Barolar ortak ses verdi:

HSK Üyelerini İstifaya Davet Ediyoruz Aralarında Hatay Barosu’nun da bulunduğu, Türkiye’deki 50’ye yakın Baro Başkanlığı adına kaleme alınan basın açıklamasında, kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri hakkında soruşturma izni veren Hakimler Savcılar Kurulu üyesi hakimler, istifaya davet edildi. Çok sayıda Baro […]

HSK Üyelerini İstifaya Davet Ediyoruz

Aralarında Hatay Barosu’nun da bulunduğu, Türkiye’deki 50’ye yakın Baro Başkanlığı adına kaleme alınan basın açıklamasında, kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri hakkında soruşturma izni veren Hakimler Savcılar Kurulu üyesi hakimler, istifaya davet edildi.
Çok sayıda Baro Başkanının imza attığı ortak bildiride, beraat kararının hemen sonrasında kararı veren hakimler hakkında böylesi bir tasarrufta bulunulmasının, “Tüm yargı görevi yapanlara açık bir gözdağı” olduğu savunuldu ve Anayasa’nın 138. Maddesi’nin, yargı bağımsızlığını katı bir şekilde düzenlediğine yer verildikten sonra da şöyle devam edildi:
“Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdani kanaatlerine göre karar verirler. Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında, Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
HSK’nın Anayasa’nın açık hükmüne rağmen daha önce başka örneklerde gördüğümüz üzere verilen, özellikle ‘beraat’ kararı sonrası böylesi bir tasarrufta bulunması, benzer görev yapan mahkeme hakimlerinin açık bir şekilde baskı altına alınması ve Anayasanın açık ihlalidir. Bu ihlalin, siyasal iktidarın yönlendirmesi ile olduğu izlenimi ise çok daha vahimdir.
Hukuk devletinden bahsedilebilmesi için; adil yargılanma hakkı, hakim ve savcı teminatı, doğal hakim ilkesi, masumiyet karinesi, düşünce ve ifade özgürlüklerinin yargı marifetiyle korunması, evrensel hukuk normları ile imzalanan uluslararası sözleşmelere uyulması gerekliğini bir kez daha vurgularız.
Bu çerçevede, eğer HSK tarafından, sadece verdikleri karar nedeniyle hakimler hakkında soruşturma izni verilmesi kararı alınmışsa, bu kararı veren HSK üyelerini istifaya davet ediyor, bu davetimizi tarihe not olarak düşüyoruz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version