Bir de kaybettiklerimiz var…

Onlar, unutup gittiklerimiz… Eski evlerin ‘dün’ hikayelerinden düşen kelimeleri toplayan tarih meraklılarının, devam eden restorasyon projelerini sürdüren belediyelerden bir isteği var. Eski şehrin taş zemin hallerini ortaya çıkartan ekiplerin hummalı çalışmaları devam ederken, Antakya’nın tarihi Kurtuluş Caddesi’nin yüzyıldan daha eski yapılarını ve diğer binaları bugüne kazandırma projesinde 1. Etap tamamlanmak üzere. Bir tarafta Antakya Belediyesi, […]

Onlar, unutup gittiklerimiz…

Eski evlerin ‘dün’ hikayelerinden düşen kelimeleri toplayan tarih meraklılarının, devam eden restorasyon projelerini sürdüren belediyelerden bir isteği var.

Eski şehrin taş zemin hallerini ortaya çıkartan ekiplerin hummalı çalışmaları devam ederken, Antakya’nın tarihi Kurtuluş Caddesi’nin yüzyıldan daha eski yapılarını ve diğer binaları bugüne kazandırma projesinde 1. Etap tamamlanmak üzere. Bir tarafta Antakya Belediyesi, diğer tarafta Hatay Büyükşehir Belediyesi, yoğun bir çalışma içerisinde ve ortaya çıkan da vatandaşın memnuiyetinde.
Ancak, dar sokakların içlerinde; yıkılan, yok olan, çöken, parça parça eksilen çok sayıda eski yapının kurtarılmayı beklediğini ifade eden yaşlı bir Antakyalı, kendi çocukluğunu hatırlatan cümleleri paylaşırken, olması gerekene işaret etti.
“Çocukluğumda, annem bize hikâyeler anlatırdı. Hikâyeler hep aynı başlar! ‘Bir varmış, bir yokmuş…’ Benim torunlarım ara ara dizimin dibine otururlar, onlara hikâye anlatayım diye! Onlara bildik hikâyelerin dışında, bu şehri de anlatıyorum. Çocukluğumdaki şehri… Çok farklı artık. Her şey çok değişti. Evler kalmadı zaten! İnsanlar da… Komşuluk da! Sadece yaşıyoruz. Ben gelmişiz 80 küsur yaşıma, onlar olmuş 100, 150, 200! Hadi biz ölüp gideceğiz de, bunlar! Bari onlar kalsın! Bizden sonraki nesle bu şehri anlatsınlar!” Tamer Yazar

Exit mobile version