Bizim Gastronomi asfalt üstünde!

Antep’inki Uluslararası

UNESCO tarafından gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’na layık görülen Hatay’da geleneksel tatlara yönelik tanıtımın ulusal ve uluslararası anlamda yapılma şekli eleştiri alırken, Antep ise benzer bir süreci  yerelden uluslararası platforma taşıma hazırlığı yapıyor.

Hatay 1. Gastronomi Etkinliği’ni trafiğe kapalı Saray Caddesi’nde ufak bir çadırın içinde ‘oruk’ ile taçlandıran Hatay Büyükşehir Belediyesi, Hatay 2. Gastronomi Etkinliği’nde ise kabak borani ve firik pilavı ile damakları şenlendirdi. Ancak böylesi bir etkinlik için, Büyükşehir Başkanlık makamının önündeki kavşağı trafiğe kapatarak yaptı ve tencereler de, kent merkezinin araç trafiğinin en fazla yaşandığı ortamda kaynadı, kaynatıldı. 650 çeşit yemeği ile oldukça iddialı durumdaki Hatay Mutfağı’nı yerelden ulusala ve yurt dışına anlatmanın yolu olarak seçilen stratejinin yanlışlığında duranlar ise Antep örneğini vermeye devam etti.
-40 ÜLKE-
Şu ana kadar Gastronomi anlamında istenen performansı ortaya koyamayan Hatay’ın, bu konudaki başarısızlığı için ‘birlik yok’ eleştirisi ortaya konulurken, Gaziantep Geliştirme Vakfı (GAGEV) koordinasyonunda 20-22 Eylül’de gerçekleştirilecek Uluslararası Gastronomi Festivali (GastroAntep) hazırlıkları ise Hatay’a kendi hikayesini anlatmaya hazırlanıyor.
Antep, hazırlıklarını sürdürdüğü bu önemli etkinlik kapsamında dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefleri, yerli ve yabancı basını, gastronomi profesyonellerini, akademisyenler ile 40 ülkeden misafiri ağırlamaya hazırlanıyor.
-HEDEF NET-
GastroAntep Festivali’nin ev sahibi konumundaki Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in söyledikleri mi?
“Bu işe ‘damak lezzeti’ diye bakarsak, hakikaten bu şehre yazık etmiş oluruz. Bizim bu zenginliğimizi ekonomiye, istihdama çevirmemiz gerekiyor. Hedefimiz, Gaziantep mutfağının yurt dışında bilinirliğini artırmak. Yurt dışında Gaziantep mutfağı üzerine restoranlar açılması, Gaziantep yemek ve ürünlerinin yurt dışındaki restoranlarda daha çok kullanılmasını ve Gaziantep yerel ürünlerinin yurt dışında bulunan büyük market zincirlerinde yer almasını sağlamak. O kadar zor bir dönemden geçtik ki… Bir taraftan bulgur festivalinin açılışını yapıyorduk, diğer taraftan havalimanına füze düştü. İki tercihiniz var! ‘Ya zaten dibimizde de savaş var, derdimiz var. Buna gerek yok’ dersek içimize kapanacağız. Esas düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmek budur. Ama tam tersi, daha çok çalışarak, milli seferberlik ilan ederek daha çok tanıtarak bunu başarmamız gerekiyor.
Risk eşittir rızk demezsek, onların istediğini yapmış olacağız. Düşmanlarımızı güldüreceğiz. Buna da müsaade edemeyiz. Bir Meksika, biberiyle dünya mutfağı oluyor. Benim ne kadar çok çeşidimİZ var. Bizim bu nimeti, berekete ve fırsata dönüştürmemiz gerekiyor. Gaziantep mutfağının UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na (UCCN) dahil olmasının ardından hayata geçirilen bu festivalle şehrin kültürel ve gastronomi özelliklerini ulusal ve uluslararası arenada duyurmak istiyoruz.”
-BİZ Mİ?-
Şahin’in, “Bir Meksika, biberiyle dünya mutfağı oluyor. Benim ne kadar çok çeşidimiz var. Bizim bu nimeti, berekete ve fırsata dönüştürmemiz gerekiyor” ifadesinde durup ‘biz ne yapıyoruz?’ ya da ‘yaptıklarımız ne kadar doğru?’ demenin zamanı mı? Yoksa ‘doğruyuz’ ve ‘bu yolda da ilerlemeye devam’ mı? Çünkü 600’ü aşkın yöresel yemek çeşidi ile 500 çeşitli Antep’i gerisinde bırakan Hatay’ın şu ana kadar ortaya koyduğu performans ‘lokal’ olmaktan öteye çok geçemedi! Bunun sebeplerini de tartışsak mı?
Cevap ne olur bilinmez ama… Unesco ağı içinde 116 tane şehir içinde Hatay’ın hak ettiği yeri alabilmesi için, bugünden yarına yapması gereken de, 40 fırın ekmek hikâyesinde atması gereken adım da çok fazla! -Tamer Yazar-