Hangi belediyenin sorumluluğunda?
Burası, Antakya kent merkezindeki ana otobüs duraklarından biri. Her gün yüzlerce kişiye ev sahipliği yapan durağın her sene özellikle kış döneminde yaşadığı sorun mu? Kırık-dökük, ama bir o kadar da kaygan zemini…
Vatandaş her sene şikayet eder. ‘Değişsin’ der. Hatta kış döneminde burada düşmeden yürümek için insanlar akla karayı seçer. Ama dünden bugüne ne hikaye değişir ne de yazılıp çizilen. Vatandaşın şikayeti mi? O raftadır. Bir gün indirilecektir. Ama ne zaman olduğunu kimse bilmez. Ta ki ciddi bir kaza yaşanana dek!
“Geçen kış da burası böyleydi. O haberi sen mi yapmıştın. Gene mi haber yapacaksın. Değiştirirler mi peki? Belki birisi düşmeli! Ondan sonra… Hatta kafasını gözünü yarmalı… İşte tam da ondan sonra… Yoksa kimsenin bir şey yapacağı yok bu memlekette. Zaten insan aklı ile yapılmış olsa, bu kadar kalabalığın her gün biriktiği ve alelacele ilerlediği böylesi bir yerde bu kadar kaygan bir zemin malzemesi kullanılır mıydı? Hangi adam böyle bir karoyu gelir de şehir içinde zemine döşer sahi? Herhalde, ‘yapalım da uzaktan izleyelim, bakalım nasıl yürüyecekler’ diyen biri! Sen yine de yaz. Allah’tan umut kesilmez! Bakarsın bu sene burası akıllarına gelir. Aslında gelmiyor değil. Bak, oturma gurubu koymuşlar. Ama bunu buraya getiren dememiş mi? Ben bunları buraya monte ediyorum ama, buranın hali ne, diye! Ya işte böyle… Güleriz… Ağlanacak halimize güleriz!”
-Tamer Yazar-