BOŞ SOKAKLARIN DİLİ BİLE DEĞİŞTİ

Deprem sonrası hayalet şehir Antakya’da dolaşıyoruz. Her yer yıkılmış binalarla kaplı. Adım attığınız her yerde molozlar, toz ve toprak var. İnsan yok sokaklarda. Özellikle akşam saatlerinde karanlığa gömülü bir şehirde korku filmleri seti kurulmuş gibi. O güzelim şehir gitmiş sadece yıkılmış, dökülmüş, boynu bükük bir şehir var Antakya’da. Bir de değişen bir dil.Antakya’nın 75. Yıl […]

Deprem sonrası hayalet şehir Antakya’da dolaşıyoruz. Her yer yıkılmış binalarla kaplı. Adım attığınız her yerde molozlar, toz ve toprak var. İnsan yok sokaklarda. Özellikle akşam saatlerinde karanlığa gömülü bir şehirde korku filmleri seti kurulmuş gibi. O güzelim şehir gitmiş sadece yıkılmış, dökülmüş, boynu bükük bir şehir var Antakya’da. Bir de değişen bir dil.
Antakya’nın 75. Yıl bulvarı en büyük caddelerden biridir. Burada dolu dolu capcanlı bir hayat vardı. Hafta başında Antakya’ya gelen bir mahalle sakini kaybolan köpeğini aramak için mahallede gördüğü insanlarla konuşuyordu. Onlara adres ve telefon bırakıyor, minik köpeği görüp görmediklerini soruyordu. Yaklaşık 100 kişi ile görüştü. Karşısına çıkan insanların neredeyse tamamı çadırlarda yaşayan Suriyeliler oldu. O Türkçe soruyordu ama karşısındakiler ona Arapça cevap veriyorlardı. Yani deprem sonrası Antakya’nın yerlisi tarafından terk edilen 75. Yıl Bulvarında Türkçe konuşan birilerine rastlanamıyordu. Ne acı. Boş sokaklarımızın dili bile değişti.
Antakya’nın yerlisi göç edince meydan Suriyelilere kaldı. Bu böyle mi devam edecek? Antakya’nın yerlisi nasıl geri dönecek? Dönebilmesi için uygun koşullar yaratılacak mı? İşte burada tam bir kaos var.
Arapça yöremizin kardeş dillerinden biridir. Konuşulmasında ve Arapça dilinin kültürümüzdeki varlığına kimse laf edemez. Kuşkusuz ki Arapça kültürel bir zenginliktir. Ancak Antakya Türkiye Cumhuriyetinin müstesna bir ilçesidir ve bizim ana dilimiz Türkçedir. Depremden sonra karşınıza çıkan her 100 kişiden neredeyse tamamının Arapça konuşuyor olması sizce de bir sorun değil midir? Antakya bu kadar mı sahipsiz bırakılacak merak ediyorum.
Bu terk edilmişlik kendi kaderine bırakılır ise korkarım ki eski Antakya’yı yeniden ayağa kaldırmak zor olacak. Antakya 90 saniyede yerle bir oldu. Ama buradaki kültür 90 saniyede silinebilecek bir kültür değildir. Buradaki mirası 90 saniyede yok edemezsiniz, edilmesine de izin vermeyeceğiz. Birileri 90 saniyede Hatay’ın Antakya’nın dilini değiştiremez. Bu böyle bilinmelidir.

Exit mobile version