Bu çirkinlik, kimin sorumluluğu?

Belediye’nin mi Cami’nin mi? Dubaları yola ‘zamklamak’ için zift kullanma gülümsettiği Türkiye hikâyesinin Antakya ayağında duranlar, ‘Habib-i Neccar’ın önündeki bu durumun düzeltmesini kim yapar?’ diye soruyor! Kadim toprakların kenti Antakya’nın tarihi Kurtuluş Caddesi’nde ilerleyenleri Anadolu’nun ilk camisi ünvanlı Habib-i Neccar’a geldiklerinde karşılayan bu ‘asfalt’ katkılı plastik dubalar, başarılı restorasyonu ardından keyif veren bir ziyaret noktası […]

Belediye’nin mi Cami’nin mi?

Dubaları yola ‘zamklamak’ için zift kullanma gülümsettiği Türkiye hikâyesinin Antakya ayağında duranlar, ‘Habib-i Neccar’ın önündeki bu durumun düzeltmesini kim yapar?’ diye soruyor!

Kadim toprakların kenti Antakya’nın tarihi Kurtuluş Caddesi’nde ilerleyenleri Anadolu’nun ilk camisi ünvanlı Habib-i Neccar’a geldiklerinde karşılayan bu ‘asfalt’ katkılı plastik dubalar, başarılı restorasyonu ardından keyif veren bir ziyaret noktası haline gelen bölge adına ciddi anlamda ‘estetik’ bir çirkinlik yaratıyor. Trafiğin en yoğun olduğu bir alanda cami önünde ‘özel bir park alanı’ yaratmak için kullanılan dubaları yola sabitlemek için dökülen ‘ziftin’ şekli de yapımındaki ‘özensizlik’ de birçok vatandaşın eleştirisine neden olurken, durumun düzeltilmesi, en azından daha ‘özenli’ bir şekilde yapılması isteniyor.
Bir vatandaşın bu yönde ifade ettiği talebine ekli kelimeleri ise şöyle:
“Caminin araçları park ediyor, ki zaten o araçlar için yapılmış bir şey. Ama yapılmış madem, özenli yapılsın, değil mi? Baktığınızda, sizi rahatsız eden bir özensizlik var. Dubanın altını yola zamklamak için zift kullanmışlar adeta. Hani bunu bir çocuk yapsa, dersiniz ‘çocuk’, iş bilmiyor. Ama ya belediye yapmış ya da bu araçları buraya park edenlerin kurumu. Sorarsanız eğer, yakışıyor mu, diye? Hayır! Bu caminin ne tarihine ne de bu heybetli haline hiç yakışmıyor. Dilerim düzeltirler.”   -Tamer Yazar-

Exit mobile version