Bizdekinin ahengini sorsak mı?

Ya da bir ahenk katsak mı? Fıskiyelerden çıkan sular, müzik eşliğinde ve müziğin ritmine uygun şekilde dans ediyor. Müzik olmasa da sistemsel olarak yapılan ayarlamalarla, onları izleyenlere keyifli bir görsel sunuyor. Eldeki ise Antakya’dan, Atatürk Parkı’ndan… “Eldeki için bir şey söylemek haksızlık olur. Çünkü oldukça küçük çaplı bir fıskiye sistemi. Yine de var olan alandaki […]

Ya da bir ahenk katsak mı?

Fıskiyelerden çıkan sular, müzik eşliğinde ve müziğin ritmine uygun şekilde dans ediyor. Müzik olmasa da sistemsel olarak yapılan ayarlamalarla, onları izleyenlere keyifli bir görsel sunuyor. Eldeki ise Antakya’dan, Atatürk Parkı’ndan…

“Eldeki için bir şey söylemek haksızlık olur. Çünkü oldukça küçük çaplı bir fıskiye sistemi. Yine de var olan alandaki fıskiyeleri bir sistem ve ışık huzmesi içinde hareket ettirmek zor olmamalı. Zira bu sistemin etrafına oturma grupları yerleştirilmiş. O halde öyle bir görsel yaratacaksın ki gece ya da gündüz, insanlar ya burada oturup onları izleyecek ya da olan şey gelip geçeni durduracak. Burada ikisi de yok! Yapmak zor değil!”

Bir turizmcinin ifade ettiği ve çözüm önerisi getirdiği yer, Antakya Atatürk Parkı giriş kısmında yer alan, fıskiye sisteminin olduğu kısım.

Genelde çocukların oyun alanı olarak kullandığı yeri profesyonel bir hale getirmenin mümkün olduğuna işaret edenler, “Bir şeyleri yapmak değil, ama yarattığınız detaylarla eldekini farklı kılmak önemli olan” tespitinde duruyor.

Tamer Yazar

Exit mobile version