Burası, Batı bölgeleri gibi değil!

Dil de, kültür de çok farklı değil! Hatay’daki Suriyeliler, savaş bitince ülkelerine dönmek istiyor. Kent insanı ise “Hatay elden gidiyor” söylemini çok da inandırıcı bulmuyor. “Hatay’ı bir gün Suriyeli başkan yönetebilir mi?” sorusu da o yüzden gündelik yaşamda cevapsız kalıyor! Türkiye’de sığınmacılarla ilgili tartışmaların önemli başlıklarından biri de kültürel farklılıklar. Türkiye’nin batısında geçerliliği daha muhtemel […]

Dil de, kültür de çok farklı değil!

Hatay’daki Suriyeliler, savaş bitince ülkelerine dönmek istiyor. Kent insanı ise “Hatay elden gidiyor” söylemini çok da inandırıcı bulmuyor. “Hatay’ı bir gün Suriyeli başkan yönetebilir mi?” sorusu da o yüzden gündelik yaşamda cevapsız kalıyor!

Türkiye’de sığınmacılarla ilgili tartışmaların önemli başlıklarından biri de kültürel farklılıklar. Türkiye’nin batısında geçerliliği daha muhtemel olan bu tartışma, nüfusunun ciddi bir yüzdesi Arap olan Hatay’da çok da geçerli değil.

Kentte, Suriyeli ve Türk vatandaşları arasında bazı kültür farklarından söz edenler var. Ancak yemek, örf, adet ve geleneklerin benzer olduğunu söyleyenlerin sayısı da oldukça fazla. Bu nedenle komşuluk ilişkilerinde, iş ve okul hayatlarında öyle çok ciddi boyutlarda bir sorun yaşanmıyor. Kentin yerlileri arasında da neredeyse Arapça bilmeyen yok gibi. Aynı dili konuşmaları, Hataylılar ve Suriyeli sığınmacıların yakın ilişkiler kurmasını mümkün kılmış.

-SİYASET!-

Ancak buna rağmen, yerel yöneticiler eliyle bu tabloya eklenen sorular ve korkular, birçoğunun da gündeminde! Bu konuda konuşan yaşlı bir Antakyalı, şunları söylüyor:

“Biz yaşlılar için bu durum, ‘siyasetçiler konuşur…’ halinde! Ama onları dinleyen gençler, harlanan bir soba gibi! Öfkeleniyorlar, bileniyorlar ve patlama noktasına taşınıyorlar! Aslında konuşup duranlar, çok da siyaset seviyorlarsa, bu işe Ankara’da devam etsinler, burada değil! Çünkü bu kent, farklılıklarıyla bugüne kadar geldi, tek tipli haliyle değil! Bu duruma alışamıyorlarsa, bence kendileri başka şehre gitmeyi denesinler. Bizlerin başka öfkelere, savaşlara, çatışmalara değil, herkesin bir şekilde ekmeğini birbiriyle ve diğerleriyle bölüşebildiği bir ülkeye ihtiyacı var.” Tamer Yazar

Exit mobile version