Başın Öne Eğilmesin, bir “Sabahattin Ali kitabı”dır.
Kartal Belediyesi ile Türkiye Yazarlar Sendikası’nın ortak bir çalışmasıdır. Yapıtın editörlüğünü TYS’nin ikinci başkanı Şair Nalan Çelik yapmış.
Kartal Belediye Başkanı Sayın Gökhan Yüksel, kitapla ilgili olarak, “Çağdaş yazınımızın unutulmaz ustalarından Sabahattin Ali’ye dair, kalıcı bir çalışmaya imza atmanın kıvancı içerisindeyiz. Sabahattin Ali sadece edebiyatla sınırlandırılmayacak kadar önemli bir kişiliktir. Dönemin demokrasi mücadelesinde bedeller ödemiş, bu uğurda hayatını kaybetmiş bir gazeteci ve düşünce insanıdır aynı zamanda…
Katledilişinin üzerinden 73 yıl geçmesine rağmen, unutmadığımız ve gururla andığımız edebiyatımızın büyük ustası Sabahattin Ali’yi bu önemli çalışma üzerinden bir kez daha sonsuz sevgi, saygı ve şükranla anıyorum” diyor.
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Yazar, Sayın Adnan Özyalçıner, “Hakkında yazılmış çeşitli yazılarla kitaplarının yorumlarının onu anlatıp anlamamıza yardımcı olmasını diledik. Kitabın oluşmasında Sabahattin Ali’nin doğum yeri Ardino’da yazarın doğum yılı için düzenlenen “Sabahattin Ali 110 Yaşında” sempozyum bildirilerinin bir araya getirilmesi kitaba büyük bir katkı sağlamıştır.
İsa Çelik’in “Başın Öne Eğilmesin” başlıklı o güzelim afişini kitabımızın kapağı yaptık. Böylece baskılar karşısında hiçbir zaman baş eğmeyen/eğdirilemeyen bir yazar olan Sabahattin Ali, bize de örnek olacaktır.
Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’daydım. Sabahattin Ali’nin tüm yapıtlarından oluşan iki seri aldım. Ziyaretime gelenlere, ziyaretlerine gittiğim arkadaşlarıma Sabahattin Ali’nin yapıtlarını hediye ediyorum. Dileğim yazarımızın yapıtları her eve girsin ve okunsun.
Sabahattin Ali, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli yazarlardandır.
25 Şubat 1907’de Eğridere’de doğmuş, 2 Nisan 1948’de Kırklareli’de kahpece katledilmiştir.
41 yıllık kısa yaşamına, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, Kağnı, Ses gibi çok önemli roman ve öykülere imza atmıştır.
Toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıtmış ve kendisinden sonraki Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline gelmiştir.
Daha çok öykü alanında yapıtlar verse de romanlarıyla da ön plana çıktı.
Kürk Mantolu Madonna yıllardır en çok okunanlar listesinde yer almakta.
Romanları, Türkiyeli okurun takdirini toplayarak günümüzde de etkisini sürdürmüştür.
Sabahattin Ali’nin yaşam öyküsüne baktığımızda Anadolu’nun birçok kentinde kısa ya da uzun sürelerde yaşadığını görüyoruz. Hem öğrenimi ve hem de öğretmenlik görevi nedeniyle şehir şehir gezmek zorunda kalmıştır.
Yazdıklarıyla hep halkın sesi olmuştur. Kuyucaklı Yusuf romanı ve filmi hafızalardan kolay kolay silinmez. Hasan Boğuldu, Değirmen, Kazlar öyküleri hiç unutulur mu? “Aldırma Gönül” şiirini/türküsünü bilmeyenimiz yoktur sanırım.
Sivas katliamında yitirdiğimiz Asım Bezirci, Sabahattin Ali adlı kitabında şöyle diyordu. “Türk edebiyatının en başarılı birkaç kaleminden biri olan, bazı Fransız yazarlarınca “Türkiye’nin Gorki’si” sayılan ve bizce de ‘ulusal bir değer’ sayılması gereken Sabahattin Ali ‘resmi’ edebiyat tarihçilerimizde ‘yok’tu. Çünkü Sabahattin Ali, çağına ve çevresine dürüstçe, yiğitçe, ustaca tanıklık etmişti….Çünkü Sabahattin Ali, uğradığı tüm saldırılara, kahırlara karşın inandığı yolda direnmiş, ulusunun bağımsızlık ve esenliğini, emekçi halkının özgürlük ve mutluluğunu savunmaktan geri durmamıştı.
Dünya şairi Nazım Hikmet, onun için, “temiz ve metotlu bir edebiyat kültürüne dayanarak, en yaratıcı anlamda realist” tanımlaması yapar.
“İnsan olmanın onurumuza dokunmadığı, değerlerimizi sahiplenebildiğimiz günlerin özlemiyle Sabahattin Ali’yi bir kez daha anıyorum. (Öner Yağcı).