Asfalta da olur verenler… Mevcut kültürel ve tarihi kimliğinin korunmasına yönelik işlemler için bugüne kadar ki yazışmalarını Adana üzerinden gerçekleştiren Hatay, il sınırları içinde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kurulması ardından bürokratik yazışmaların yoğunluğu arasında kaybolmaya artık bir son verecek. Bakanlar Kurulu kararı ve Resmi Gazete ilanı ile beraber kesinleşen karar ertesinde Hatay’da uygulama alanına […]
Mevcut kültürel ve tarihi kimliğinin korunmasına yönelik işlemler için bugüne kadar ki yazışmalarını Adana üzerinden gerçekleştiren Hatay, il sınırları içinde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kurulması ardından bürokratik yazışmaların yoğunluğu arasında kaybolmaya artık bir son verecek.
Bakanlar Kurulu kararı ve Resmi Gazete ilanı ile beraber kesinleşen karar ertesinde Hatay’da uygulama alanına geçmesi beklenen Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü, Antakya başta olmak üzere, kadim toprakların ‘kaderine teslim’ eserleri için ‘umut’ dolu bir sayfa araladı demek yanlış olur mu? Özellikle de, bu konuda ciddi bir çaba sarf eden, dönemin Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı, bugünün Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “Hatay ilimiz, tarihi, doğası, inançlara hoşgörü, sosyal yapısı ile Anadolu’da nadir özelliklere sahip bir şehridir. Hükümetimiz, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kuruluşunu sağlayarak Hatay’ı bölge müdürlüğü bulunan 28 il içerisine sokmuştur. Bundan sonra şehrimizde bulunan ve başka örneği olmayan kültür varlıklarının, çok daha sistemli bir şekilde korunacağına şüphe yoktur, Hatay’a hayırlı olsun” derken!
Peki, Bu çalışmayı en az Yayman kadar omuzlayan ve söz konusu gelişmenin Antakya için önemli bir adım olduğunun altını çizen Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci’ye soralım mı? Bir taraftan ‘tarih ve kültür’ derken ve her iki başlıkta birikenlerin korunması adına önemli adımlar atılırken, diğer taraftan aynı tarih ve kültürün içinde asfalt ve beton yollar yaratmak nasıl bir açmazın karşılığı?
Bunu soruyoruz! Çünkü Ankara nezdinde onay görüp hayata geçen Kurul’un; koruma amaçlı imar planlarını incelemesi, korunması gerekli taşınmaz alanları belirlemesi ve sit alanlarına ilişkin uygulama kararları alması bekleniyor! Peki, eldeki ‘yanlış’ örnekleri omuzlayan ‘resmi kurumsal’ kimlikler ile Kurul’un bu şartlarda işbirliği nasıl olacak? Asıl önemlisi de… Kurul’un, ilgili kurumların yanlışı noktasında olası yaptırımları söz konusu olacak mı?
Soru çok, ama cevaplar henüz yok! Aslında, 2018 başlarında onaylanıp ‘kurulduğu’ söylenen Kurul adına da şu ana kadar herhangi bir ‘ses’ ya da ‘seda’ da yok! Tarih ve Kültür başlıklarında biriken yanlışlar hususunda kamuoyunun Kurum nezdinde kimi muhatap alacağına dair netleşen bir isim de! -SORU NET!-
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösterecek olan Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü, yüzlerce yıllık tarihi evler arasında asfalt ve beton yol yapımına devam eden kurumların yönettiği (!) bir kentte, “Taşınır kültür ve tabiat varlıkları ile taşınmaz kültür varlıklarımızın belirlenerek korunması, değerlendirilmesi ve yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılması” olarak belirlenen ana misyonun ne kadarını hayata geçirebilecek? Bunu da soralım mı?
-Tamer Yazar-