16 Nisanı tartışmalı bir sonuç ile geride bıraktık. YSK’nın yaptığı geçici açıklamaya göre anayasa değişiklik paketi yaklaşık % 51 EVET oyu ile kabul edilmiştir. Sanıyorum ki bu hafta içerisinde kesin sonuçlar resmi açıklama ile duyurulacak ve değişiklik paketi yürürlüğe girecektir.
Referandumun tartışmalı bir şekilde sonuçlanması nedeni ile CHP Kanun yollarına başvurmaya başlamıştır. Tüm kanun yolları tüketildikten sonrada Avrupa insan hakları mahkemesine gereken başvurunun yapılacağı açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Bu, sorunun hukuksal yolu ve yöntemidir. Bu yol ve yöntem ile ilgili başvurular yapıladursun, ortada bir gerçek vardır. O da sonuç tartışmalı olsa bile anaysa değişiklik paketinin yasalaşmış olmasıdır. Buna göre,anayasa değişiklik paketinin bazı maddeleri hemen yürürlüğe girecektir. Örneğin HSYK’nın yeniden yapılandırılması ve Cumhurbaşkanının partili olabilmesi hususları gibi.
Tüm yurttaşları kucaklaması, adı üstünde Cumhurun başkanı olması gereken Cumhurbaşkanın, bir partiye mensup olması ve o partinin genel başkanı olabilmesi ile ne derece bağdaşacak, bunu elbette ki zaman gösterecektir. Umuyoruz ki, böyle bir sakıncalı durumun oluşmasına mahal bırakılmaz ve gereken yapılır.
Bunlar sorunun bir tarafı. Öbür tarafı ise 2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bu seçimle birlikle anayasa değişiklik paketinin diğer maddelerinin yürürlüğe girmesidir.
Referandum kampanyası sırasında HAYIR doğrultusunda oy kullanılmasını isteyenlerin izledikleri yol başarılı olmuş ve bunun sonucu olarakta kimilerine göre yarıya yakın ,kimilerine göre ise eğer YSK’nın o tartışmalı kararları olmasa idi yarının çok üzerinde bir destek bulmuştur.
Öyle yada böyle, ortada bir gerçek vardır. Oda ,sorun kendilerine iyice anlatılırsa seçmenlerin gereken desteği verecekleri hususudur.
Bu nedenle de ,sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi için , tüm seçimler , tüm konular ve olaylar için aynı yol izlenmeli, seçmenlerle yakın ilişkiler kurulmalı, onların anlayacağı bir biçimde sorunlar anlatılmalı, kendilerine yabancı olunmadığına, hiçbir zaman öteki olarak görülmediklerine ve ötekileştirilmediklerine inandırılmalıdırlar.
Eğer böyle bir yol izlenir ve aralıksız uygulama yoluna gidilirse, bilinmelidir ki bunu izleyen ve uygulayanlar başarıya ulaşırlar.
Bu yol izlenmeyip, aksine bir tutum içine girilir ve dün olduğu gibi rehavete kapılarak, daha uzun bir zaman dilimi var. 2019 yılına yaklaşıldığında çalışmaya başlarız, seçmene o zaman ulaşmaya çalışırız anlayışıyla hareket edilirse, bilinmelidir ki sonuç yine hüsran olur.
Şöyle bir geriye dönüp bakalım. 70’liyıllarda dağa taşa “Karaoğlan”yazılmak suretiyle girilen seçimde nasıl başarıya ulaşıldığı belleklerden silinmemiştir. Ne idi o başarının sırrı ?.
Başarı, gecekondu bölgeleri ile kırsal kesime ulaşmak , onların anlayacağı bir dil ile konuları anlatmak ve kendilerinin hiçbir zaman ötekileştirilmediğinin, içimizden biri olduklarının , en iyi ve inandırıcı bir şekilde anlatılması yolu seçilmekle olmuştur.
70’li yıllarda başarının sağlanmasına, Ecevit ekibi ile birlikte öncülük yapmıştır. Ama zaman içerisinde bu başarının sırrı unutulmuş, sonunda bugünlere gelinmiştir.
16 Nisan öncesi hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin, sadece ülke yararına olabilecekler dile getirilmiş, ülkenin geleceğinin ,çocuklarımızın, torunlarımızın kaderinin şekillenmesini ve güvence altına alınmasını sağlayacak olan yol ve yöntemler gösterilmiş, tehlikeye dikkat çekilmiştir. Bunda da önemli ölçüde başarılı olunmuştur.
İşte şuandan itibaren de yapılması gereken, aynı anlayış ile hareket ederek 2019 ‘da yapılacak olan seçimlere hazırlanmak olmalıdır.
Eğer uykuya yatılmaz, vakit kaybetmeden gereken çalışmalar aralıksız sürdürülür ise ,bunu yapanlar için başarı yolu açıktır. Aksine hareket edilirse, bilinmelidir ki ,Ağustos böceğinin durumuna düşülecektir…
nabiinal@hotmail.com