihlaline yol açacak, kadını ‘özgür bir birey’ olmaktan uzaklaştırıp ayrımcılığa muhatap hale getirecek, kadının kazanılmış yasal haklarını zedeleyecek hiç bir girişimi kabul etmiyoruz.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ihtiyacımız olan, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Kanun’un, etkin bir şekilde, tavizsiz uygulanmasıdır.
Bir kere daha yetkililerden ve ilgili kurum ve kuruluşlardan; İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi söylemlerinden vazgeçmeleri, artan kadına yönelik şiddetin önlenmesi için etkin ve kararlı politikalar oluşturmalarını, kadın hakları mücadelesinde önemli işlevleri olan sivil toplum örgütleri, meslek odaları ile birlikte koordineli çalışmalarını beklediğimizi belirtiyor, kadınların kazanılmış yasal haklarını tehdit eden söylem, davranış ve değişikliklere imkan sağlamamalarını talep ediyoruz.
Biz, Barolar ve Kadın Hakları Merkezler/ Komisyonları olarak, kadının insan haklarının ihlaline yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımızı ve kadına yönelik şiddeti önleme mücadelemize dayanışma ruhuyla devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla iletiyoruz.” -Cemil Yıldız-