Bir kısmı Antakya’da! Bir kısmı Harbiye’de!

Bir kısmı Antakya’da, bir kısmı Harbiye’nin kırsalında. Her ikisi de muhteşem, ama bir o kadar da unutulmuşlar… Eski Roma hikâyelerinin bolca olduğu, ama hepsinin bir diğerinden yorgun olduğu bir coğrafya, Hatay kentinin kadim denen coğrafyası ve… Trajan Su Kemerleri, o yorgun hikâye listesinin en tepesinde, sessiz sedasız, onu hatırlayacakları günü bekleyenlerden! Bu konuda konuşan bir […]

Bir kısmı Antakya’da, bir kısmı Harbiye’nin kırsalında. Her ikisi de muhteşem, ama bir o kadar da unutulmuşlar…

Eski Roma hikâyelerinin bolca olduğu, ama hepsinin bir diğerinden yorgun olduğu bir coğrafya, Hatay kentinin kadim denen coğrafyası ve… Trajan Su Kemerleri, o yorgun hikâye listesinin en tepesinde, sessiz sedasız, onu hatırlayacakları günü bekleyenlerden!
Bu konuda konuşan bir turizmci, şunları söyledi:
“Bir kısmı Antakya’da, bir kısmı Harbiye’nin kırsalında. Her ikisi de muhteşem, ama bir o kadar da unutulmuşlar. Şaşırdık mı? Aslında Antakya’da kalan kısmına bakınca, bu ülkedeki tarih adına utanıyorsunuz! Öylesine bakımsız bir haldeki! Demezsiniz, ‘bu, eski bir Roma’ diye! Yanından, beton bir merdiven çıkartmışız! Üzerine köprü kondurmuşuz! Taşları dökülecek halde! Restorasyon denen şey ona kaç senedir dokunmamış, Allah bilir! Ardından, ‘medeniyetler kentiyiz’… Evet, öyleymişiz bir zamanlar! Şimdi ise kalanlarla idare edenleriz! Bu kadarının kaldığına da şükretmek lazım belki de…” Tamer Yazar

Exit mobile version