Düne dair fotoğraflarda çok ciddi eksiklikler vardı… Özellikle de, binlerce yıllık tarihin içinde özel bir yeri olan Beşikli Mağarası ve Mezarları noktasında! Peki, ne değiştirmişiz sahi? Ne kadar düzeltmişiz?
Çok para harcıyoruz… Var olan tarihi ve kültürel emanetleri korumak, tanıtmak, dünden bugüne ulaşanları yarına aktarmak için… Titus Tüneli ve Beşikli Mağarası nedeniyle, Samandağ, bu çabanın ana adreslerinden biri. Ancak son yıllarda ciddi değişim yaşayan bu alandan eksilmesini umduğumuz yanlışların bazıları, ortaya konan tüm çalışmalara rağmen kendisini hala muhafaza etmeyi
sürdürüyor. Özellikle de ‘Beşikli’ adına süren bu yanlışları işaret eden bir turistin söyledikleri, onca paranın karşılığını bekleyen kurumlara gelsin mi?
“Buraya daha önce de gelmiştim. Açıkça, sahip olduklarınız, dünyanın bir başka yerinde olsaydı eğer, özellikle de benim ülkemde, bu halde mi olurdu sanıyorsunuz? Oysaki ülkenizin Turizm Bakanlığı’nın her sene yurt dışına kaçırılan tarihi ve kültürel eserler için verdiği bir mücadele var. Sahip çıkıyorsunuz! Bu önemli. Ama bunu yapan Ankara bir tarafa, Hatay neden farklı? Bunu şunun için soruyorum aslında… Bugün buraya gelen insanları gördüm. Merakla gezenleri. Benim gibi! Ama meraktan ya da başka bir şeyden, bu önemli tarihi kalıntılar üzerinde yürüyüp selfie çektiler. Normal bir şeymiş gibi de, eğlendiler. Zaten bu mezarlar içine baktığınız zaman, içlerindeki çöpleri ve sigara izmaritlerini çok net görüyorsunuz. Üzüldüm şahsen. İnsanların, ölmüş bedenlerin geride bıraktığı mezarlara olan saygısızlığa, ama en çok da… Buranın sorumluluğunu üstlenen kurumların buna niye engel olmadığını. Çünkü daha önce geldiğimde, bu mezarlar önünde engeller vardı. Tahta çitlerden bir engel… Şimdi yoklar belki ama, olduklarını gösteren zemindeki demir altlıkları duruyor. Tamir etmek bu kadar mı zor? Çünkü bunu yapmayarak, eldekinin bu şekilde kullanılmasını açık açık teşvik ediyorsunuz. Yapmak istediğiniz bu mu gerçekten?”
Sorulanı bizler de soralım mı? Yapmak istediğimiz gerçekten de nedir? Çünkü ortada ciddi anlamda bir yanlış var ve bu yanlışa eklenmeye devam eden, tarih meraklılarını rahatsız eden de bir görüntü…
Aslında en garip olanı da, eldeki ‘yanlış’a ulaşmaya çalışan misafirleri taşımak için yol bile inşa ettik. Hatta bu yolun bitimini herkesle paylaştık. Peki, yolun üzerindeki ‘ziyaret’ noktalarını niye ‘ziyaret edilebilir’ hale getirmedik? Keşke önce olanı düzeltseydik, ardından da ‘ihtiyaç’ olan yolu! -Tamer Yazar-