Festivalin coşkusu başlıyor…
Amerika’da düzenlenen, en eski ve saygın Türk film festivallerinden birisi olan Boston Türk Film Festivali başlıyor. Bu yıl 20. defa düzenlenecek olan festival, salgın nedeniyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl sanal olarak 15-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Yarın başlayacak ve 30 Nisan’a kadar sürecek olan Boston Türk Film Festivali kapsamında 20 Türk filmi Amerikalı sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu sene 20. yılını kutlayan festival, aralarında Boston Globe Gazetesi’nin de bulunduğu, bölgenin saygın kültür ve sanat ağırlıklı medyasında da düzenlendiği her yıl geniş ilgi uyandırıyor.
20 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Boston Türk Film Festivali, kapsamlı programıyla, bu yıl da çağdaş Türk sinemasının seçkin örneklerini ve yönetmenlerini bir kez daha Amerikalı sinemaseverlerle sanal ortamda buluşturacak. Festival programında yer alan uzun metrajlı filmlerin birçoğunun Amerika’da ilk gösterimleri yapılacak.
-MUTLUYUZ-
Amerika’nın Sesi – VOA Türkçe’ye konuşan Festival Kurucu Direktörü Erkut Gömülü, salgın nedeniyle son iki yıldır festivali çevrim içi olarak düzenlediklerini ve bu koşullarda, 20. kez Türk sinemasının seçkin örneklerini Amerikalı sinemaseverlerle buluşturabildikleri için mutluluk duyduklarını ifade etti.
Festival programında; Reha Erdem’in pandemi nedeniyle çevrim içi olarak çektiği son filmi, ‘Seni Buldum Ya!’, Reis Çelik’in ‘Ölü Ekmeği’, Ercan Kesal’ın ‘Nasipse Adayız’, Serhat Karaaslan’ın ‘Görülmüştür’, Tankut Kılınç’ın ‘Dersaadet Apartmanı’, Ümit Ünal’in ‘Aşk, Büyü vs’ ve Barış Atay’ın ‘Aden’ isimli uzun metraj filmleri yer alıyor. Programda ayrıca Deniz Tortum’un ‘Maddenin Halleri’ ve Elizabeth Lo’nun ‘Stray’ isimli belgeselleri de izleyici ile buluşacak.
-ADEN-
Aden, geride bıraktıkları savaş ve kıtlığın ardından, cennetlerini bulmak için yola koyulan bir çiftin hikayesini konu ediyor.
Aras ve Marba, savaştan kaçan evli bir çifttir. Kıtlık, açlık ve sefaleti arkalarında bırakan çift, kendileri için yeni bir hayat kurmak ister. Bu amaçla yola koyulan Aras ve Marba, istedikleri gibi bir yer bulmakta epey zorlanır. Ancak tam tükenmek üzerelerken, cenneti andıran, tam da istedikleri gibi bir çiftlik evi bulurlar. Evin kapısına giden Aras ve Marba, evli olduklarını saklamaya karar verir.
Evin sahipleri olan Libak ve Pukay, kendilerini kardeş olarak tanıtan Aras ve Marba’ya tereddütle yaklaşsa da, onları eve kabul eder. Ancak Aras ve Marba, huzur bulacaklarını düşündükleri evde bir takım tuhaflıklarla karşı karşıya kalır. -Tamer Yazar-