Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Utkucu, Türkiye’nin 8.1 büyüklüğündeki depremlere hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Bilimsel söyleşide Hatay’daki sismik boşluğun gerçekleştiğini söyleyen Utkucu, şimdi gözlerin Erzincan ve İstanbul’a çevrilmesi gerektiğini belirtti.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, Bilim Kafe’de düzenlenen “Türkiye’de Depremler ve Alınacak Önlemler” başlıklı söyleşide Türkiye’nin büyük deprem senaryolarına göre planlama yapması gerektiğini söyledi.
Etkinlikte, deprem olgusu, fay hatlarının davranışları, tsunami riski, sismik periyotlar ve geçmişteki yıkıcı depremler bilimsel veriler ışığında ele alındı.
“Türkiye 8.1 büyüklüğündeki depremlere karşı dirençli hale gelmeli”
Prof. Utkucu, Türkiye’nin yerleşim, altyapı ve stratejik tesis planlamalarında yalnızca 6 ila 7 büyüklüğündeki depremleri değil, 8.1 büyüklüğündeki depremleri de senaryoya dahil etmesi gerektiğini belirtti.
“Hatay’daki boşluk doldu, sıra Erzincan ve İstanbul’da”
Türkiye’de uzun süredir üzerinde durulan üç büyük sismik boşluktan biri olan Hatay, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremleriyle büyük ölçüde enerji boşalttı.
Utkucu, bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Bilimsel camiada bilinen üç büyük sismik boşluk vardı. Biri Hatay’dı ve gerçekleşti. Geriye yalnızca Erzincan-Yedisu segmenti ve İstanbul çevresi kaldı.”
“Kırılma yönü kaderi belirleyebilir”
İstanbul’da beklenen büyük depremin fay hattının hangi yönden kırılacağına bağlı olarak risk dağılımının değişeceğini söyleyen Utkucu, şu önemli uyarılarda bulundu:
Kırılma batıdan doğuya olursa Sakarya ve çevresi ağır etkilenir.
Doğudan batıya olursa, batıdaki yerleşim alanları tehdit altındadır.
İki yönlü kırılma senaryosunda ise Marmara’nın tüm kıyısı etkilenebilir.
“6.2 ile 7.2 büyüklüğü arasında 39 kat enerji farkı var”
Utkucu, toplumda sıkça görülen “küçük depremler enerjiyi boşaltıyor” düşüncesine karşı çıkarak, 6.2 ve 7.2 büyüklüğündeki depremler arasında yaklaşık 30 ila 39 kat arasında enerji farkı bulunduğunu vurguladı.
“6 büyüklüğünde bir sarsıntı, büyük depremin önüne geçmez. Gerçek risk, halen enerji birikiminin sürdüğü büyük fay segmentlerinde” dedi.
“Türkiye aktif deprem kuşağında, zaman doldu”
Son olarak Türkiye’nin aktif bir deprem kuşağında yer aldığını ve birçok bölgede sismik döngü süresinin dolduğunu ifade eden Prof. Dr. Utkucu, şu sözlerle topluma çağrıda bulundu:
“Depremler önceden bilinemeyebilir ama hazırlanmak mümkündür. Toplumun her kesimi bu gerçekle yüzleşmeli ve önlemlerini buna göre almalıdır.”