İyi günler sevgili okuyucu.
Geçtiğimiz günlerde, Hatay’da birçok okurun yüzünü güldürecek, akıcılığı ve ele aldığı konuyla fark yaratacak yeni bir kitap yayınlandı. Eski bir medya mensubu olan ve Hatay’a gelin gelen Yasemin Mıstıkoğlu’nun kaleme aldığı ve CERES Yayınları’ndan çıkanı Trenli Gelinler adlı kitap, uzun yıllardır şehrimize başka kentlerden ve ülkelerden gelin gelen kadınların hikayelerini anlatıyor.
Antakya’ya göç eden gelinlerin dilinden birbirinden ilginç anılar, izlenimler ve olaylar aktarılırken, birçoğu, Antakya’mızın saygın ve elit ailelerinden bugüne aktarılan çok nezih bir pencere açılıyor. Yirmi üç ayrı hikayeyi bir kitapta bir araya getiren Yazar Yasemin Mıstıkoğlu, uzun yıllar Meclis’te ve televizyon ekranlarında başarılı gazetecilik örnekleriyle isim yapmış saygın bir gazeteci.
Yazar, bir gazeteci olunca, haliyle ele alınan konu da çok yönlü işlenmiş oluyor. Antakya’daki yaşam biçiminin, kültür ve geleneklerin yabancı gelinler gözüyle ne denli orijinal olduğu, ayrıntı gibi gördüğümüz birçok farklı alışkanlığımızın aslında bu kentin zenginliği olduğunu net bir şekilde algılıyorsunuz.
Öyle ki; Antakya’dan İstanbul’a seyahat eden bir gelinin, eşinin telefonuyla “Yetiştin mi?” sorusuyla karşılaşması; “ nereye yetişeceğim ki, kaçan biri mi var?” demesi; düğün sonrası tebrik faslının törensel yapısının orijinalliğine şaşan bir gelinin anlattıkları; evine yerleştikten sonra Apartman sakinlerinin “ Apartman kahvesi” geleneği; Yuvasına attığı ilk adımda “lülülülülü” diye zılgıt ile tanışan gelinlerin anlattıkları ve diğer hikayeler…
Bu kitabı ele alıp okuduğunuzda, Antakya’nın her daim övündüğümüz medeniyetler kenti olma hikayesindeki dinamik yapıyı, objektif gözlerin dilinden yeniden keşfediyorsunuz. Birçok medeniyetten süzülerek gelen kültür, inanç, gelenek ve göreneklerimize yerleşmiş alışkanlıkların, aslında yaşamsal olarak baktığınızda Antakya’mızı çok yükseklerde bir yerlere taşıdığına tanık oluyor, yabancı gelinlerin gözünden bu coğrafya insanının ne denli medeni olduğunu bir kez daha idrak ediyorsunuz.
Ne güzel ve sevindirici ki; Yazar Yasemin Mıstıkoğlu ile röportaj yapan onlarca yabancı gelin, son sözlerinde, bu şehirde yaşamaktan ne denli mutlu olduklarını dile getiriyorlar. O gelinler, bu kentte onlarca yıldır aramızda yaşarken, hayatlarına; Antakyalı olmayı, Antakya’mıza da yepyeni medeni gelenek ve görenekleri ekliyorlar.
Röportajda yer alan birçok saygın ismi bir gazeteci olarak ben de tanıyor, bu değerli kişilerin Antakya’mıza çok yönlü büyük katkıları olduğunu biliyorum.
Yazar Yasemin Mıstıkoğlu; iyi bir gözlemci olarak, kendisinin de içinde yer aldığı bambaşka bir hayat penceresinin kulpunu açıyor ve okuyucuyu yeni hayatların içine davet ediyor.
Kuşkusuz ki; bu güzel kitabı sizlere tavsiye ederken Yazar Yasemin Mıstıkoğlu’nun son sözünü başat etmek istiyorum. Mıstıkoğlu, son noktayı koyduğu sırada: “ Kadının bir değer olduğu Antakya’da ‘Kadının Adı Var”.
Kitabı, Ferah ve Barutçu Kitapevlerinden temin edebilirsiniz. Ben de bir gazeteci olarak, meslektaşım, değerli kalem ustası Yasemin Mıstıkoğlu’nu bu çalışmasından ötürü yürekten kutluyorum.
İyi çalışmalar.