Antakyalı turizmci, aktivist Kenan Bozkurt, Antakya ve Defne ilçelerimiz başta olmak üzere ilimizdeki enkazların kaldırılmasında çağdışı yöntemler kullanıldığını söyledi.
Yetkilileri uyaran ve il yöneticilerinin enkazların kaldırılması için 100 günü işaret etmeleri üzerine de Kenan Bozkurt, mevcut yanlış yöntemle enkazların 100 gün değil 100 ayda bile kaldırılamayacağını savunarak ”19.Yüzyıl çalışmaları” başlığı altında şöyle devam etti: ” Siz çağdışı bu ayrıştırma yöntemine izin verdiğiniz sürece değil 100 günde 100 ayda bu enkazı kaldıramazsınız. Bir tornavida ucu ile koca binaların demirini betonundan ayrıştırmaya çalışmak düşük maliyet ile ucu açık bir sürede işi bitirmeye çalışmak demektir. 385 bin konutu ucuza çıkarmak için bu komik çağdışı geri kalmış yöntem ile yıkıp ayrıştırmaya çalışmak, vatandaşın ne kadar süre ile nerede kalacağına aldırmamak demektir. Yazın sıcağında kavrulmasına, kışın soğuğunda donmasına izin vermek demektir.
Bu yöntem belki bir kaç eski binanın dönüşüm amaçlı yıkılmasında kabul edilebilir bir yöntemdir.
Ancak siz 1 milyon nüfusun barındığı bir şehri yıkarken daha teknolojik, daha profesyonel makinalar ve teknikler kullanmak zorundasınız. Belki de Antakya’ya ayrıştırma fabrikası kurmak zorundasınız.
Gelişmiş bir ülkede bu molozların daha hızlı ve daha kısa sürede taşınması için şimdiye kadar demir yolu hattı bile yapılmış olurdu.
Dünyanın dörtbir yanında dev inşaatlar, havaalanları, barajlar, gökdelenler yapan İnşaat firmalarımız nerede ? Daha iki gün önce Sayın T.C. Cumhurbaşkanlığı’mızın ödüllendirdiği 42 İnşaat firması neden Antakya’da yok. Bu firmalar ülkemizin böylesi dara düştüğü bu zamanda neden bu işe el atmıyorlar.
Bütün bu olumsuz şartların bilinmesine rağmen hala bu işe göz yumuluyor ve müsaade ediliyorsa vatandaş bu işin altında başka şeyler arar ve bulur. Hesabı da çok ağır olur.”
Atakyalı turizmci Kenan Bozkurt, ayrıca Habere konu video ile fotoğrafta görülen iş makinasının aynı yerde 15 günden beri bu binanın yıkımı ve taşınması için bu yöntemi kullandığının da altını önemle çizdi. – Adil Yeşildağ –
