Hatay’da 6 Şubat depremlerinden sonra yaşanan beton santralleri çevre sorunları dur durak bilmiyor. Antakya’ya kısmen gelmeye başlayan yerli ve yabancı turistlerin de şikayet ettiği bu konu özellikle yerel halkın sağlık sorunlarını derinden etkiliyor.
Beton santralleri sorunu nedir ve nasıl doğdu?
Hatay’da beton santralleri, özellikle 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından kentin yeniden inşası sürecinde çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunlar, çevresel kirlilik, halk sağlığına olumsuz etkiler ve yasal mevzuata aykırılıklar şeklinde kendini göstermektedir.
Çevresel Kirlilik ve Halk Sağlığına Etkileri:
Beton santrallerinin yerleşim alanlarına yakın kurulması, tarım arazileri, zeytinlikler ve narenciye bahçeleri üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Özellikle Samandağ ilçesinde, mahallelerin içinde kurulan beton santralleri nedeniyle evlerin balkonlarından sokaklara kadar her yer tozla kaplanmakta, bu da hava kirliliğine ve halk sağlığının tehdit edilmesine yol açmaktadır.
Yasal Mevzuata Aykırılıklar:
Mevzuata göre, beton santrallerinin yerleşim birimlerine en az 3.000 metre uzaklıkta olması gerekmektedir. Ancak Hatay’da, valilik izniyle köylere ve mahallelerin içine kadar beton santralleri kurulmuştur. Örneğin, Samandağ ilçesinde Atatürk Mahallesi’nde kurulan bir beton santrali, konut alanı olarak işaretlenen bir bölgede ruhsatsız olarak faaliyet göstermektedir. Belediye tarafından mühürlenmesine rağmen, santralin faaliyetlerine devam ettiği bildirilmiştir.
Toplumsal Tepkiler:
Bölge halkı, beton santrallerinin çevreye ve sağlığa verdiği zararlar nedeniyle çeşitli protesto ve boykot eylemleri düzenlemektedir. Samandağ’da mahalle sakinleri, beton santralinin kaldırılması talebiyle basın açıklamaları yapmış ve yetkilileri göreve çağırmıştır.
Sonuç:
Hatay’da beton santrallerinin mevzuata aykırı olarak yerleşim alanlarına yakın kurulması, çevresel kirlilik ve halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadır. Bu durum, bölge halkının tepkisine neden olmakta ve yetkililerin acil müdahalesini gerektirmektedir. Yasal düzenlemelere uyulması ve çevre ile halk sağlığının korunması için gerekli önlemlerin alınması elzemdir.