Bir Dayanışma Öyküsü

Hatay’a da örnek olur mu? Hatay’dan Kilis’e, Gaziantep’ten Kahramanmaraş ve İzmir’e çok geniş bir coğrafyaya dağılmış durumdaki Suriyeli sığınmacıların hayata dair mücadelesine ‘başarı’ örnekleri katanlara her gün bir yenisi ekleniyor. Öyle görülüyor ki, Türkiye’deki Suriyeli kadınlar için kendi yolunu yeniden çizmek, yardımlaşmadan geçiyor. Şu ana kadar haklarında sayısız araştırma yapıldı, raporlar hazırlandı, çıkan sonuçlar Türkiye […]

Hatay’a da örnek olur mu?

Hatay’dan Kilis’e, Gaziantep’ten Kahramanmaraş ve İzmir’e çok geniş bir coğrafyaya dağılmış durumdaki Suriyeli sığınmacıların hayata dair mücadelesine ‘başarı’ örnekleri katanlara her gün bir yenisi ekleniyor. Öyle görülüyor ki, Türkiye’deki Suriyeli kadınlar için kendi yolunu yeniden çizmek, yardımlaşmadan geçiyor.

Şu ana kadar haklarında sayısız araştırma yapıldı, raporlar hazırlandı, çıkan sonuçlar Türkiye kamuoyu ile paylaşıldı. ‘Artık kalıcılar ve ortaya konacak çözümler de buna uygun olmalı’ diyenler de oldu, bu kalıcılık için kent idarecilerine düşen görevleri sıralayanlar da! Hatay’dan Kilis’e, Gaziantep’ten Kahramanmaraş ve İzmir’e çok geniş bir coğrafyaya dağılmış durumdaki Suriyeli sığınmacılar için ‘ne yapılmalı’ noktasında duranlara ise geçen gün bir örnek eklendi.
Hatay’la beraber Türkiye’deki en fazla ‘sığınmacı’ nüfusunu il sınırları içinde barındırmaya devam eden Kilis, ortak bir irade ile bir araya gelen ve ‘dayanışma’ gösteren kadınların başarı hikayesini konuşuyor. Merak edilen, içinde olduğu toplum adına ciddi bir adaptasyon sürecini de beraberinde getiren ve Suriyeli kadınların hayat verdiği Kareemat, diğer adıyla “İzzetli Kadınlar Derneği”, sıkıntılı sürecini ‘ertelemiş’ ve çok da ‘tartışmamış’ bizler için de ‘uygulanabilir hale getirilemez mi? Cevaplar tartışıladursun, biz, yanı başımızdaki kentin omuzladığı son örneğin detaylara geçelim…
-KADIN HİKAYESİ-
Kilis’teki Kareemat, “İzzetli Kadınlar Derneği”, altı yıl önce Suriye’deki savaş nedeniyle Şam’dan Türkiye’ye göçmek zorunda kalan Najjla Sheekh tarafından kuruldu. Şehirdeki Suriyeli kadınlar arasındaki küçük toplantılarla başlayıp, bugün giderek büyüyen bir toplum merkezine dönüşen Kareemat, her gün 200’ün üzerinde kadını ağırlıyor. Dernek’te, Suriyeli ve yerel halktan kadınlara birçok daldaki mesleki eğitimlerin yanı sıra Türkçe ve İngilizce dil kursları sunuluyor.
Najjla’nın ailesi ve akrabalarıyla birlikte göç etmek zorunda kaldığı şehir, Kilis, bölgedeki 1,6 milyon Suriyelinin yerel halkla birlikte yaşadığı dört şehirden biri. 136 bin Suriyeliyi ağırlayan şehrin önemli bir özelliği var… Kilis’teki Suriyeli nüfus, kentin yerel nüfusundan daha yüksek, ki Bu özelliğiyle de, Kilis, 2016 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.
-KALIPLARI KIRMAK-
Najjla, Kilis’e varır varmaz, çevresindeki kendisi gibi savaş nedeniyle Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan kadınlarla birlikte el işleri yaparak bir kermes düzenliyor. Kermesi ziyarete gelen Kilis Belediye Başkanı’nın dikkatini çeken kadınlar, onun yönlendirmesiyle bu tür gelir getirici faaliyetler ve çeşitli kursları düzenlemek için Kilis’in tarihi taş evlerinden birini kiralıyor. Najjla’nın dernek fikri Belediye Başkanı’na ilham oluyor ve şehirde Suriyeliler ve yerel halk arasındaki harmoniyi güçlendirmek ve sosyal gerilim risklerini düşürmek için 11 Toplum Merkezi açılıyor. İşte tam da bu noktada, Kilis, Hatay’a da örnek olur mu diye soruyoruz!
-ERTELENEN HAYALLER-
Najjla, bir psikiyatri kliniği açma hayallerini ülkesinde bırakıp gelse de, yeteneklerini unutmamış. Kadınların her koşulda güçlü olmaları gerektiği inancıyla bu derneği kurmuş. Hevesli bir psikolog olarak, Nejjla aynı zamanda Suriyeli kadınlar için merkezde her hafta grup terapisi işlevi görecek toplantılar düzenliyor.
2016 yılında yayınlanan CARE Raporu’na göre, Suriyeli kadınlar, çalışmak ve iş aramak için eşlerinin onayı ve cesaretlendirmesine ihtiyaç duyuyor. Birçok Suriyeli kadın, çalışmak için karşılarına çıkan kültürel engellerden de bahsediyor.
İşte bu nedenle, Najjla, öncelikle şehrin erkeklerine bir çağrıda bulunarak toplantılar düzenliyor. Onlara, Kareemat’ın kuruluş amacını ve neden eşlerini çalışmak ve güvenli bir ortamda ailelerine destek olmak için çalışmaya cesaretlendirmeleri gerektiğini açıklıyor.
Böylece, Dernek giderek büyüyor ve Kilis’teki sayısız kadın için bir buluşma noktası haline geliyor. Kareemat, aynı zamanda şehirdeki diğer toplum merkezleriyle de birlikte aktiviteler düzenliyor.
Birçok yönüyle, Kareemat, sürdürülebilir kalkınmada “grassroots” (yerel ihtiyaçlardan doğan ve yerel toplum tarafından kurulan) sivil toplum kuruluşlarının etkili rolünü gösteren anlamlı örneklerden biri.
-MESLEKİ EĞİTİMLER-
Dernek’te, Suriyeli ve yerel eğitmenler, her gün 200’ün üzerinde kadına Türkçe ve İngilizce kursları da dahil, 20’nin üzerinde farklı alanda mesleki eğitim veriyor. Dernek, kadınların; el sanatları, dikiş, kuaförlük, bilgisayar kurslarını alırken, çocuklarını emanet edebilecekleri ücretsiz bir kreşe de sahip.
Dil, halen, Suriyelilerin hem iş sahibi olmaları için hem de sosyal uyum açısından aşılması gereken en önemli konulardan biri. Bu nedenle, Türkçe kursları, sunulan eğitimler arasında en çok talep gören alanlardan biri.
Dernekteki eğitmenlerden biri de, aynı zamanda Najjla’nın en önemli destekçilerinden biri olan kız kardeşi Rama Al Shikh. Türkiye’ye geldikten sonra üç yıl bir hastanede çevirmen olarak çalışan Rama, dernekte Suriyeli kadınlara Türkçe eğitimi veriyor. Gazeteci olmak isteyen Rama, böylece Suriyelilerin hayatta kalmak için nasıl mücadele verdiklerini dünyaya anlatmak istiyor. Öte yandan Rama, bölgedeki başarılı Suriyelilerin hikayelerini bir araya getirdiği bir kitap üzerinde de çalışıyor.
-HATAY DAHİL-
Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi işbirliğiyle uygulanan Güneydoğu Anadolu’da Sosyal İstikrarın Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, Karemmat’ta bilgisayar, aşçılık ve ev teksitili alanındaki kurslar için gerekli ekipmanlar sağlandı. Bu sayede Kareemat, Suriyelilere ve yerel halka daha fazla destek verebiliyor. Proje, üç yıldan bu yana Suriyelilerin en yoğun yaşadığı iller; Kilis, Şanlıurfa, Hatay ve Gaziantep’te faaliyet gösteriyor.
UNDP Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Programı kapsamında uygulanan proje, zorunlu göçün etkileriyle mücadelede bireysel ve kurumsal kapasiteyi arttırmak için, sürdürülebilir geçim kaynakları olanaklarını, belediyelerin hizmet ve altyapısını geliştiriyor ve Suriyeliler ve yerel halk arasındaki sosyal uyumu güçlendiriyor.
-YÜZDE 45’İ KADIN-
Suriye’deki çatışmalar, 6 milyonun üzerinde insanı evlerinden göç etmek zorunda bıraktı. Bugün Suriyelilerin birçoğu Türkiye’de yaşıyor ve Türkiye, hali hazırda dünyada en çok mülteci nüfusunu ağırlayan ülke konumunda. Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyelinin sadece yüzde 6’sı geçici barınma merkezlerinde yaşıyor. Yüzde 94’ü ise ev sahibi topluluklarla birlikte kentsel alanlarda yaşıyor. Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin yüzde 45’i ise kadın.
Dernekteki kadınlar, sık sık bir araya gelip Derneğin avlusunda kermesler düzenleyerek, yaptıkları el ürünlerini satıyor. Böylece kazandıkları gelirle hem ailelerine destek oluyor, hem de yerel halka bir araya geliyorlar.UNDP Türkiye’nin Suriye krizine yanıtının temeli, hem Suriyeliler hem de ev sahibi topluluklar için dayanıklılık geliştirme anlayışına dayanıyor. Bu anlayış, her iki topluluğun da ihtiyaçlarını gözetiyor ve bir bir arada barış içinde yaşamaları için çalışıyor. Faaliyetlerin temel hedef grubu ise kadınlar ve gençler.
Program kapsamında, 2015’ten bu yana, Güneydoğu Anadolu’da 5 bin 100 kadın güçlenme ve sosyal uyum aktivitelerinden yararlandı. -Tamer Yazar-

Exit mobile version