BEKLEYECEK VE GÖRECEĞİZ

İktidarı ve muhalefeti ile siyaset sahnesinde rol ve görev üstlenenler, şunu akıllarından çıkarmamalıdırlar: Gelip geçicidirler. Ülkesini seven, vatan aşkı ile yanan ve bunun sonucu olarak da adımlar atanlar bu gerçeği göz önünde tuttukları takdirde hem kendileri hem de ülkeleri bundan yarar görür. Aksi halde oluşacak zarar herkesi etkiler. Bu nedenle politikaya atılanlar bu doğrultuda hareket […]

İktidarı ve muhalefeti ile siyaset sahnesinde rol ve görev üstlenenler, şunu akıllarından çıkarmamalıdırlar: Gelip geçicidirler.

Ülkesini seven, vatan aşkı ile yanan ve bunun sonucu olarak da adımlar atanlar bu gerçeği göz önünde tuttukları takdirde hem kendileri hem de ülkeleri bundan yarar görür. Aksi halde oluşacak zarar herkesi etkiler.

Bu nedenle politikaya atılanlar bu doğrultuda hareket etmelidirler.

Bunu hatırlatmamızın nedeni de son günlerdeki gelişmelerdir.

Bilindiği gibi Mart ayında mahalli idareler seçimleri yapılacak.

Ülke büyük bi kriz içinde çalkalanıyor.

Sadece ekonomik yandan değil, hatra gelecek her yönden de bu çalkantı görülüyor, izleniyor.

Bu nedenle, içinde bulunulan çalkantıdan en az zararla çıkabilmek için gerekenler yapılmalıdır.

Bu uyarı, hem iktidar hem de muhalefet kanadı içindir.

Genel seçimlerde Millet İttifakı sonuç itibariyle yenik çıktı.

Zoraki birliktelik de adım adım sona erdi…

Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler hem birbirlerini suçlamaya hem de iç hesaplaşmaya başladılar.

Oysaki, zaman hızla ilerliyor, seçim tarihi giderek yaklaşıyor.

Çalkantının en çok CHP’de olduğu görülüyor.

Değişim istekleri yüksek sesle dillendirilmeye çoktan başladı.

Böylesi bir ortamda CHP’de sağ duyunun hakim olmaya başladığı yolunda haberler basına yansımaya başladı.

Özellikle büyük şehirlerde birleşme adımlarının atılmasına yol açacak hareketler görülmeye başlandı.

CHP’de iç hareketlilik de var.

Bu hareketliliğin de Mart ayı sonuna kadar ertelenebileceği gelişmelerden anlaşılıyor.

İttifakın yeniden oluşabileceğinin işaretleri şimdiden görülmeye başladı.

Demokrasilerde, seçimi kazanmak veya kaybetmek de var.

Önemli olan ülke yararı ve geleceğidir.

Seçim, demokratik yaşamda bir şarttır. Ancak demokratik rejim sadece seçim demek değildir.

Bunu göz önünde bulundurarak hareket edildiği takdirde ülke yararına kazanımlar çok olacaktır.

İşte bu nedenledir ki; CHP’deki gelişmeler dikkatle izlenmektedir.

CHP’de bir yandan iç hareketlilik, öte yandan da ittifak arayışları izleniyor.

Ana muhalefet partisindeki bu hareketlilik ülke geleceğinin şekillenmesi yönü bakımından çok önemlidir.

Diliyoruz ki; bu hareketlilik olumlu sonuçlanır.

CHP dimdik ayakta kalarak ülke yararına olan çalışmalarda kendine düşeni yerine getirir.

Temennimiz budur. Eğer bu gerçekleşirse, aydınlık günler ülkemizi ısıtmaya başlayacak ve sorunların üstesinden gelinecektir.

Bekleyecek ve göreceğiz…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version